GEBZE EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ'nden Protesto ve Mitinge Davet
GEBZE EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ'nden Protesto ve Mitinge Davet
Gebze Emek ve Demokrasi yaptığı basın açıklaması ile AKP’nin eğitim alanındaki uygulamalarını protesto ederek halkı İzmir Mitingine katılmaya çağırdı.
Sendika, dernek ve siyasi partilerinden oluşan Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri platformu AKP hükümetinin 21 yıldır yazboz tahtasına çevirdiği eğitim alanındaki uygulamalarını ve son olarak da ÇEDES protokolü çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığı kadrosundaki pedagoji formasyonu olmayan imam ve müezzinlerin okullarda derse girmelerini, manevi danışmalık adı altında cemaat ve tarikatların okullara yerleşme çabalarını basın açıklaması ile protesto ederek 16 Eylül Cumartesi günü İzmir’de yapılacak mitinge davet etti.
Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri adına EĞİTİM SEN Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır’ın okuduğu basın açıklaması şöyle;
“ LAİK EĞİTİM, LAİK YAŞAM VE EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ!”
2023/24 eğitim öğretim yılı, Türkiye’de eğitimin karşı karşıya olduğu ve geçtiğimiz yıllar içinde birikerek büyüyen sorunlarının gölgesinde açılmaktadır. Özellikle son birkaç yıldır derinleşen ekonomik kriz soncunda artan fiyatlar okul masraflarını ciddi oranda arttırmış, çocuk okutan ailelerin bütçelerini derinden sarsmaya başlamıştır.
Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri yani ortak geleceğimizi doğrudan etkilemektedir.
Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı, gıda fiyatlarının yükselmesi, kırtasiye ve katlanan okul fiyatları nedeniyle aileler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi anlamda zorlanmaktadır. Seçim sonrasında peş peşe gelen zamlarla birlikte veliler, çocuklarına günlük harçlık vermekte zorlanmanın yanı sıra beslenme çantalarını dahi dolduramama korkusu yaşamaktadır. Okullarımızda çocuklarımıza en azından bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek vermek yerine, iktidar, kamu kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekmeyi tercih ediyor.
Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, uzun yıllardır en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır.
Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel ve inanç çeşitliliği eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar yıllardır atılmamıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli gündeminde ise öğrencilerin okul masrafları ve beslenme sorunları değil, İmam Hatip okullarını evrensel alternatif bir model olarak bütün insanlığın hizmetine sunmak, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında okullarda ‘manevi danışman’ sıfatıyla imam ve vaiz görevlendirilmesi gibi politika ve uygulamalar bulunmaktadır. Yani laik yaşam ve laik eğitimi hedefine almıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) adlı protokol ile eğitim sistemini iktidarın siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmeyi hedefliyor.
* ÇEDES ile öğretmenlik eğitimi bulunmayan kişiler ‘manevi danışman’ adıyla okullarda görevlendirilecek.
* ÇEDES ile İzmir’de 842 okulda eğitim alanında ‘manevi danışman’ ve çeşitli din görevlileri için dini telkin ve dinsel etkinlik alanı oluşturuldu.
* ÇEDES ile vaiz, imam hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin, ilahiyat fakültesi mezunlarının eğitim kurumu olan okullarda ‘manevi danışman’ olarak görev yapmalarının önü açılırken, öğrenciler okul içinde yeni din görevlileri ile karşılaşacaklar.
* ÇEDES ile öğrencilerin okul dışında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı kamplarında da manevi danışmanlarla buluşmaları ve ‘değerler eğitimi’ çalışmalarına katılmaları sağlanacak.
* ÇEDES ile tarikat ve cemaatlere öğrenciler devşirilecek.
* Laik Eğitimi ve Laik Yaşamı Hedef Alan, Yurttaşlarımız Arasında İnanç Ayrımı Yapan Uygulamaları Kabul Etmemiz ya da Onaylamamız Mümkün Değildir!
* Laik olmayan bir eğitim sistemi bilimsel olmadığı gibi demokratik de olmaz. Laik olmayan bir eğitim sistemi demokrasiye hizmet etmeyerek bireylerin inançlarını özgürce yaşamasını engeller.
* Laik olmayan bir eğitim sisteminde çocuklar itaat etmek üzere yetiştirilir. Bu çocuklar gelecekte ekonomik ve demokratik haklarını savunamazlar.
* Gerçek anlamda laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşit yurttaşlık bilincinin, toplumun hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ile mümkündür.
* Gerçek anlamda ‘eşit yurttaşlık’ ilkesinin hayat bulması, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, iș yerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır.
İlimizde, Gebze, ÇEDES’in uygulanacağı ilçelerden olmamasına rağmen İlçe Milli Eğitim Müdürünün çeşitli ortamlarda ‘’Değerler Eğitimi Kulübü’’ faaliyeti olarak uygulanacağını ifade etmiştir. Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü geçen yıl da Anayasa’yı ihlal etmiş müdahalemiz ile uygulamayı durdurmuştuk. Bu yıl da takipçisi olacağız ancak sormak isteriz Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu gücü nerden alıyor?
Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri olarak,
Devletin Bütün İnançlara Eşit Mesafede ve Tarafsız Olması Yönündeki Taleplerimizde Israrcı Olduğumuzu Göstermek İçin 16 Eylül İzmir Mitingine Gidiyoruz.
- Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi egemen ideolojiye teslim edilmesine seyirci kalmayacağız.
- Öğrencilerimizin bu projeye dâhil edilmemesi için veliler olarak okullara dilekçe vereceğiz.
- ÇEDES ve benzeri proje ve protokollerin durdurulması ve iptali için bütün gücümüzü kullanacağız.
- ‘’Laiklik de neymiş?’’ diyen AKP’nin valilerine laikliği öğreteceğiz.
Eğitimin gerçek anlamda cinsiyet eşitliğini esas alan, demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin eşit ve parasız eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden bütün velileri, eğitim ve bilim emekçilerini, halkımızı16 Eylül’de yapılacak olan İzmir Laiklik Mitingine katılmaya ve geleceğimize birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz!
GEBZE EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.