Avukatlar Anayasa Kitapçıklarıyla Yargıtay’a Yürüdü.

Ankara Barosu üyesi avukatlar, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını, Ankara Adliyesi’nden Yargıtay’a ellerinde anayasa kitapçıkları, sırtlarında cüppeleriyle yürüyerek protesto etti.

ANKA’nın haberine göre avukatlara TBB Başkanı Erinç Sağkan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve milletvekilleri destek verdi.

Erinç Sağkan, AYM binası önünde şunları dedi:

“Anayasanın en temel kavramlarını savunmak üzere bir yüksek yargı makamı önünde bir araya gelmek zorunda kalmanın üzüntüsünü ve kaygısını içimizde en derin şekilde hissediyoruz. Anayasa’nın 153’üncü maddesinin altıncı fıkrası hiçbir yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının ilk günlerinde, bir dönüm noktasındayız. Bu dönüm noktasında karşımızda duran soru şudur: Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti midir, değil midir? Anayasa’nın 2’nci maddesinde yazılı ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek cumhuriyetin bu niteliklerinin âdeta tartışılır hâle gelmesinde sorumluluğu bulunanlar, anayasal düzenimize karşı ağır bir suç işliyorlar.”

Ne olmuştu?

25 Ekim’de AYM Gezi Parkı davasından 18 yıl hapse mahkûm edilen avukat Can Atalay Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçildi. Yargı ve yasama adım atmayınca Atalay, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM de Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek mahkeme ayrıca ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar verdi.

AYM kararı, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne 27 Ekim’de ulaştı, kararı uygulaması beklenen mahkeme topu Yargıtay’a attı.  İhlalin Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararından kaynaklandığı savunuldu, gereğini aynı dairenin yapması gerektiği belirtildi.

Yargıtay başsavcılığı Atalay’ın ‘yasama dokunulmazlığı’ndan yararlanamayacağını savunmuş, gerekçe olarak Atalay hakkındaki soruşturma ve yargılamanın milletvekili seçilmesinden önce başlamasını gösterdi.

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi tahliye talebinin reddine, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararın TBMM’ye gönderilmesine, dahası ‘anayasa hükümlerini ihlal ettiği’ gerekçesiyle tahliye yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında Yargıtay başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Yargıtay Başkanlığı'ndan AYM’ye kaos suçlaması

Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin ‘tarihi karar’ına destek vererek, Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) ‘hukuk sistemini kaosa sürükleyecek kararlar’ almakla suçladı.

Yargıtay Başkanlığı, hukukçuların ve muhalefetin ‘darbe’ saydığı Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin AYM kararını sahiplenerek karşı açıklama yayınladı.