Can Atalay Kararının Okunması Mecliste Kriz Çıkardı!
Can Atalay Kararının Okunması Mecliste Kriz Çıkardı!
AYM'nin Can Atalay hakkındaki kararın okunması TBMM'de kriz çıkardı. AKP vekiller kararın okunmasına tepki göstererek tutanaklardan çıkarmaya çalıştı.
Meclis'te CHP'li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, TİP'in seçilmiş vekili Can Atalay'ın tahliye edilmesine ilişkin AYM kararını okuttu. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de kararın okutulması ile kararın yok hükmünde olduğunu söyledi. Emir, "Hukuken şu hali ile düşme yok hükmündedir. Atalay'ın vekil olduğu okutulmuştur" dedi.
AKP, kararın okutulmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. AK Parti'li Usta, Karaca'yı "Yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır" sözleriyle hedef aldı.AKP'de kararın bağlayıcı olmadığını öne sürdü. Karar okutulurken de AKP'li vekiller Meclis'i terk etti.
'Demokrasiden yana tutum alan Karaca'yı tebrik ediyorum'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar diledi. Emir, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Can Atalay hakkındaki iade kararını Genel Kurul'da okutup Meclis'i kapatmasını usule uygun bulduğunu belirterek, bu tutumu tebrik etti. Emir, “Sayın Sırrı Süreyya Önder’e şifalar dilediğimiz ve kendisi ile duygularımızı birleştirdiğimiz 86 milyon adına, ona iyi dileklerimizi, ve yaşama tutunması adına duygularımızı ilettiğimiz bir günde, demokrasiden yana tutum alan çok değerli Meclis Başkanvekilimiz Gülizar Biçer Karaca’yı yaptığı bu işlerden dolayı tebrik etmek istiyorum” diye konuştu.
'Milli egemenliğin, tecelligahı TBMM’dir'
“Milli egemenliğin, tecelligahı TBMM’dir” diyen Emir, şunları söyledi:
* Bilindiği gibi Şerafettin Can Atalay, şu anda fiilen cezaevinde tutuklu bulunduğu için gelip yemin edememekte ve milletvekili görevini yapamamaktadır. Seçildiği günden beri 28’inci dönem milletvekilleri, bir eksikle görev yapmak durumunda kalmıştır. Oysa Şerafettin Can Atalay hakkında tam üç Anayasa Mahkemesi kararı bulunmaktadır. Bu kararlara göre Şerafettin Can Atalay, mevcut yasalar içerisinde seçilmiş, Hatay halkının iradesiyle milletvekili olmuş ve bu nedenle de hakkındaki yargılamanın durdurulması, tahliyesini, sağlanması ve yargılamanın bekletilerek, milletvekilliği görevi bittikten sonra devam edilmesine Anayasa Mahkemesi karar vermiştir. İki kez bu karar vermiştir.
'Meclis’te hukuksuz bir biçimde, Can Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüştü'
* Sonrasında, Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi’nin, hukuksuz biçimde Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımaması, hatta değerlendirmeyi hak eden bir hukuki karar niteliğinde dahi bulmaması, hatta Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacak kadar hukuk dışına çıkması sonrasında Meclis’te hukuksuz biçimde, Can Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüştü. Buna karşı Anayasa Mahkemesi’ne yapılan yeni başvuruda, Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın milletvekilliğinin Meclis’te düşürülmesi işleminin yok hükmünde olduğunu karara bağlamıştı.
'Can Atalay, milletvekilidir, seçilmiştir'
* Yani şu haliyle Anayasa Mahkemesi’nin iki ısrarlı kararı ve düşme kararını yok hükmünde olmasını tespit eden kararı ile Can Atalay, milletvekilidir, seçilmiştir. Dolayısıyla şu anda, Anayasa Mahkemesi’nin kararındaki tanımıyla söylüyorum, fiilen cezaevinde tutulmaktadır, hukuken değil.
"Meclis Başkanı’na düşenin, Yargıtay’dan gelen tezkereyi okutup hukuksuz biçimde Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmek yerine, demokrasiden ve milli iradeden yana bir tutum almasını beklediğini” belirten Emir, “Söz konusu olan şudur; anayasa tanımaz bir idare, anayasa tanımayan bir Yargıtay ve anayasa koruması gereken Meclis Başkanlığı görevini yapmamıştır. Bu bir yargısal kriz olarak başlamış ama sonrasında bir devlet krizine dönüşmüştür” dedi. Emir, şöyle devam etti:
'Bugün yapılan işlem, Meclis usulüne uygundur'
* Anayasa Mahkemesi kararını veriyor ama Anayasa Mahkemesi’nin icrai kabiliyeti olmadığı için Yargıtay’a giden karar, iki kilometre ötedeki Meclis’e gelemediği için Can Atalay, 18 aydır hapiste. Hatay halkının iradesi hapiste, bu meclisin bir üyesi hapiste. Dolayısıyla bu Meclis’teki herkesin, her bir milletvekilinin, her bir meclis başkanvekilinin, tabii ki Meclis Başkanı’nın, demokrasiye ve milli iradeye inanan herkesin, Can Atalay’ın gelip görevini yapması için gereğini yapması gerekir. Bugün yapılan işlem, Meclis usulüne uygundur.
* Meclis Başkanvekili, gündeme hakimdir ve bu adaletsizliği, bu milli iradenin hiçe sayılışını, bu Anayasa’ya aykırılığı gidermek üzere Anayasa Mahkemesi kararını okutmuştur. Şu haliyle Meclis’in gündeminde, Başkanlık Divanı Bildirisi olarak Can Atalay’ın milletvekili olduğu, seçme seçilme hakkına uygun olarak ve kişi özgürlüğü ve hürriyeti hakkına uygun olarak şu anda gelip görevini yapıyor olması gerekir.
