Tutuklu Öğrenci Aileleri: Hırsızlar Değil Çocuklarımız Cezaevinde.

Musa Akyol, oğlu Temmuz Akyol’un gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından yaşadığı süreci anlatarak, gençlerin suçsuz yere cezaevine konmalarına tepki gösterdi. Akyol, protesto sırasında gençlere uygulanan şiddet ve serbest bırakılan suçlularla karşılaştırıldığında çocuklarının haksız yere cezalandırıldığını vurguladı.

Baba Musa Akyol, yaşananları şöyle anlattı:

Protestodaki arbede sırasında oğlu Temmuz Akyol’un gözlüğünün düştüğünü söyleyen Musa Akyol, “Polis memurlarına gözlüğüm düştü demiş. Sinkaflı şeyler söyleyerek gözlüğünü aldırmamışlar. Oralarda tabi biraz o gözaltı alınma sırasında fiziksel şiddet olmuş. Bütün çocuklara olmuş bu. Bu 301 çocuğumuz ya da adli kontrol şartıyla serbest bırakılan çocuklarımızın hepsine polis tarafından şiddet uygulanmış” dedi.

“OĞLUM 10 GÜN SONRA GÖZLÜĞÜNE ULAŞABİLDİ”

Gözlüğünün olmaması nedeniyle oğlunun baş ağrısı çektiğini, Denizli’den yeni gönderdikleri gözlüğün ancak 10 gün sonra kendisine ulaşabildiğini kaydeden Musa Akyol, çocuklarını bayramın ikinci günü ise ilk defa açık görüşte görebildikleri belirtti. Akyol, “Metris’teyken yine öğrencilerle beraber kalıyorlardı ama Silivri'ye nakledildiği zaman cinayet koğuşunda kalıyordu. İki gün falan cinayet koğuşunda kaldı. Tabi tedirginliği vardı” diye konuştu.

Koğuştaki diğer tutuklu hükümlülerin oğluna yardımcı olduklarını söyleyen baba Akyol, “Ama nihayetinde hani bizim çocuklarımızın bilmediği bir ortam buralar. Benim çocuğum çocukken bile hiçbir zaman silahla oynamış bir çocuk değil. Erkek çocuğu olmasına rağmen hiçbir zaman şiddet içeren oyuncak oynamadı, sevmedi” dedi.

Akyol, artık arkadaşlarıyla beraber öğrenci koğuşuna geçtiğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Dün kendisiyle ilk defa cezaevinden görüntülü konuşabildik. Artık arkadaşlarıyla beraber olduğu için daha rahatlamıştı. Şimdi cezaevinden bize verilen bilgi şu, ‘Siz ders notlarını getirirseniz biz hemen onu ileteceğiz’ dediler. Çocuğumun gelecek hafta sınavları var. İşte bundan sonraki süreçte hani sınavlarını nasıl yapabiliriz, girebilir mi, giremez mi? Onun telaşına düştü artık. Burslu değildi benim oğlum. Hani ücretli okuyordu ama şimdi tabii ki yurtta kalıyordu. Onunla ilgili bir sıkıntı yaşar mı, yaşamaz mıyız? Bilemiyorum. Onu artık tatil bittikten sonra pazartesi günü burada açık görüşümüz var. Salı günü üniversiteyle onlar o ilişkileri kurmaya çalışacağım.”

“HIRSIZLIK YAPAN BIRAKILIYOR AMA BİZİM ÇOCUKLARIMIZ HİÇBİR ŞEY YAPMADI”

Musa Akyol kendisinin de sağlıkçı olduğuna değinerek “Yıllardır ‘sağlıkta şiddete hayır’ diye bağırıyoruz. Hastanelerde geliyorlar, hekimleri, sağlık çalışanlarını bıçaklayıp darbediyorlar. O suçu işleyenler adli kontrol şartıyla emniyetten bırakılıyor. Kız arkadaşını taciz edenler, darp edenler bırakılıyor. Hırsızlık yapan, dolandırıcılık yapanlar bırakılıyor ama bizim çocuklarımız hiçbir şey yapmadı. Gerçekten bundan dolayı çok kızgınım” diyerek tepki gösterdi.

Kendisinin de Denizli’de yürüdüğünü belirten Akyol, “Çocuklarımız bizim yaptığımız şeyleri yaptı. Şiddet içeren hiçbir şey yapmadılar. Bunun karşılığı cezaevi olmaması lazım” dedi.

“GENÇLER ÜZERİNDEN TÜRKİYE’DE BASKI İKLİMİ OLUŞTURULUYOR”

Musa Akyol, gençler üzerinden Türkiye'de baskı iklimi oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek “Bu nedenle çok kızgınım. Umarım çocuklarımız bu süreci travmasız, sağlıklı bir şekilde atlatabilirler. Onlar bizim gurur kaynağımız. Her zaman onu dedim. Yüz kızartıcı bir suçtan dolayı burada değiller. İnanın bütün konuştuğumuz bir araya geldiğimiz bu gençlerin annesi babası aynı şeyi ifade ediyor, ‘Biz çocuklarımızla gurur duyuyoruz. Yüz kızartıcı bir şey yapmadılar. Onlar bizim onurumuz’ diyorlar. Bütün Türkiye'de bunu böyle bilsin istiyorum” diye konuştu.

“ÇOCUKLAR DA DIŞARIDAKİ İNSANLARIN DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYUYORLAR”

Oğlu Temmuz Akyol ile konuşmasında kendisine “Baba hiç pişman değilim” dediğini aktaran Musa Akyol, şu ifadeleri kullandı:

“Onlar da dışarıdaki insanların desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Görüştüğüm her zaman diyorum ki ‘Dışarıda insanlar sizlere destek veriyor. Morallerinizi hiç bozmayın. Kendinizi yalnız hissetmeyin’ diye her zaman söylüyorum.”