petshop
Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

GİZLENEN HAKİKAT: EĞİTİM YENİ DÖNEME AĞIR YARALI OLARAK GİRMİŞTİR

Eğitim (Web Sitesi) - Web Sitesi | 09.09.2024 - 18:56, Güncelleme: 09.09.2024 - 18:56
 

GİZLENEN HAKİKAT: EĞİTİM YENİ DÖNEME AĞIR YARALI OLARAK GİRMİŞTİR

Eğitim İş Sendikası Kocaeli 1 No'lu Şubesi 2024-2025 eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte bir basın açıklaması yayınladı.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Kocaeli 1 No'lu şubesinin 2024-2025 yılı eğitim öğretim dönemiyle ilgili basın açıklaması şöyle: "GİZLENEN HAKİKAT: EĞİTİM YENİ DÖNEME AĞIR YARALI OLARAK GİRMİŞTİR"     ‘Milli Eğitim’,2024-2025 eğitim-öğretim yılına bir önceki dönemden daha da ağır sorunlarla girmektedir. İktidar ve MEB eliyle eğitim, güncel siyasetin ve hamasetin aracı haline getirilmeye çalışılırken; önceki dönemlerden devreden sorunlara bu eğitim döneminde yenilerinin ekleneceği tartışmasız bir gerçektir.   Elbette olması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın her eğitim dönemi sonunda eğitimin röntgenini çekmesi, eğitimin paydaşlarıyla kafa kafaya vererek sorunlar ve çözümlere dair raporlar oluşturması ve yeni dönem başlayana kadar bu raporlar doğrultusunda eğitimi iyileştirmesidir.    Tam bu noktada, Eğitim-İş olarak eğitimde yaşanan sorunlara dair somut bilgiler verip uyarıda bulunmak bizim için şart olmuştur. Yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmenin 74 bin okul ve 750 bine yakın derslikte geçireceği yeni dönem şu manzarayla başlamaktadır:   * Okul ve derslik sayısındaki büyük açık yine kapatılmamıştır. Bunun sonucu olarak AKP’nin yıllar önce sonlandırmaya söz verdiği ikili eğitim uygulaması ile taşımalı eğitim garabeti yine sürdürülecek, Türkiye’deki bir sınıfa düşen ortalama öğrenci mevcudu sayısı yine utanç verici olacaktır. 2016’da yüzde 13,3 olan eğitim bütçesinin genel bütçeden aldığı pay, 2025 yılı için yüzde 10,8 olarak öngörülmüştür. Yıllardır hem Bakanlığa hem kamuoyuna rapor ve açıklamalarla aktardığımız halde okullarımıza; kadrolu hizmet personeli sağlanmamış, okulların temizlik, bakım, onarım gibi hayati ihtiyaçları görmezden gelinmiştir. Eğitim kurumlarında temizlik ve güvenlik görevlisi atanmamış, okul yöneticileri bu ihtiyaçları karşılamak için velilerden zorunlu bağışlar talep etmek zorunda bırakılmıştır. Velilerden sürekli bağış talep edilmesi, eğitim sisteminin içinde bulunduğu mali sıkıntının açık bir göstergesidir. Oysa Bakanlık, okulların temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarını geçici çözümlerle değil, kalıcı ve kadrolu personel istihdamıyla karşılamalıdır.    * Anayasal bir hak olan eğitimin ayrılmaz parçası olduğu halde öğrencilere kamu hizmeti olarak sağlanmayan beslenme ve ulaşım, yeni dönemde her zamankinden çok velilerin kabusu olacaktır. Zengini daha zengin, halkın geri kalanını ise daha yoksul yapan ekonomik krizde beslenme çantaları dolmamakta, çocuklar musluklardan su içmekte, veliler servis ücretlerini karşılamakta zorlanmaktadır. Üstelik kırtasiye masrafları da enflasyon yüzünden her geçen gün büyüyen bir sorun haline gelmiştir.    * Öğretmenler bu dönemde; düşen alım güçleri nedeniyle daha yoksul, uzmanlıklarını hiçe sayan meslek kanunu nedeniyle daha az saygın hissederek, liyakatsizce seçilen yöneticiler bin bir rezalete rağmen koltuğunda tutulduğu için haklarından daha da endişe ederek sınıflarına girecektir. Öğretmenler arasındaki kadrolu, ücretli, sözleşmeli ayrımı bitirilmeyip meslek kanunu denen garabetle yeni ayrımlar getirildiği için okuldaki çalışma barışı biraz daha zedelenecektir.   * Öğretmen atama sayıları geçen eğitim döneminde vefat, istifa gibi nedenlerle sistemden çıkan öğretmen sayısı kadar dahi yapılmamıştı. Yeni dönem için de “kamuda tasarruf” söylemleriyle bu talep bastırılacağı görülmektedir. Hem eğitimin ihtiyacı hem mesleğine kavuşmayı bekleyen eğitimcilerin hakkı yine gasp edilecektir.    * Eğitimcilerin ve eğitim meslek örgütlerinin görüşü alınmadan hazırlanan 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' kapsamındaki yeni müfredat, anasınıfı ile 1, 5 ve 9. sınıflarda ilk kez uygulanacak ve bunun acı sonuçları da görülecektir. İktidarın bilerek zorunlu eğitim kapsamına almadığı okul öncesi eğitimde ise gericiliğin dozu gün geçtikçe artmakta; pedagojiye, bilime, laikliğe aykırı faaliyetler denetimsizliğin de verdiği güvenle kanserli hücre gibi yayılmaktadır.     Geçen yıl 6 ve 9. sınıflarda Türkçe, Türk dili ve edebiyatı ile matematik derslerinde yapılan ortak sınavlar, bu yıl 7. ve 10. sınıflarda da uygulanacaktır. Sorunun özünün sınavların biçiminden çok sınav odaklı eğitim sisteminde olduğunu ısrarla görmeyen MEB, bu dönemde de “nasıl öğretsek?” sorusuna cevap aramak yerine “nasıl sorsak” denemeleri yapacaktır. Oysa geçen dönemdeki sınavlar, mevcut müfredatın çocuklarımıza konuştukları dili bile öğretmeyi başaramadığını, bilimsel kavrayışın ilk merdiveni olan temel matematik konusunda müfredatın ne kadar aciz olduğunu zaten gözler önüne sermiştir.    * Hükümetin seçimlerin hemen sonrasında bin bir vaatle gittiği deprem bölgelerinde ise eğitim daha da vahim bir halde sürecektir. 6 Şubat depremlerinin üzerinden 19 ay geçmesine rağmen, bazı bölgelerde bu eğitim dönemi de çadır ve konteynırlarda geçecektir. Sendikamızın geçen yıl Eylül ayında kamuoyuna sunduğu deprem bölgelerinde eğitime dair kapsamlı rapordaki veri ve rakamlar ne yazık ki neredeyse yerinde saymıştır.      * Açıköğretim ve mesleki eğitim de bu dönemde iki büyük sorun olarak karşımızdadır. Kapsamı ve niyeti değiştirilen açık öğretim, zorunlu eğitim kavramının anti tezi gibi öğrencileri eğitimden ve okul hayatından koparmakta, hem eğitimin homojenliğini baltalamakta hem de çocuk işçiliğini artırmaktadır. Mesleki eğitim adı altında yarınımız olan çocuklarımızı sermayeye ucuz -hatta MESEM garabeti göz önüne alınırsa ‘bedava’- işgücü olarak kullandıran MEB, bu adına eğitim denemeyecek kölelik düzenini daha da yaygınlaştıracağını bizzat açıklamıştır.    