Köy Halkı: ‘Orman Tahribatına İzin Vermeyeceğiz’

Manisa’nın Gördes ilçesinde bulunan Kalemoğlu Köyü'nde 10 yıldır faaliyet gösteren Zorlu Holding'e ait Meta Nikel Kobalt Madencilik Şirketi’nin, Kızıloluk, Matal ve Türkmençardağı’ndaki orman sahalarında yarattığı tahribat daha önce de tepkilere neden oldu. Son olarak şirket, nikel madeninin genişleme çalışması için köyle bütünleşik olan Kocamurt ormanı bölgesinde sondaj çalışması yapmak istedi. Köylülerin şirketin sondaj çalışmasına izin vermemesi üzerine şirket yetkilileri çalışmaları 20 Mayıs tarihine kadar askıya aldı. Bölgede halkın başlattığı nöbet eylemi ise sürüyor.

‘BU SONDAJ ÇALIŞMASIYLA BİRLİKTE KÖY YOK OLACAK’

Söz konusu genişleme ve kapasite artışı kapsamında mevcutta yıllık 1 milyon ton olan üretim ve pasa kapasitesinin 2.4 milyon tona, 5.6 milyon ton olan yıllık nikel kapasitesinin ise 8 milyon tona çıkarılması hedefleniyor.

Bölge halkı ve yaşam savunucuları yaptıkları açıklamada, nikel madeninin neredeyse köye girmeye çalıştığı belirterek, "Her gün zehirli hava soluyoruz. İçme suyumuz sürekli tehdit altında. Biz inanıyoruz ki şu an burada bulunamayan madende çalışan köylülerimiz de fikren ve vicdanen bizim yanımızdadır. Maden yetkilileri bize 'bu ormanı satın aldıklarını yasal olarak ormanın onların olduğunu' söylüyor. Bizim çocukluğumuz olan, ekmeğimiz olan bu orman satılık değildir. Bu sondaj çalışmasıyla birlikte Kalemoğlu Köyü yok olacaktır. Köyümüzü, havamızı, toprağımızı, suyumuzu savunmak bizim anayasal hakkımızdır. Sadece kendi canımızı değil, doğadaki tüm canlıları, endemik bitkileri havamızı ve suyumuzu savunmak için madenin sondaj çalışmasına hayır diyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘TAAHHÜTLERİN HİÇBİRİNE UYMAYAN BİR MADENCİLİK ANLAYIŞI VAR’

Uzun yıllardır madenin yarattığı tahribata karşı mücadele eden isimlerden biri olan eski Gördes Kayacık Belediye Başkanı Ramazan Koyunlu, 20 Mayıs günü kitlesel bir basın açıklaması yapıldığını belirterek, şirketin henüz bir girişimde bulunmadığını ancak halkın nöbet eylemini sürdürdüğünü aktardı. “Çok uluslu şirketler bizi maden karşıtı ilan ediyorlar. Ancak şunu görmüyorlar, denetim denilen bir mekanizma yok. Ne İliç’te vardı ne de burada var. Türkiye’de ÇED raporu içindeki taahhütlerin hiçbirine uymayan bir madencilik anlayışı var" diyen Koyunlu, bölgede yaşanan süreci anlattı. Koyunlu, 2022 yılında şirketin valiliğe 2010 yılında alınan ÇED izinlerinin geçerli olduğu yönünde yazı gönderdiğini belirterek, “Buna dayanarak köyün hemen 100 metre yakınında sondaj çalışması yapmak istiyorlar. Ormanlık ve yeşil bir alandan bahsediyoruz. Halk ve köylü ayaklandı" diye konuştu.

‘KÖYLÜ KARARLI’

10 yıldır devam eden çalışmaların ormanlık alanı talan ettiğini söyleyen Koyunlu, “Köylü kararlı. Yıllardır mücadele ediyoruz ancak bu kez köylü çok daha kararlı hareket ediyor. Muhtarın ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin değişmesi, yine Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke’nin seçilmesinin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu madenlere dur diyecek olmazsa olmaz iki kurum MASKİ ve İZSU’dur. Çünkü bu bölgede yeraltı su havzaları var. Onlar da bizlerle birlikte hareket ettiğinde, halkın sağlığı ve doğayı koruma yönünde hareket ettiğinde bu madenin denetim altına alınacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Kaynak:Gazete Duvar