Kanser Hastalarında Aşı İhmallerine Dikkat Uyarısı
Kanser tedavileri bağışıklık sistemini zayıflatabiliyor ve enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirebilir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yüksel Ürün kanser hastalarına grip, zatürre, Covid-19 aşılarını ihmal etmemeleri uyarısı yaptı.
Ülkemizde risk grubunda (65 yaşın üstü, kronik hastalıkları olanlar, bağışıklık sistemi baskılananlar, kanser hastaları, gebeler) aşılama oranları çok düşük. Çocukluk döneminde yapılan aşıların sağladığı antikorlar yaşlılığa kadar yetemeyebiliyor. Yaygın kanının aksine, çoğu enfeksiyonda doğal enfeksiyon (geçirilmiş hastalık) kalıcı bağışıklık için yetmiyor. Grip, nezle, Covid-19, zatürrede doğal bağışıklık sağlamayan enfeksiyonlar arasında yer alıyor. Bunlar çok ağır sistemik hasar bırakan, ölüm riski yüksek, şiddetli tablolara yol açabiliyor.
Geliştirilen aşıların başarısı sayesinde, ne kadar etkili olduklarını da unutuyoruz. Ancak çevremizde kızamık, kızamıkçık, çocuk felci görmüyorsak bunun tek sebebi aşılar. Bilim tarihinde, en çok hayat kurtaran gelişmelerin başında aşıların keşfi geliyor.
Bu kadar gelişmeye rağmen enfeksiyon hastalıklarının önemli ölüm sebepleri arasında yer aldığını belirten Ürün, şöyle devam etti: “Enfeksiyonlar özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış (riskli) kişilerde, normal bireylere göre daha fazla hayati tehlike yaratabiliyor. Bunların başında kanserler, lenfoma, lösemi gibi kan hastalıkları geliyor. Bu hastalıkların hem kendisi bağışıklık sistemini zayıflatıyor hem de bizim uyguladığımız tedaviler geçici süreyle de olsa enfeksiyonlarla savaşan kan hücrelerinin azalmasına sebep oluyor. Bu dönemlerde ciddi bir enfeksiyon artışı olabiliyor. Normal bireyde hiçbir bulguya sebep olmayan bir enfeksiyon, kanser hastasında bazen ölümcül durumlara yol açabiliyor.”
‘Okyanusları aşıp, derede boğulmamak için’
Dolayısıyla kanser hastalarını, enfeksiyon hastalıklarına karşı korumak çok önemli. Kanserin tedavisinde çok kapsamlı, detaylı tedaviler kullanılıyor. Bu tedaviler çok pahalı olabiliyor. Üstelik bazılarını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılamıyor, hastaların kendisi ödüyor. Ürün şunları ekledi: “Okyanusları aşıp, derede boğulmamak için enfeksiyon gibi aşıyla önlenebilecek hastalıkları halletmek istiyoruz. Sadece hastaların değil, bakımında rol alan herkesin, birlikte yaşadıkları, bakıcıları ve sağlık personelinin de aşılanmasını öneriyoruz.”
İdeali aşının tedaviden önce yapılması. Ama çok kez tanıdan hemen sonra, aşılanmaya fırsat kalmadan hemen tedaviye başlanması gerekiyor. Yine de aşıların birçoğu tedavi arasında da yapılabiliyor.
'Araya giren enfeksiyon tedaviyi aksatıyor'
Hastanın kan değerlerine bakılarak aşılanma planlanabiliyor. Tedavinin aşıya engel olmadığını vurgulayan Ürün şunları söyledi: “Aktif enfeksiyon birçok kemoterapi için engel. Bu durumda tedavi vermiyoruz. Araya giren enfeksiyon, kanser tedavisinin devamlılığı ve başarısını da engelliyor. Normal bir bağışlık sistemine göre de kanser hastasında enfeksiyonun oluşturduğu risk daha fazla. Kanser hastasında enfeksiyonları önlemek kanser tedavisinin başarısı için de anahtar rolü oynuyor.”
Ürün kronik hastalığı olmamasına rağmen her sene aşılarını mutlaka yineliyor: “Etrafımdakilere de yaptırıyorum. Temel sebebim tedavisinden sorumlu olduğum hastalar için enfeksiyon riski oluşturmamak. Hastane çalışanlarının bu aşıları olması çok önemli.”
'Grip de COVID-19 aşısı da güvenli'
Peki kanser hastaları için grip aşısı güvenli mi? Ürün soruya karşılık “Evet” dedi ve şöyle devam etti: “
Ülkemizde uygulanan grip aşısı canlı aşı değil. 80 yıldır aynı teknikle üretiliyor ve inaktive virüs aşısı. Kanser hastaları için güvenli. Her yıl ekim ayının ikinci yarısında uygulanması önerilse de marta kadar yapılabilir. Kemoterapi alanlar en iyi zamanlama için doktoruyla konuşmalı.”
Covid-19’u artık çok konuşmuyoruz ancak bitmiş değil. Hala gripten yaklaşık iki kat daha ağır ve ölümcül seyredebiliyor. Özellikle bağışıklığı baskılanmış kişiler risk altında. Covid aşılarının da güvenli olduğunu kanıtlayan çok sayıda araştırmanın yayınlandığını hatırlatan Ürün, şunları söyledi: “Virüsün yıllar içinde mutasyona uğraması nedeniyle aşıların içeriği de yenilendi. Dünya Sağlık Örgütü kanser hastaları gibi bağışıklığı baskılanmış kişilerin üçüncü nesil mRNA aşılarını olmasını öneriyor (Türkiye’de henüz yok). Bazı iddiaların aksine, mRNA aşıları güvenli. Pandemiden önce kanser ilaçları için deneniyor ve çalışılıyordu. Halen de farklı kanserler için mRNA ile çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki yıllarda daha yaygın kullanılacak.”
'Kanser bitse de aşılara devam!'
Öte yandan kanserden kurtulanların da standart aşılama programlarına uyması gerekiyor. Çünkü bazı ek dozlara ihtiyaçları olabilir.
Bu aşılar önemli
*İnfluenza (grip) aşısı: Her yıl grip komplikasyonlarının ciddi sonuçlarını azaltmak için öneriliyor.
*Pnömokok aşısı: Zatürreye karşı koruma sağlar. Özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, akciğer hastalıkları olanlar ve 65 yaş üstündeki kişiler için öneriliyor.
*COVID-19 aşısı: Ciddi COVID-19 sonuçlarını önlemek için hayati öneme var. İdeal koruma için birden fazla doz gerekebilir.
*Diğer Aşılar: Yaşınıza, sağlık durumunuza ve kanser tedavinizin türüne bağlı olarak Hepatit B, HPV ( insan papilloma virüsü, zona (herpes zoster) aşısı gibi ek aşılar öneriliyor.