Erkan Baş'tan Cumhurbaşkanına Yeni Saray Tepkisi.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin olarak, Hiçkimse söylemedi mi Recep Tayyip Erdoğan'a 'kefenin cebi yok' diye? Bu ülkenin devlet okullarında tasarruf diye tuvaletlerinde peçete kaldırılıyor. Yeni araba alınacakmış, yeni saray yaptırılacakmış" ifadesini kullandı.
TBMM'de yaptığı basın açıklamasında Erkan Baş şunları kaydetti:
"Meclis'in oluşumu için yapılan Genel Seçimlerde 50 ilde seçimlere girerek 1 milyona yakın oy almış bir siyasi parti adına söylüyorum. Her 100 yurttaştan 2-3 tanesinin oyunu almış bir siyasi partinin çoğunluğu elinde bulunduran iktidar tarafından susturulmak istendiği bir tablo var.Türk Dil Kurumu'nun çıkardığı son sözlüğe baktım. Şu an burada bir gasp var. Milyonlarca emeklinin, işçinin hakları gasp ediliyor. Sözlüğe bakarak konuşuyorum insanlar görmeden, duymadan, bilmeden haklarını, alınterini çalıp yağmalayan bir iktidar var.
"Gürültü içerisinde, susturularak bu süreci atlatmaya çalışıyorlar"
Bütçe parlamentonun temelidir. Normal şartlarda halktan ne kadar vergi toplanacağı, elde edilen gelirlerin nerelere ve nasıl harcanacağı şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Gürültü içerisinde, susturularak bu süreci atlatmaya çalışıyorlar. Basının hali ortada. İktidar zaten basının büyük bir bölümünü ele geçirmiş durumda. Sözde muhalafete alan açtığını söyleyen, bunun propagandasını yapan, bununla halktan desteğini toplamaya çalışan kimi basın yayın organlarının sınırlı muhalefet anlayışına kapı açtklarını görüyoruz.
"Rakamların ve soygunun bu bütçenin gerçek yüzünü göstermediği kanaatindeyim"
Meclis'te 12 gün bütçe görüşülecek. Hükümet ve iktidar adına 840 dakika konuşulacak, AKP 840 dakika konuşacak, MHP'de 840 dakika konuşacak. Günlerce konuşuyorlar. Soruyorum yurttaşlara aklınızda bir şey kalıyor mu? Bugün Cumhurbaşkanlığı bütçesi konuşulacak. Ben açıkcası rakamların ve soygunun bu bütçenin gerçek yüzünü göstermediği kanaatindeyim.
"Sosyal yardım alan insan sayısının artmasıyla övünen bir iktidar var"
AKP'nin 2023 vaatleri vardı ve Cumhuriyetin 100'üncü yılı diyorlardı. 2023'te ulaşacaklarını söyledikleri hedefler ile bugünkü gerçekler arasında o kadar ters bir tablo var ki şimdi 2053 diye bir şey uydurdular. İstanbul'un Fethi'nin 600'üncü yılı diyorlar.
Nasreddin Hoca'nın fıkrası gibi 'ölme eşeğim ölme'. AKP siyasetinin özeti bu. 2023 hedeflerinde bakın ne demişler: Ekonomide ilk 10'a gireceğiz demişler 17. sıradayız. 500 milyar dolar ihracat yapacağız demişler 256 milyar dolar ihracat yapılmış. İşsiz sayısı 1 milyonun altına düşecekti ancak bugün makyajlı verilerle bile işsiz sayısı 10 milyonun üstüne çıktı.
Enflasyon tek haneye inecekti ancak TÜİK'in yalanlarıyla bile yüzde 60'ı geçmiş durumda. İş cinayetlerini engelleyeceğiz demişler ama dünyada birinci sıradayız. Anne ve bebek ölüm oranları düşecek demişler Yenidoğan Çetesi yaratan bir iktidardan söz ediyoruz. Sosyal yardım alan insan sayısının artmasıyla övünen bir iktidar var. Bir de utanmadan bununla övünüyor. Faiz düşecekti, nas vardı ya hani bunlar faiz lobilerini besliyorlar.