İzmit ilçemizdeki bazı okullarda tasarruf tedbirleri adı altında öğretmenlerin çay makinaları kaldırılıyor ancak yöneticiler bu kurala uymuyorsa, Körfez ilçemizde öğretmenimizin yüksek lisans dersleri için kolaylık sağlamak yerine yüksek lisansını dondurması isteniyorsa, okul idarecileri keyfi uygulamalarla öğretmenler üzerinde mobing uyguluyorsa, hatta bazı siyasi parti isimleri kullanılarak okullara bu baskı arttırılıyorsa, proje okuluna atanan öğretmenin atama kararnamesi bakanlık eliyle durduruluyorsa, İzmit ilçemizdeki bir proje okulunda velilerin bağış miktarlarına göre öğrenciler aynı okulda farklı sıra tiplerinde oturtuluyorsa, sendika kararına uyarak eylem yapan öğretmene soruşturma açılıyorsa ve seminer duyuruları öğretmenlere mesaj yoluyla gönderilirken Kişisel Verileri Koruma Kanununa aykırı hareket ediliyorsa, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli seminerine davet edilen kişi sayısından daha küçük salonlarda çalışmalar yapılmaya çalışılıyorsa ilimiz bu eğitim öğretim yılına hazır değil demektir.    Elbette yeni eğitim ve öğretim dönemine dair yukarıda sıraladığımız özet, eğitim için iktidar ve MEB’in planladıklarıdır. Ancak elbette bizim, Başöğretmenin eğitim neferlerinin de planları var!   Eğitimdeki gericileştirmeye, piyasalaştırmaya karşı; eğitim emekçisinin haklarına ve itibarına kastedenlere karşı; Cumhuriyet’i ve devrimlerini hedef alanlara karşı verdiğimiz aydınlanma mücadelesinden bir adım geri atmayacağız! Her gün biraz daha büyüyen bir aile olan Eğitim-İş olarak Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesillere kıyılmasına da, onun sınıfta arkasında duracak kadar önem atfettiği eğitimcilere bu ülkenin zindan edilmesine de izin vermeyeceğiz!    Laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için canla başla çalışacağız!   Mücadelemize de yeni dönemin ilk gününden başlıyoruz. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlangıcında, ortaöğretim kademesindeki tüm sınıflarda, 'Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi' temalı açılış dersiyle eğitim sürecine başlanacağı Milli Eğitim Bakanlığınca duyurulmuştur. Eğitim-İş olarak bu dersin içeriğinde, tarihsel gerçekliklerin çarpıtıldığını ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bilinçli olarak eksik bırakıldığını görmekteyiz. Buna karşı yarın ilk dersimiz Cumhuriyet, konumuz vatan sevgisi ve bağımsızlık olacaktır.   Umutsuzluğa kapılmıyoruz, Yaşar Kemal’in tabiriyle ‘enseyi karartmıyoruz’, karşımızdaki örgütlü karanlığı görüyor, tarihsel sorumluluğumuz gereği aydınlanma mücadelesini bu oranda büyütüyoruz. Birilerinin kara ajandalarına alet etmeye çalışacağı yeni eğitim ve öğretim dönemini, bu azim ve fikirlerle karşılıyoruz!             Tuğba TOPAL            Şube Başkanı
Eğitim İş Sendikası Kocaeli 1 No'lu Şubesi 2024-2025 eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte bir basın açıklaması yayınladı.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Kocaeli 1 No'lu şubesinin 2024-2025 yılı eğitim öğretim dönemiyle ilgili basın açıklaması şöyle:
"GİZLENEN HAKİKAT: EĞİTİM YENİ DÖNEME AĞIR YARALI OLARAK GİRMİŞTİR"
 
