İstanbul'un Kartal İlçesinde Kamuya Ait Arazi Ranta Açıldı.
Erdoğan, İBB tarafından şehir parkı olarak kullanılması planlanan araziyi kararname ile ranta açtı. 29 bin 625 metrekare büyüklüğündeki kamu arazisi, yapılaşmaya açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Kartal ilçesindeki kamuya ait tam 29 bin 625 metrekare büyüklüğündeki arazinin ranta açıldığını duyurdu. Gökçe, rant ilişkin kararnamenin, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 3 Ağustos tarihinde imzaladığını belirtti.
Söz konusu arazinin İBB tarafından şehir parkı olarak planlandığını söyleyen Gökçe, 17 katlı yapıya izin verildiğini belirterek karara itiraz edeceklerini duyurdu.
TOKİ RAPORU HATIRLATMASI
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gökçe, Twitter hesabından yaptığı açıklamada plana itiraz gerekçelerini anlatarak şunları paylaştı:
"4 yıl önce TOKİ tarafından hazırlanan ve ulusal basına yansıyan bir raporda şu ifadeler yer alıyordu: 'İstanbul’da yapılan uygulamalara bakıldığında parsel bazında verilen ayrıcalıklı imar hakları ile kentin geri dönülemez şekilde tahrip edildiği görülmektedir'
Gerçekten yapılan uygulamalar ile İstanbul'un sağlıklı, dengeli, sürdürülebilir, doğaya saygılı bir şekilde yapılaşması engellendi; yapılan ayrıcalıklı uygulamalar ile özel şahıslar zenginleşirken, 16 milyon İstanbullu düzensiz ve sağlıksız yapılaşma ile ağır bir bedel ödedi.
'MERKEZİ HÜKÜMET 'KAMU ARAZİLERİ SATILMALI' DİYOR'
Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelmesi ile yıllarca İstanbul'u nefessiz bırakan anlayış terk edildi. Artık İstanbul'u koruyan, kent ve yaşam hakkı odaklı, sürdürülebilir bir şehircilik politikasını benimsiyor, uyguluyoruz. Ancak merkezi hükümet bu görüşte değil. İki farklı zihniyet var. Bir tarafta biz varız. Diyoruz ki 'Doğal afet riski olan, ağır bir yapılaşmaya maruz kalmış İstanbul'da kamu arazileri akıl ve bilimin ışığında toplumun menfaati için değerlendirilmeli'
İki bakış açısının ürettiği sonuçlara bakalım. Kartal'daki arazi önce özelleştirme idaresine devredildi, sonra merkezi hükümet tarafından yapılan değişiklikle 17 kat yüksekliğinde yoğun bir yapılaşmaya açıldı. Merkezi hükümet ise diyor ki, 'İstanbul'un kaynakları, arazileri yapılan ayrıcalıklı imar değişiklikleri ile özel şahısların menfaatine kullanılmalı, kamu da bu arazileri satarak gelir elde etmeli'
'ARAZİ, ŞEHİR PARKI OLARAK PLANLANMIŞTI'
Böyle bir yapılaşmanın altyapıya uygulayacağı baskı, kendi çevresine ve ulaşıma yükleyeceği stress, bölge insanlarının hayatına etkisi, çevresel faktörler umursanmadı. Arazi elden çıkartılsın, adeta 'İstanbul'a ne olursa olsun' denildi. Halbuki Büyükşehir Belediyemiz tarafından da kullanılan bu arazi daha önceki planlarda şehir parkı olarak planlanmıştı. Şimdi soralım, 16 milyon İstanbullu aşağıdaki iki fotoğraftan hangisini tercih eder? 17 katlı binayı mı, herkesin yararlanacağı parkı mı?
'PLAN DEĞİŞİKLİĞİNE İTİRAZ EDECEĞİZ'
Biz cevabın belli olduğunu düşünüyoruz. 16 milyon İstanbulluya ve ülkemize karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Yasal süreci başlatıp, yapılan plan değişikliğine itiraz edeceğiz. Bu düzensiz ve şehri boğan yapılaşmaya engel olacağız. İstanbul'u koruyacağız. İstanbul sürdürülebilir, akılcı, doğaya, insana, kent ve yaşam hakkına saygılı bir şehircilik anlayışını hak ve talep ediyor. Şeffaflık ilkesi gereği önümüzdeki tüm süreci de kamuoyu ile açıkça paylaşacağız. Tüm İstanbulluların bilgisine ve dikkatine sunarım."