"Yılın ilk 11 ayında dakikada 13,7 milyon lira vergi ödedik"
1 trilyon 950 milyar lira faiz gideri var. Bu 100 milyon asgari ücret demektir. Aradaki uçuruma, dengesizliğe bakın. Sayın Ozan Bingöl'ün yaptığı bir araştırma var. Yılın ilk 11 ayında dakikada 13,7 milyon lira vergi ödedik. Saatte 822 milyon lira vergi ödendi. Her gün 12 milyar lira vergi ödedik. Dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplantısı vardı. Basından aldığımız bilgiye göre toplantı yaklaşık 1 saat sürmüş. Ülkede milyonlarca insanın, emekçinin kaç para alacağının konuşulduğu toplantı 1 saat sürmüş.
"Gözümüzün içine baka baka yalan üstüne yalan söylüyorlar"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde grev yok. Grev kararı alırsınız 'milli güvenliğe aykırı' derler. Sanki milletin milli güvenliği patronlardan ibaret. Polonez işçileri günlerdir direniyorlar, Ankara'ya sesleniyorlar. Greve çıkıyorlar grevi yasaklıyorsun.
Sendika hakkı yok grev hakkı yok, düşük ücret ve çok çalışma var.Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geldiğinden beri SGK'nın resmi rakamlarına göre 20 bin işçi iş göremez raporu almış. Niye veriliyor bu rapor? İş yerindeki kaza neticesinde artık çalışamayacak hale geldiğinizde bu raporu alıyorsunuz. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz farkında mısınız? 10 bin insan hayatını kaybediyor, 20 bin engelli hale geliyor.
Yoksulluk tırmandıkça tırmanıyor. TÜİK bile 18 milyon yoksul var diyor. Soruyorum yurttaşlara Cevdet Yılmaz'ı tanıyan var mı? Oy veren var mı? Ey Cevdet Yılmaz ben sana yetki veriyorum dediniz mi? Cumhurbaşkanı imza atıyor, beyefendi Cumhurbaşkanı Yardımcısı oluyor. Buraya geliyor Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin sunumunu yapıyor.
Sen kimsin ya? Bu vatandaş sana böyle bir yetki vermedi ki. Günlerdir bakanlar gelip gidiyorlar. Gözümüzün içine baka baka yalan üstüne yalan söylüyorlar. Yurttaşlarımızdan rica ediyorum; bu AKP'nin bakanlarını, milletvekillerini dinleyin. Dinleyin ve nasıl bir zihniyetle yönetildiğimizi görün. Nasıl yalan söylediklerini siz kendiniz görün. İtibardan tasarruf olmaz diyorlar.
"Bu ülkenin devlet okullarında tasarruf diye tuvaletlerinde peçete kaldırılıyor"
Normalde tasarruf genelgemiz var değil mi? Ama tasarruf, halka tasarruf. Bakıyorsunuz saraya yeni araba alınmış orada tasarruf yok. Cumhurbaşkanlığı bütçesi 12 milyar küsur dolardan 16 milyar 978 milyona yani neredeyse 17 milyara çıkmış. Cumhurbaşkanlığı bütçesine yapılan artış yüzde 38 oldu. Vergiler hariç 20 tane yeni araba alınacak.
Bu sarayın 20 tane daha yeni arabaya ihtiyacı var mı? Mesela Ahlat'taki kışlık saraydan bahsediliyor. Ankara'da, İstanbul'da sarayların var. Hiçkimse söylemedi mi Recep Tayyip Erdoğan'a 'kefenin cebi yok' diye? Bu ülkenin devlet okullarında tasarruf diye tuvaletlerinde peçete kaldırılıyor. Yeni araba alınacakmış, yeni saray yaptırılacakmış.
Har vurup harman savuruyorlar. Halkın çocuğu gidecek okul, kreş bulamasın, gittiği okulda tasarruf diye yaptırılmayan asansörde hayatını kaybetsin, temizlik yapılmasın ne olacak ki? Canımızı, kanımızı istiyorlar ama yine de doyuramayacağız bunları. Ama düzen elbette bitecek. Tüm bu yaptıklarının hesabını hep birlikte soracağız"