  ‘Milli Eğitim’,2024-2025 eğitim-öğretim yılına bir önceki dönemden daha da ağır sorunlarla girmektedir. İktidar ve MEB eliyle eğitim, güncel siyasetin ve hamasetin aracı haline getirilmeye çalışılırken; önceki dönemlerden devreden sorunlara bu eğitim döneminde yenilerinin ekleneceği tartışmasız bir gerçektir.
 
Elbette olması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın her eğitim dönemi sonunda eğitimin röntgenini çekmesi, eğitimin paydaşlarıyla kafa kafaya vererek sorunlar ve çözümlere dair raporlar oluşturması ve yeni dönem başlayana kadar bu raporlar doğrultusunda eğitimi iyileştirmesidir. 
 
Tam bu noktada, Eğitim-İş olarak eğitimde yaşanan sorunlara dair somut bilgiler verip uyarıda bulunmak bizim için şart olmuştur. Yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmenin 74 bin okul ve 750 bine yakın derslikte geçireceği yeni dönem şu manzarayla başlamaktadır:
 
* Okul ve derslik sayısındaki büyük açık yine kapatılmamıştır. Bunun sonucu olarak AKP’nin yıllar önce sonlandırmaya söz verdiği ikili eğitim uygulaması ile taşımalı eğitim garabeti yine sürdürülecek, Türkiye’deki bir sınıfa düşen ortalama öğrenci mevcudu sayısı yine utanç verici olacaktır. 2016’da yüzde 13,3 olan eğitim bütçesinin genel bütçeden aldığı pay, 2025 yılı için yüzde 10,8 olarak öngörülmüştür. Yıllardır hem Bakanlığa hem kamuoyuna rapor ve açıklamalarla aktardığımız halde okullarımıza; kadrolu hizmet personeli sağlanmamış, okulların temizlik, bakım, onarım gibi hayati ihtiyaçları görmezden gelinmiştir. Eğitim kurumlarında temizlik ve güvenlik görevlisi atanmamış, okul yöneticileri bu ihtiyaçları karşılamak için velilerden zorunlu bağışlar talep etmek zorunda bırakılmıştır. Velilerden sürekli bağış talep edilmesi, eğitim sisteminin içinde bulunduğu mali sıkıntının açık bir göstergesidir. Oysa Bakanlık, okulların temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarını geçici çözümlerle değil, kalıcı ve kadrolu personel istihdamıyla karşılamalıdır. 
 
* Anayasal bir hak olan eğitimin ayrılmaz parçası olduğu halde öğrencilere kamu hizmeti olarak sağlanmayan beslenme ve ulaşım, yeni dönemde her zamankinden çok velilerin kabusu olacaktır. Zengini daha zengin, halkın geri kalanını ise daha yoksul yapan ekonomik krizde beslenme çantaları dolmamakta, çocuklar musluklardan su içmekte, veliler servis ücretlerini karşılamakta zorlanmaktadır. Üstelik kırtasiye masrafları da enflasyon yüzünden her geçen gün büyüyen bir sorun haline gelmiştir. 
 
* Öğretmenler bu dönemde; düşen alım güçleri nedeniyle daha yoksul, uzmanlıklarını hiçe sayan meslek kanunu nedeniyle daha az saygın hissederek, liyakatsizce seçilen yöneticiler bin bir rezalete rağmen koltuğunda tutulduğu için haklarından daha da endişe ederek sınıflarına girecektir. Öğretmenler arasındaki kadrolu, ücretli, sözleşmeli ayrımı bitirilmeyip meslek kanunu denen garabetle yeni ayrımlar getirildiği için okuldaki çalışma barışı biraz daha zedelenecektir.
 
* Öğretmen atama sayıları geçen eğitim döneminde vefat, istifa gibi nedenlerle sistemden çıkan öğretmen sayısı kadar dahi yapılmamıştı. Yeni dönem için de “kamuda tasarruf” söylemleriyle bu talep bastırılacağı görülmektedir. Hem eğitimin ihtiyacı hem mesleğine kavuşmayı bekleyen eğitimcilerin hakkı yine gasp edilecektir. 
 
* Eğitimcilerin ve eğitim meslek örgütlerinin görüşü alınmadan hazırlanan 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' kapsamındaki yeni müfredat, anasınıfı ile 1, 5 ve 9. sınıflarda ilk kez uygulanacak ve bunun acı sonuçları da görülecektir. İktidarın bilerek zorunlu eğitim kapsamına almadığı okul öncesi eğitimde ise gericiliğin dozu gün geçtikçe artmakta; pedagojiye, bilime, laikliğe aykırı faaliyetler denetimsizliğin de verdiği güvenle kanserli hücre gibi yayılmaktadır. 
 
 Geçen yıl 6 ve 9. sınıflarda Türkçe, Türk dili ve edebiyatı ile matematik derslerinde yapılan ortak sınavlar, bu yıl 7. ve 10. sınıflarda da uygulanacaktır. Sorunun özünün sınavların biçiminden çok sınav odaklı eğitim sisteminde olduğunu ısrarla görmeyen MEB, bu dönemde de “nasıl öğretsek?” sorusuna cevap aramak yerine “nasıl sorsak” denemeleri yapacaktır. Oysa geçen dönemdeki sınavlar, mevcut müfredatın çocuklarımıza konuştukları dili bile öğretmeyi başaramadığını, bilimsel kavrayışın ilk merdiveni olan temel matematik konusunda müfredatın ne kadar aciz olduğunu zaten gözler önüne sermiştir. 
 
* Hükümetin seçimlerin hemen sonrasında bin bir vaatle gittiği deprem bölgelerinde ise eğitim daha da vahim bir halde sürecektir. 6 Şubat depremlerinin üzerinden 19 ay geçmesine rağmen, bazı bölgelerde bu eğitim dönemi de çadır ve konteynırlarda geçecektir. Sendikamızın geçen yıl Eylül ayında kamuoyuna sunduğu deprem bölgelerinde eğitime dair kapsamlı rapordaki veri ve rakamlar ne yazık ki neredeyse yerinde saymıştır. 
 
