Düşük Dereceli Prostat Kanser İçin Gereksiz Endişe Yaratıyor.

Uzmanlar, düşük dereceli prostat teşhislerinde 'kanser' ibaresinin yer almasının gereksiz endişeye yol açabileceğini belirtiyor.

Bir grup uluslararası uzman, düşük dereceli prostat kanserinin yeniden değerlendirilmesini ve "kanser" ibaresinin kaldırılmasını öneriyor. Prostat kanseri, 2022 yılında yaklaşık 1,5 milyon yeni vaka ve 397.000 ölümle küresel olarak hastalığın en yaygın biçimlerinden biri. Ancak İngiltere, Almanya, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Senegal ve Kanada'dan kanser alanında çalışan doktorlar, bilim insanları ve hasta savunucularından oluşan gruba göre, Grade Grup 1 veya GG1 olarak bilinen belirli bir erken evre kanser türü yaşlı erkekler arasında yaygın ve prostatın ötesine yayılmıyor, bu da kanser teşhisinin hastaları gereksiz yere endişelendirebileceği anlamına geliyor. GG1'ler aynı zamanda sıklıkla tanıdan kaçıyor çünkü doktorlar, bir kişide daha yüksek dereceli bir kanser olduğundan şüphelenmedikleri sürece tipik olarak biyopsi önermiyor. Bu da, sonuçları Journal of the National Cancer Institute dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, GG1 tespitinin genellikle diğer sağlık sorunlarına bağlı olarak tesadüfi olduğu anlamına geliyor. Kaliforniya San Francisco Üniversitesi'nde ürolojik kanser cerrahı ve grubun baş araştırmacısı olan Dr. Matthew Cooperberg yaptığı açıklamada, "'Kanser' kelimesi binlerce yıldır metastaz ve ölümle ilişkili bir durum olarak hastalarda yankı buluyor," dedi. "Bu anormallikleri ne olarak adlandırırsak adlandıralım kesinlikle izlememiz gerekiyor ancak gördüğümüz şeyin yayılma veya öldürme kapasitesi sıfırsa hastalar 'kanser teşhisi' ile yükümlendirilmemeli," diye ekledi. Bu, tıp uzmanlarının düşük dereceli prostat kanserinin derecesinin düşürülmesi için yaptıkları ilk çağrı değil. Doktorlar, 2022 yılında bu kansere başka bir isim verilmesinin, daha az erkeğin kanser teşhisi nedeniyle endişeye kapılması ya da olumsuz yan etkilere yol açabilecek gereksiz agresif tedavilere maruz kalması anlamına gelebileceğini belirtti. Mesane, serviks ve tiroidin düşük riskli kanserleri de geçmişte yeniden adlandırıldı ve şimdi bunun yerine "lezyonlar" olarak ifade ediliyor. Öte yandan, Kanadalı araştırmacılara göre, bu isimlerin muğlaklığı hastaların kafasını karıştırabiliyor ve ancak doktorların daha iyi iletişim kurması halinde ortadan kaldırılabilecek "gereksiz bir kaygı" yaşamalarına neden olabiliyor. Cooperberg ve meslektaşları, GG1 için potansiyel bir alternatif etiket üzerinde anlaşamadılar ancak bir bezdeki anormal büyümeye atıfta bulunan "asiner neoplazm"ın doktorlar tarafından en geniş desteğe sahip ifade olduğunu aktardı.