Uzmanlar Antibiyotik İlaçlara "Çağın Sessiz Salgını" Diyor.

Kovid-19 salgının kullanımını artırdığı antibiyotik direnci artık kırmızı alarm veriyor. Gereksiz yere ve yaygın bir şekilde antibiyotik kullanımının dirençli mikropların daha da güçlenmesine neden oluyor. Son yıllarda birçok hastalığın tedavisinin önüne geçen antibiyotik direncine dikkat çekmek için 18-24 Kasım tarihleri her yıl bütün dünyada Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası olarak kutlanıyor.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) önderliğinde akılcı antibiyotik kullanımına yönelik yürütülen çalışmalar ve bilgilendirmeler sonucunda, 2011’den bugüne Uluslararası sağlık kuruluşları ve uzmanlar tarafından çağın sessiz salgını olarak nitelendirilen antibiyotiğin tüketimi yüzde 19 azaldı.

Antibiyotik direnci, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birçok ülkenin üzerinde hassasiyetle durduğu, çözüm yolları geliştirmek için çaba sarf ettiği konuların başında geliyor.

Kısaca bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin etkilerine karşı durabilme yeteneği olarak tanımlanan direnç gelişimi, uluslararası kuruluşlar ve uzmanlarca çağın sessiz salgını olarak da adlandırılıyor.

10 MİLYON İNSANIN YAŞAMI TEHLİKE ALTINDA

Uluslararası son verilere göre, antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar nedeniyle her yıl dünyada yaklaşık 700 bin kişi yaşamını yitiriyor. Antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve etkili antibiyotikler geliştirilemezse 2050’de yaklaşık 10 milyon insanın enfeksiyon kaynaklı yaşamını kaybedeceği belirtiliyor.

Doğru kullanımıyla insan hayatı için mucize olabilen antibiyotiklerde direnç gelişimi, yoğun ve gereksiz tüketim sonucunda ortaya çıkıyor. Bu direnç gelişimi sadece insan sağlığını değil hayvanları ve tarımı da olumsuz etkiliyor.

ANTİBİYOTİK TÜKETİMİ YÜZDE 19 AZALDI

DSÖ, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi kuruluşlar, artan antibiyotik direncine çözüm oluşturmak için hükümet yetkilileri, ilaç şirketleri, sivil toplum ve BM örgütleriyle bir ittifak oluştururken, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı TİTCK öncülüğünde akılcı ilaç ve antibiyotik kullanımına yönelik program yürütülüyor.

Bu program kapsamında antibiyotik reçeteleyen hekimlere, sağlık çalışanlarına yönelik çalışmalar yapılırken, toplumsal farkındalığı artırmaya dönük bilgilendirme broşürleri ve toplantıları düzenleniyor.

Gereksiz antibiyotik kullanımını önlemeye yönelik bu çalışmalar sonucunda, Türkiye’de antibiyotik tüketiminin yüzde 19 azaltılması sağlandı.

1000 KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GÜNLÜK ANTİBİYOTİK TÜKETİM MİKTARI 34,2

TİTCK verilerine göre, 1000 kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarında da düşüş kaydedildi.

2011’de 42,2 birim olan 1000 kişi başına günlük antibiyotik tüketimi, 2016’da 40,1’e geriledi. Yıllar içinde belli oranlarda azalma ve kısmi artışların ardından geçen yıl itibarıyla 1000 kişine başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı 34,2 olarak kaydedildi.

Antibiyotik direnç gelişiminin azaltılması amacıyla yürütülen çalışmalarla bu oranın ilerleyen yıllarda daha da aşağı çekilmesi hedefleniyor.

ANTİBİYOTİKLER AĞRI KESİCİ YA DA ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ DEĞİL

Uzmanlar, antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkili ve tedavi edici olduğuna dikkat çekiyor.

Ağrı kesici, ateş düşürücü olmayan ve gelişi güzel kullanılmaması gereken antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyon varlığında, hekim tavsiyesiyle belirtilen sürede kullanılmaları önem taşıyor.