 
* Açıköğretim ve mesleki eğitim de bu dönemde iki büyük sorun olarak karşımızdadır. Kapsamı ve niyeti değiştirilen açık öğretim, zorunlu eğitim kavramının anti tezi gibi öğrencileri eğitimden ve okul hayatından koparmakta, hem eğitimin homojenliğini baltalamakta hem de çocuk işçiliğini artırmaktadır. Mesleki eğitim adı altında yarınımız olan çocuklarımızı sermayeye ucuz -hatta MESEM garabeti göz önüne alınırsa ‘bedava’- işgücü olarak kullandıran MEB, bu adına eğitim denemeyecek kölelik düzenini daha da yaygınlaştıracağını bizzat açıklamıştır. 
 
İzmit ilçemizdeki bazı okullarda tasarruf tedbirleri adı altında öğretmenlerin çay makinaları kaldırılıyor ancak yöneticiler bu kurala uymuyorsa, Körfez ilçemizde öğretmenimizin yüksek lisans dersleri için kolaylık sağlamak yerine yüksek lisansını dondurması isteniyorsa, okul idarecileri keyfi uygulamalarla öğretmenler üzerinde mobing uyguluyorsa, hatta bazı siyasi parti isimleri kullanılarak okullara bu baskı arttırılıyorsa, proje okuluna atanan öğretmenin atama kararnamesi bakanlık eliyle durduruluyorsa, İzmit ilçemizdeki bir proje okulunda velilerin bağış miktarlarına göre öğrenciler aynı okulda farklı sıra tiplerinde oturtuluyorsa, sendika kararına uyarak eylem yapan öğretmene soruşturma açılıyorsa ve seminer duyuruları öğretmenlere mesaj yoluyla gönderilirken Kişisel Verileri Koruma Kanununa aykırı hareket ediliyorsa, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli seminerine davet edilen kişi sayısından daha küçük salonlarda çalışmalar yapılmaya çalışılıyorsa ilimiz bu eğitim öğretim yılına hazır değil demektir. 
 
Elbette yeni eğitim ve öğretim dönemine dair yukarıda sıraladığımız özet, eğitim için iktidar ve MEB’in planladıklarıdır. Ancak elbette bizim, Başöğretmenin eğitim neferlerinin de planları var!
 
Eğitimdeki gericileştirmeye, piyasalaştırmaya karşı; eğitim emekçisinin haklarına ve itibarına kastedenlere karşı; Cumhuriyet’i ve devrimlerini hedef alanlara karşı verdiğimiz aydınlanma mücadelesinden bir adım geri atmayacağız! Her gün biraz daha büyüyen bir aile olan Eğitim-İş olarak Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesillere kıyılmasına da, onun sınıfta arkasında duracak kadar önem atfettiği eğitimcilere bu ülkenin zindan edilmesine de izin vermeyeceğiz! 
 
Laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için canla başla çalışacağız!
 
Mücadelemize de yeni dönemin ilk gününden başlıyoruz. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlangıcında, ortaöğretim kademesindeki tüm sınıflarda, 'Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi' temalı açılış dersiyle eğitim sürecine başlanacağı Milli Eğitim Bakanlığınca duyurulmuştur. Eğitim-İş olarak bu dersin içeriğinde, tarihsel gerçekliklerin çarpıtıldığını ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bilinçli olarak eksik bırakıldığını görmekteyiz. Buna karşı yarın ilk dersimiz Cumhuriyet, konumuz vatan sevgisi ve bağımsızlık olacaktır.
 
Umutsuzluğa kapılmıyoruz, Yaşar Kemal’in tabiriyle ‘enseyi karartmıyoruz’, karşımızdaki örgütlü karanlığı görüyor, tarihsel sorumluluğumuz gereği aydınlanma mücadelesini bu oranda büyütüyoruz. Birilerinin kara ajandalarına alet etmeye çalışacağı yeni eğitim ve öğretim dönemini, bu azim ve fikirlerle karşılıyoruz!
 
          Tuğba TOPAL
           Şube Başkanı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort