Mart ayında 25 kadın katledildi 21 Kadın Şüpheli Olarak Ölü Bulundu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun 2010 yılından itibaren bir kısmını ulusal basından, bir kısmını yerel basın ve adli mercilere yansıyan bilgilerden her ay düzenli olarak derleyerek rapor haline getirdiği kadın cinayetleri Mart Ayı raporuna göre 25 Kadın erkekler tarafından öldürüldü,21 kadın ise şüpheli olarak ölü bulundu. 

Öldürülen 25 kadından 3’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1’i ekonomik bahanelerle öldürüldü. 21’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 21 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Mart ayında öldürülen 25 kadının 13’ü evli olduğu erkek, 3’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 2’si oğlu, 1’i babası, 1’i birlikte olduğu erkek, 1’i kardeşi, 1’i tanımadığı biri, 1’i daha önce kadını kaçıran erkek tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların %52’si evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 17’si evinde, 6’sı sokakta, 1’i ıssız yerde, 1’i işyerinde öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların %68’i evlerinde öldürüldü. 
Kadınlar en çok ateşli silah ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 15’i ateşli silahlarla, 10’u kesici aletle öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %60’ı ateşli silah ile öldürüldü.

Cezasızlık Faillere Cesaret Veriyor

Kadınlar ve çocuklar sürekli cinsel şiddet tehditiyle karşı karşıya yaşıyorlar. Bağcılarda 2009’da salıverilen fail Metin Şenay tarafından birden fazla çocuk sistematik bir biçimde çocuk istismarına maruz bırakıldı. En az 10 yıldır devam ettiği belirtilen bu istismarlar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gündemine daha yeni girebildi. Ülkenin birçok yerinden çocuk istismarı haberleri duyuyoruz. Ancak hiçbirinin cezalandırıldığını duymuyoruz. Lanzarote Sözleşmesinin tarafı bir ülke olarak çocukları her türlü riskten korumak devletin yükümlülüğüdür.  

Kadınlar da hayatın her alanında şiddet riskiyle karşı karşıya kalıyor. Kırklareli’de olduğu gibi markette alışveriş yaparken cinsel şiddete uğruyorlar. Gülhan Karadereli gibi güvenlik görevlisi olarak çalışırken sürekli tehdit edildiği biri tarafından bıçaklanıyorlar. Hazal Özçimenoğlu gibi cinsel şiddete uğrayıp şikayetçi olunca faillerinin sosyal medyada gözaltındaki pişkin fotoğraflarını paylaştıklarını görüyorlar. Bunların hepsinin sebebi siyasi iktidarın, devlet kurumlarının faillere verdiği güven ve cezasızlık politikalarıdır.