CHP Yenilenebilir Enerji Çağrısını Tekrarladı

Ahmet Akın, "Güneş ve rüzgar enerjisi projelerinde hane halkını, çiftçiyi, esnafı odağına alan kamunun yatırımcı olduğu bir modele ihtiyaç var" dedi.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjide büyük potansiyelinin bulunduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, "Güneş ve rüzgar enerjisi projelerinde bir kısmının hane halkını, çiftçiyi, esnafı odağına alan kamunun yatırımcı olduğu bir modele ihtiyaç var." dedi. Akın, yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji konusunda Türkiye'nin yüksek potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.Türkiye'nin potansiyeli olmasına karşın yenilenebilir enerjide dünyanın gerisinde kaldığını ifade eden Akın, iktidarın son dönemde açıkladığı yenilenebilir enerji alanındaki planların geç kalınmış adımlar olduğunu savundu. Mevcut durumda güneş enerji santrali ve rüzgar enerji santrallerinin toplam üretim içindeki oranının yüzde 13 olduğuna dikkati çeken Akın, "2016 yılından itibaren güneş ve rüzgar odaklı enerji politikası izlenmiş olsaydı şu anda toplam üretim içindeki oran yüzde 30'a ulaşabilirdi. Türkiye'nin yenilenebilir enerjide büyük bir potansiyeli bulunuyor." diye konuştu. Ahmet Akın, güneş enerji santrali ve rüzgar enerjisi santralinin Türkiye'nin enerji yatırımlarının ana ekseninde yer alması gerektiğini belirterek, "Bu yatırımlar için bürokrasi sıfır olmalı." dedi. "Enerji yoksulluğu çeken vatandaşlarımızın sayısı artıyor" Türkiye'de artan enerji maliyetlerine karşı dışa bağımlı enerji santralleri yerine yenilenebilir enerji santrallerinin payının artmasının çok önemli olduğuna işaret eden Akın, şunları kaydetti: "Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere uluslararası alanda 'Yeşil Yeni Düzen' adı altında yaşanan dönüşümün ortaya çıkardığı fırsatlar Türkiye'nin hızlı ve kapsamlı bir sıçrama yapması için uygun bir zemin oluşturuyor. Türkiye'nin acilen bu alanda bir açılıma ihtiyacı bulunuyor. Çünkü ülkemizde enerji yoksulluğu çeken vatandaşlarımızın sayısı her yıl artmaya devam ediyor. Bu gerçeklikten hareketle güneş ve rüzgar enerjisi projelerinde bir kısmının hane halkını, çiftçiyi, esnafı odağına alan kamunun yatırımcı olduğu bir modele ihtiyaç var." Elektrik Üretimindeki Son Durum Türkiye'nin elektrik kurulu gücünün yüzde 32’sini hidroelektrik, yüzde 10,2’sini rüzgâr enerjisi, yüzde 7,5’ini güneş enerjisi, yüzde 1,7’sini jeotermal ve yüzde 1,8’ini biyokütle santralleri oluşturuyor. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 2021 sonu itibarıyla 98 bin 493 MW’a, toplam elektrik üretim santrali sayısı ise 10 bin 101’e ulaştı Bu kapasitenin 31 bin 441 MW’ını hidroelektrik, 10 bin 14 MW’ını rüzgâr enerjisi, 7 bin 435 MW’ını güneş enerjisi ve 1650 MW’ını jeotermal enerji santralleri oluşturdu. Biyokütle (atık ısı dâhil) santrallerinin kapasitesi ise 2021 sonu itibarıyla 1813 MW oldu.