'Demokrasiden yana olan herkes eninde sonunda kazanacak'
* Bir Meclis’in bu kararı okutmasından daha doğal bir şey olamaz. Anayasa Mahkemesi Yargıtay’a yazıyor, Yargıtay, Meclis’e göndermiyor diye bir milletvekili iki yıl hapiste tutulamaz. Burada yapılan tutum, meclis başkanvekili yaptığı tutum usule, iç tüzüğe, Anayasa’ya uygundur.
* Anayasa’yı çiğneyenler, yok sayanlar, Anayasa Mahkemesi kararını tanımayanlar, bilsinler ki demokrasiden yana olan herkes eninde sonunda kazanacak, kazanacağız. Bu hukuksuzluğa, bu anayasa tanımazlığa, milli iradeye saygısızlığa, darbeci anlayışa, bir milletvekiline hapiste tutacak kadar milli iradeye saldıran anlayışa asla boyun eğmeyeceğiz. Şu haliyle meclisin gündeminde Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararında ifade edildiği gibi tahliye edilmesi, hakkındaki yargılamanın durması, gelip görevini yapmasının yerine getirilmesi gibi bir görevi vardır. Bu görev de öncelikle meclis başkanımıza düşmektedir.
AK Parti'liler: Usulsüz
AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Gülizar Biçer'in Meclis Başkan Vekilliği görevini kötüye kullandığını ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yaptığını" öne süren Usta şöyle konuştu:
* Başkanlığın Genel Kurul'a sunuşları kısmında yer alacak gündemi dair içerikler yine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından belirlenir, karar verilir. Meclis Başkanı tarafından gündeme alınmayan herhangi bir husus Genel Kurul'a sunulamaz. Bu konuda Meclis Başkan Vekillerinin hiçbir takdir yetkisi de bulunmaz. Sayın Gülizar Biçer Karaca, Meclis Başkanı adına ve onun verdiği yetkiyle görev yaptığını çok iyi bilmektedir. Meclis Başkanının onayı olmadan gündeme ekleme yapamayacağını çok iyi bilmektedir. Buna rağmen çok açıkça bir şekilde iç tüzüğü yine ihlal etmiştir. Sayın Gülizar Biçer açıkça Meclis Başkan Vekilliği görevini kötüye kullanmış ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır. Hem de bütün siyasi parti gruplarının Sayın Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini bildirmek, arkasından da Meclis'in kapanması noktasındaki ortak iradesini hiçe sayarak en başta Sayın Sırrı Süreyya Önder'e, Meclis Başkan Vekili olarak, aynı mevkidaşta, aynı makamda olan kendi meslektaşına bu saygısızlığı açıkça yapmıştır.
* Görülen o ki CHP grubu buna hazırlık yapıp gelmiştir. Meclis Genel Kurulu'nda daha önce görmediğimiz kadar bir kalabalıkla gelmişlerdi ve bir planlı şekilde bizim divan katip üyemizin kalkmasının arkasından, tutanaklarda da sabittir, kendisinin uyarmasına rağmen ara vermemiş. Aynı şekilde divanda görev yapan yasama uzmanlarının kendisini ikaz etmesine rağmen, Sayın Meclis Başkan Vekili "Katip üye kalkmıştır, divan teşekkülü bozulmuştur. Ara vermeniz gerekir" demesine rağmen hiçbir ikazı dinlememiştir. Katip üyenin yerine, boş kalan, belli bir süre boş kalan divan heyetine kendi katip üyelerini getirip oturtmuşlardır. Davet etmeden. Hem de davet etmeden. Neresinden bakarsanız tamamıyla usulsüz, milletin iradesine, Meclis'in iradesine, anayasaya ve iç tüzüğe aykırı bir eylem içerisine girmişlerdir. Biz bugün Meclis'te ortak kararla Sırrı Süreyya Önder'e dayanışmamızı ve geçmiş olsun dileklerimizi bildirmek için bir aradaydık. Böyle bir günde böyle bir korsan eylemi yapacak kadar aciz duruma düşmüş olmalarını milletin ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
TBMM tarihinde ilk: Tutanakta yer verilmedi
TBMM tutanağında da Karaca'nın konuşmasının başının verildiği ve kararın okutulduğu kısma yer verilmediği görüldü:
Kadıgil: Hükmün okunduğu kısım ilk tutanakta var
TİP Vekili Sera Kadıgil, hükmün okutulduğu anların başta yer aldığı sonra çıkarıldığını sosyal medya hesabından açıkladı. Kadıgil, "Tartışmalı bir an olduğunu, beyanlarda hata olmasın diye ilgi faslın kontrolde olduğunu kısa süre içerisinde yükleneceğini ifade ettiler" ifadelerini kullandı.
Kadıgil şunları söyledi:
* İlk fotoğraf bir saat önceki Meclis son tutanağı. İkincisi şu anki. Can Atalay’la ilgili AYM hükmünün okunduğu fasıl son tutanakta an itibariyle görünmüyor. Genel Kurul açıkken Meclis Başkan Vekili’nin talimatıyla Divan Üyesi tarafından söylenen sözlerin tutanaktan çıkartılması kararını Genel Kurul kapalıyken kim, nasıl veriyor diye sormak için tutanak hizmetleriyle görüştüm. Tartışmalı bir an olduğunu, beyanlarda hata olmasın diye ilgi faslın kontrolde olduğunu kısa süre içerisinde yükleneceğini ifade ettiler. Bekliyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.