Araştırma: Mikroplastikler Solunum Yoluyla Vücuda Girebilir

Bilim insanları plastiğin insan sağlığı üzerindeki etkisi konusunda derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor. Talepleri, kapalı ortamların mikroplastik kirliliğinin önemli bir kaynağı olabileceğini gösteren yeni bir raporun yayınlanmasının ardından geldi. Kısacası bu, plastik parçacıkların kolayca solunduğu ve hızla beyne girebildiği anlamına geliyor.

Sao Paulo Üniversitesi ve Berlin Freie Üniversitesi'nden Profesör Dr. Thais Mauad ve Dr. Luis Fernando Amato-Lourenco tarafından yürütülen araştırma, beynin alt kısmında yer alan koku alma ampulünde mikroplastiklerin varlığını keşfetti.

Uzmanların burnun yanı sıra koku alma ampulünde de mikroplastikler tespit etmesi, koku alma yolunun beyne dışarıdan gelen partiküller için bir giriş bölgesi olabileceğini düşündürüyor.

Bilim insanları bu keşfi nasıl yaptı?

Araştırmacılar, Brezilya'nın Sao Paulo kentinde yaşayan ve ölen 15 kişinin beyinlerinden alınan 15 örneğin sekizinde plastik lif ve parçacıkları tespit etmeyi başardı.

Bulunan en yaygın plastiğin, tipik olarak giysi, gıda ambalajı ve şişeler için kullanılan polipropilen olduğunu keşfettiler.

Endişe verici bir şekilde, 10 mikron çapındaki mikroplastiklerin varlığının, insan vücuduna daha kolay geçen daha küçük nanoplastiklerin seviyesinin daha önce düşünülenden çok daha yüksek olduğu anlamına geldiğini de buldular.

Sao Paulo Üniversitesi'nden baş araştırmacı Profesör Thais Mauad, "Bu çalışma, koku alma yolunun beyne plastik için potansiyel bir ana giriş yolu olduğunu, yani kapalı ortamlarda nefes almanın beyindeki plastik kirliliğinin önemli bir kaynağı olabileceğini ortaya koyuyor," dedi.

"Çok daha küçük nanoplastiklerin vücuda daha kolay girmesiyle, toplam plastik partikül seviyesi çok daha yüksek olabilir. Endişe verici olan, bu tür parçacıkların hücreler tarafından içselleştirilme ve vücudumuzun işleyişini değiştirme kapasitesidir," diyerek ekledi.

Araştırmada keşfedilen diğer bulgular

Bu araştırma, Plastik Sağlık Konseyi üyesi Profesör Dr. Lukas Kenner'in Nisan ayında plastiğin vücuttaki varlığını keşfetmesinin ardından geldi.

Kenner, bağırsaklardaki kanser hücrelerinin mikroplastiklerle temas ettikten sonra daha hızlı bir şekilde yayılabildiğini tespit etmiş ve plastiklerin erken başlangıçlı kanser oluşumunda kilit bir rol oynayabileceğini belirtmişti.

Diğer bilim insanları da plastiğe maruz kalmanın insan sağlığı açısından doğurganlığın azalması, kalp hastalıkları ve endokrin bozukluğu gibi başka sonuçları olabileceğini öne sürdü.

Günümüzde, çok çeşitli uygulamalarda kullanılmak üzere her yıl 500 milyon tondan fazla plastik üretilmektedir.

Dünya çapında bilim adamları plastik ürünlerde bulunan 16.000'den fazla kimyasalın bir listesini çıkarttı ve aynı zamanda bunların 4.000'den fazlasının hem insan sağlığı hem de çevre için tehlikeli olduğunu tespit ettiler.

Kasım ayında Güney Kore'de Birleşmiş Milletler (BM) Küresel Plastik Anlaşması için son bir müzakere turu gerçekleştirilecek. Etkinlikte, plastik kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkisini tam olarak ele alan taslak hükümlerdeki önlemlerin ihmal edilmesinden büyük endişe duyan kampanyacılar ve bilim insanları acil eylem çağrısında bulunacak.

Plastik Sağlık Konseyi, bilimin öncülük ettiği etkili bir anlaşmanın plastik üretim hacimlerini azaltması ve gerçekten gerekli olan tek kullanımlık plastik ürünler dışında tüm plastiklerin ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Ayrıca plastiklerdeki tüm kimyasalların uygun bir şekilde test edilmesi için bir zorunluluk getirilmesini istiyorlar ve hükümetleri gelecek nesilleri mikroplastiklerin giderek daha endişe verici hale gelen tehlikelerinden korumaya çağırıyor.