Hrant Dink, 19 Ocak'ta her yıl olduğu gibi vurulduğu yerde anılacak. Anmayı düzenleyen Hrant’ın Arkadaşları, 19 Ocak Çarşamba günü saat 15.00 için Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde buluşma çağrısı yaptı. Bu yılki anmanın sloganı ise “15 Eksik Yıl”.

Dink’in katledilişinin 15. yıldönümünde Gerçek Gündem gazetesine konuşan, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, 15 yılda hem davanın hem de demokratikleşme, yüzleşme çağrılarının nasıl karşılık bulduğunu değerlendirdi.

“15 yılda Hrant Dink’in katledilişine kamuoyu ilgisi özellikle son 5 yılda azaldı” diyen Danzikyan şöyle devam etti: “Çünkü buna benzer çok fazla olay var. Suruç, Ankara katliamları, Tahir Elçi’nin öldürülmesi var. Her gün bir insan hakkı ihlali var. Demokrasiye inanan bir insan nereye koşacak? Hrant Dink davası da böyle. Bütün bu davaları takip edeyim deseniz Çağlayan’dan çıkmazsınız yani. İnsan hakları konusunda geriye gittiğimizi söylememiz lazım.”

“IRKÇI CİNAYET OLARAK DEĞİL ARAÇ OLARAK BAKILDI”

Danzikyan, “Hrant Dink Ermeni olduğu için öldürüldü. Bunu teslim etmemiz gerekiyor ve meseleye böyle bakmamız gerekiyor” derken Dink cinayetinin bir araç olarak gösterilmeye çalışıldığını şöyle anlattı: “2008 yılında Ergenekon soruşturması başlatıldı. AKP’ye yakın çevreler bu cinayetin, Ergenekon örgütü tarafından işlendiğini, maksadın da AKP hükümetini batı karşısında zor durumda bırakmak olduğunu söylediler. Biraz hafızası iyi olan herkes hatırlar. 2011-12 yılında AKP ile Gülen cemaati arasında savaş patlak verdi. Bu sefer de Gülen cemaati tüm bu cinayetleri işlemiştir dendi. Yani aslında AKP siyaseti hiçbir zaman ırkçı cinayeti olarak bakmadı, araç olarak baktı. Baktığımız zaman ırkçı cinayete kurban edildiğini söylememiz lazım.”

Davaya dair de konuşan Danzikyan, “Hrant Dink’i hedef haline getiren süreç soruşturulmuyor. Hrant Dink’e koruma sağlamayanlar, Emniyet ve jandarma içinde kasta varan ihmaller var. Adam öldürme içerilmesini talep ediyorlar. Bazı ihmaller gerçekten de görev ihmaliyle açıklanamaz. Bile bile o grubun dağıtılmaması, Hrant Dink’e koruma verilmemesi, Dink ailesi avukatlarının dilekçesi zaten her şeyi açık şekilde ortaya koyuyor. İstinaftan ne çıkacak bilmiyoruz” dedi.

DAVADA İLERLEME KAYDEDİLEMEDİ 

Danzikyan’a göre devletin tüm kanatları bu cinayetin bir parçasıydı. Avukatların da belirttiği üzere davada tatmin edici bir ilerleme kaydedilemedi. Cinayetin ardından Samsun'da yakalanan Ogün Samast ile cinayetin azmettiricileri Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 18 sanık hakkında, 20 Nisan 2007'de dava açıldı.

Birleşen dosyalarla sanık sayısı 20'ye çıkarken tahliye kararları sonrası ana davada 3 tutuklu kaldı. 25 Ekim 2010'daki duruşmada, yaşı 18'den küçük olan Samast hakkındaki dosya ayrılarak İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bu mahkeme, 25 Temmuz 2011'de Ogün Samast'ı, 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı.

KAMU GÖREVLİLERİ 2014’TE DAHİL EDİLDİ

Kamu görevlileri için cinayetten yaklaşık 8 yıl sonra yargılama yolu açılabildi. Eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Büro Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da soruşturmaya dahil edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 76 sanığın yargılandığı Dink cinayeti davasını 26 Mart 2021'de karara bağladı. Mahkeme, aralarında dönemin kamu görevlileri, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezalarına çarptırdı.

KARAR TEMYİZDE

Ana davanın gerekçeli kararı da 14 Temmuz 2021'de açıklandı. Bu kararda, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli olan sanıklardan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in cinayetin tasarlama şeklinde tespit edilen eylemlerinden dolayı sorumlu oldukları belirtildi.

Son  karara cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları itiraz etti. Karar şu anda temyiz aşamasında.