Dev Sağlık-İş Sendikası Kamu İşçileri Adına Çağrı Yaptı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Dev Sağlık-İş, 700 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün bir an önce imzalanması talebiyle birçok kentte eş zamanlı olarak basın açıklamaları düzenledi. Basın açıklamalarında, “insanca yaşamaya yetecek bir ücret” ve “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan işçilerin, kamu çerçeve protokolünden faydalanmasının önündeki engellerin kaldırılması” başta olmak üzere, yüz binlerce kamu işçisinin talepleri dile getirildi.
Kamuda çalışan 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, ocak ayından bu yana imzalanmayı bekliyor. Protokol görüşmelerinin uzaması, kamu işçilerini yüksek enflasyon sebebiyle düşük ücretle yaşamaya mahkûm ederek mağduriyet yaratıyor.
ERGÜN ATALAY, SALI GÜNÜNÜ İŞARET ETMİŞTİ
6 Şubat depremleri nedeniyle de sekteye uğrayan protokol görüşmelerinde gelinen son noktada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 5 Mayıs günü TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetleri ile görüşmüştü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, görüşmeleri 14 Mayıs seçiminden önce tamamlanmasını talep ettiklerini belirterek, “Salı günü inşallah bizim önümüze taban ve tavan ücretle ilgili bir rakam getirirler” şeklinde konuşmuştu.
Ön diz ağrısıYüz binlerce kamu işçisi görüşmelerin sonuçlanmasını beklerken, Bakan Bilgin bugün bir kez daha TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ı kabul etti. DİSK heyetinin yer almadığı görüşmeler sürerken, DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş birçok kentte eş zamanlı basın açıklamaları düzenledi.
‘PROTOKOL GÖRÜŞMELERİNDE 5 AYDIR SONUÇ ALINAMIYOR’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan ve Kamu Çerçeve Protokolü’nden yararlanamayan yaklaşık 26 bin işçinin mağduriyetlerinin de vurgulandığı basın açıklamasında, 700 bini aşkın kamu işçilerinin talepleri yinelendi. Açıklamalarda şu ifadeler öne çıktı:
“Kaçıncı defa bu alanda toplandık, bizler sayısını saymaktan yorulduk. Bugün, yüz binlerce kamu işçisinin beklediği Kamu Çerçeve Protokolünün bir an önce imzalanması konusundaki taleplerimizi haykırmak için bir araya geldik.
Bildiğiniz üzere Kamu Çerçeve Protokolü görüşmeleri hükümet, Kamu İşveren Sendikaları (TÜHİS) ile TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları arasında ocak ayının başından beri devam etmektedir. 6 Şubat depremleri nedeniyle sekteye uğrarsa da yaklaşık 5 aydır sonuç alınamamış olması kamu işçileri açışından yüksek enflasyon ortamında mağduriyet oluşturmuştur.
‘SAĞLIK İŞÇİLERİ ASGARİ ÜCRETE MAHKÛM ÇALIŞIYOR’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları, Sağlık Bakanlığı çalışanları, birçok üniversite hastanesinde çalışan sağlık işçileri asgari ücrete mahkûm çalışmaya devam ediyor. Yürürlük süresi çoktan bitmiş olan toplu iş sözleşmeleri Kamu Çerçeve Protokolü’nün uzaması nedeniyle hala imzalanmamıştır.
Görüşmelere işçi konfederasyonları adına TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ katılmaktadır. Geçmiş dönemlerde sendikalar ve idareler açısından yasal bağlayıcılığı olmayan Kamu Çerçeve Protokolü, her ne kadar Anayasal açıdan tartışmalı bir düzenleme olsa da 2018 yılında yapılan yasal değişiklik sonrası, taraflar açısından hukuki bağlayıcılığı olan metinler haline dönüşmüştür. Bu nedenle işyerine özgü olması gereken toplu iş sözleşmeleri Kamu Çerçeve Protokolünden çıkan sonuçlara bağlanmıştır.
‘GREV VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ HAKLARININ ORTADAN KALMASINA İTİRAZIMIZ VAR’
Konfederasyonumuz DİSK’in temel yaklaşımı, Kamu Çerçeve Protokollerinin kamuda azami değil asgari düzeyde hakların belirlenmesi noktasında bağlayıcı metinler olmasıdır. Sendikaların grev ve toplu iş sözleşmesi haklarını ortadan kaldıracak nitelikte imzalanacak çerçeve protokollerin oluşturulmasına itirazımız var.
