İstanbullular Paşabahçe Vapuru'nda "İklim Seferi" İçin Buluştu.

Kasım ayı boyunca dünyanın dört bir yanında 220’nin üzerinde noktada gerçekleşecek “Küresel İklim İçin Güç Ver Eylem Günü” etkinliklerinin  İstanbul’daki adresi tarihi Paşabahçe Vapuru oldu. Yüzlerce iklim aktivisti İstanbul'lu, Paşabahçe Vapuru'nun "İklim Seferi"nde buluştu.

4 Kasım “İklim İçin Güç Ver Küresel Eylem Günü"nde İstanbul’un sembollerinden Paşabahçe Vapuru bir günlüğüne iklim vapuruna dönüştü. Etkinlik, İklim İçin 350 Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İklim Değişikliği Şube Müdürlüğü, İBB Şehir Hatları AŞ ve İstanbul Planlama Ajansı ortaklığında gün boyu devam etti. Etkinlikte, iklim krizi ile mücadelede güneş ve rüzgar enerjisini merkezine alan yenilenebilir enerjiye dayalı adil bir enerji dönüşümün mümkün ve gerekli olduğu vurgulandı.

İstanbul’daki etkinlikler cumartesi günü, Paşabahçe Vapuru’nun 11.40’ta tarihi Kadıköy İskelesi’nden hareketiyle başladı. Ardından vapur, 12.20’de Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’ne uğrayarak yeni katılımcılarını aldı. Yaklaşık 500 İstanbullunun katıldığı sefer boyunca, vapurda gerçekleşen çeşitli yerleştirmeler ve katılımcı uygulamalar aracılığıyla iklim krizi ve çözüm yolları hakkında bilgiler ile İPA tarafından hazırlanan Vizyon 2050 Strateji Belgesi’ne dair ayrıntılar paylaşıldı. Yolculuk boyunca canlı müziğin de yer aldığı seferde, günün öneminin altını çizen bir basın toplantısı düzenlendi. Paşabahçe Vapuru, iklim seferini vapurdan açılan pankartlarla Kadıköy İskelesi’ne yanaşarak 13.20’de tamamladı. "İklim Seferi"nin ardından Paşabahçe Vapuru gün boyu devam eden rutin seferlerinde de yüzlerce İstanbulluyu iklim krizine dair bilgilendirmeye devam etti.

AYŞEN ERDİNÇLER: AB’NİN “İKLİM NÖTR VE AKILLI ŞEHİRLER” MİSYONUNA SEÇİLDİK

İBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Ayşen Erdinçler, İklim Vapuru’nda yapılan basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bütün dünyada olduğu gibi iklim artık 20 milyona yakın nüfusu ile İstanbul gibi bir mega kent için çok önemli ve son yıllarda gittikçe daha ciddi şekilde iklim krizinin etkilerini görüyoruz. Tanık olduğumuz iklim kaynaklı aşırı hava olayları karşısında biz İstanbul’un daha dayanıklı olması için çalışıyoruz. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun 2050 yılında karbon nötr İstanbul hedefi doğrultusunda İklim Değişikliği Eylem Planımızı Paris İklim Anlaşması hedeflerine uyumlu olarak hazırladık, C40 kriterlerine uyumlu atık yönetim planı yaptık. Ayrıca Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı tamamladık. Plan çerçevesinde hem iklim değişikliğine direnci arttırmak hem de sürdürülebilir enerji için eylemlerimizi belirledik. Belediye binalarımızın enerji etütlerini tamamladık ve çatısı uygun olan binalarımızda GES uygulaması yaptık. Binalarımızda enerji verimliliği çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalarla Avrupa Birliği’nin “İklim Nötr ve Akıllı Şehirler” misyonuna seçildik. Şimdi 2050 yılı için hedeflediğimiz karbon nötr kent olma taahhüdümüzü 2030’a kadar nasıl hızlandırabileceğimizi çalışıyoruz. Son olarak İstanbul için bütün çevresel sorunları ve onların üstesinden gelebilmek için gerekli eylemleri bir araya getireceğimiz yeşil şehir eylem planımızı hazırlıyoruz. Bu çalışmaların yanında bireysel olarak da çok fazla görevimiz var. Burada çok güzel ve bilinçli bir kalabalıkla bir aradayız ve bundan çok keyif duyuyoruz. İklim değişikliği ile mücadele hep birlikte başarılabilecek bir konu. Tüm paydaşların bir araya gelmesi çok önemli. Bugün sizlerle iklim değişikliğine farkındalık yaratmak için bir arada olmak çok değerli. Böylesi buluşmalar bütün yorgunluklarımızı alıyor ve çalışma şevkimizi daha da arttırıyor.”

SİNEM DEDETAŞ: İSTANBUL DENİZİNDE SIFIR KARBON HEDEFİYLE BİR PLANLAMAYA GİDİYORUZ

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş da etkinlikle şunları kaydetti:

“Tarihi Paşabahçe Vapuru’nda böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmak gurur ve mutluluk verici. Biz de Şehir Hatları olarak iklim krizine karşı etkimizi sıfıra indirmek için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Yaş ortalaması 30-32 olan ikonik vapurlarımızın makine bakımlarını yaparak, altlarındaki kabuklanmaları temizlemeye kadar kirliliği azaltacak her türlü önlemi alıyoruz. Tüm bunları dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesi olmasına rağmen göreve geldiğimizde kapanma noktasındaki son kamu tersanesinde Haliç Tersanesi’nde yaptığımızı belirtmek istiyorum. Bu çalışmaların yanında sürdürülebilir çevre için İstanbul denizinde sıfır karbon hedefiyle yeni bir planlamaya gidiyoruz ve filonun artık yenilenebilir enerjiyle sevk edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünya Bankası ile birlikte yıl sonuna kadar bitirmek hedefiyle çok ciddi bir fizibilite raporu hazırlıyoruz. 2024’te bu raporu hayata geçirmek ve yenilenebilir enerjiyle sevk edilebilen yeni vapurlarla bir filoya sahip olmak için çalışmalara başlayacağız.”

OKTAY KARAGÜL: VİZYON 2050’NİN EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARINDAN BİRİ ‘İKLİM’

İstanbul Planlama Ajansı Genel Sekreteri Oktay Kargül ise konuşmasında, "Yerel yönetim olarak her şeyin iş birliği ile başladığı ve ortaklıklarla paydaşlıklarla büyüyerek gittiğinin en güzel örneklerinden birini bugün burada görüyoruz. Göreve ilk geldiğimizde söylediğimiz bir söz vardı, bu kentin geleceğinin planlanmasına ihtiyaç var. Bu nedenle yaptığımız ilk iş Vizyon 2050 çalışmasını başlatmak oldu. Vizyon belgesindeki çalışmalarımıza dünyanın krizlerine beş meydan okuma olarak devam ediyoruz. Şu an iklim de çalışmaların en önemli başlıklarından bir tanesi. Çünkü iklim kentteki bütün meydan okumalara yatayda kesen bir konu. O yüzden bugünkü çalışmamız bizim için çok değerli" ifadelerine yer verdi.

İklim İçin 350 Derneği Kampanyalar Sorumlusu Efe Baysal da şunları dile getirdi:

“Ülkemizin 2053’te karbon nötr olma hedefi bulunuyor. Öte yandan bu hedef yıla yönelik en önemli somut adımın hala atılmadığını üzülerek görüyoruz. Araştırmalar Türkiye’nin 2030’a kadar kademeli olarak kömürden çıkışı gerçekleştirebileceğini gösteriyor. Bu çerçevede iklim dostu, gücünü yerli ve yenilenebilir enerjiden alan bir Türkiye için enerji dönüşümü talep ediyoruz. İkinci talebimiz yenilenebilir enerji kooperatifleri önündeki engellerin kaldırılması. Son olarak yerelin katkısı olmadan bir dönüşüm, değişim olmayacağının farkındayız. Bu çerçevede yerel yönetimlerden de yenilenebilir enerji kapasitelerini artırmaya yönelik, iklim çözümlerine yönelik net taahhütler, somut adımlar beklediğimizin altını çizmek istiyorum."