Bu nedenle imzalanacak çerçeve protokollerinde belirlenen hakların asgari düzeyde olduğu mutlaka belirtilmeli ve sendikaların grevli toplu iş sözleşmesi haklarını ortadan kaldıracak herhangi bir metne işçi konfederasyonlarının imza atmamasını önemle vurgulamaktadır. Her türlü toplu pazarlık sürecinin grev hakkıyla birlikte mümkün olduğunu bir kere daha söylemek istiyoruz.”
‘İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET’
Basın açıklamalarında, kamu işçilerinin ana talepleri ise şöyle sıralandı:
Kamu işçileri insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep etmektedir.
Ücret zamları resmi enflasyon verilerine göre değil, temel ihtiyaç mallarındaki enflasyon artışı ve milli gelirdeki büyüme göz önünde bulundurularak refah payları ilave edilmelidir.
Tayin, becayiş hakkı tanınmalıdır.
Hastanelerde ve sosyal hizmet kurumlarında 4/D’li işçi sayısı artmalı, iş yükü düşürülmelidir.
‘AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI’NA BAĞLI İŞÇİLER PROTOKOLDEN YARARLANSIN’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan işçilere derhal ek protokol yapılarak kamu çerçeve protokolünden faydalanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Aynı işi yapıp farklı ücret alınması sorunu çözülmeli eşit işe eşit ücret kamuda temel bir ücret politikası haline getirilmelidir.
İşçilerin görev ve unvan tanımları yapılmalı, işçilere görevleri dışında iş yaptırılmamalıdır. Görevde yükselmelerinin önünde engeller kaldırılmalıdır.
Taşerondan geçiş yapan işçiler ile eski işçiler arasında farklı uygulamalar sona ermeli tüm işçiler eşit haklara sahip olmalıdır.
‘TAŞERONA SON VERİLSİN, HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRESİ 40 SAAT İLE SINIRLANDIRILSIN’
Halen devam eden taşeron uygulamasına derhal son verilmeli ve buradaki tüm işçiler kadroya geçirilmelidir.
Kamuda çalışan tüm işçilerin kıdem tazminatı gün sayısı yasal kıdem tazminatı tavanından az olmamak üzere belirlenmelidir.
Ayrımsız olarak tüm kamu çalışanlarının haftalık çalışma süresi 40 saat ile sınırlandırılmalıdır.
Gelir vergisi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranında artırılmalı ve vergi istisnası sonrası ücretlilerde ilk vergi dilimi yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi tarife dilim artışları nedeniyle yüzde 10’un üzerinde oluşabilecek vergiler kamu işvereni tarafından ödenmelidir.
‘AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI’NA BAĞLI 26 BİN İŞÇİ PROTOKOL KAPSAMINDAD DEĞİL’
Birçok kentte düzenlenen basın açıklamalarının ardından, Manisa’nın Soma ilçesinde düzenlenen basın açıklamasında da bulunan DİSK Soma İşyeri Temsilcisi Yasemin Aydoğdu, İleri Haber’e konuştu. 700 bini aşkın kamu işçisinin protokol görüşmelerinin sonuçlanmaması nedeniyle mağduriyet yaşadığını dile getiren Aydoğdu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı çalışan işçilerin ise söz konusu toplamdan ayrı tutulduğunu vurguladı.
Mevcut durumda, binlerce işçinin Kamu Çerçeve Protokolü’nden yararlanamayacağını belirten Aydoğdu, şunları kaydetti:
“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan yaklaşık 26 bin işçi asgari ücrete mahkûm ediliyor. Görüşmelerin sonuçlanmasını bekleyen 700 binden fazla işçinin yanı sıra, protokol kapsamına dahi alınmayan 26 bin işçi enflasyonun altında ezilmeye devam etmekten endişe duyuyor.
Yetkililer, derhal bir ek protokol yaparak Kamu Çerçeve Protokolünden faydalanması engellenen 26 bin işçinin mağduriyetine son vermeli. Hükümet ve konfederasyonlar arasında süren görüşmeler de hızlı şekilde sonuca bağlanmalı ve yüz binlerce kamu işçisinin, başta ‘zam’ olmak üzere, talepleri kabul edilmeli.”