Eğitim Sen: "Eğitimciler açlık sınırına yaklaştı."
Eğitim Sen: "Eğitimciler açlık sınırına yaklaştı."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN): "Her geçen gün derinleşen ekonomik krizle birlikte öğretmenlerin aldığı maaşlar da erimeye devam ediyor."
Ücret artışlarının giderek etkisini artıran ekonomik kriz karşısında yetersiz kaldığına dikkat çeken Eğitim-Sen öğretmenlerin geçinemediğine vurgu yaparak hayat pahalılığının resmi enflasyonun çok üzerinde olduğunu kaydeden Eğitim-Sen, eğitim emekçileri için taleplerini sıraladı.
Eğitim-Sen tarafından yayımlanan bildiride 2014 yılındaki 2 bin 148 liralık öğretmen maaşıyla 14 adet çeyrek altın alınabilirken 2023 yılında 22 bin 458 liralık maaşla ancak 8 adet çeyrek altın alınabildiğine dikkat çekildi.
Öğretmenlerin geçinemediklerine vurgu yapılan açıklamada, "Siyasi iktidar yıllardır bütçeden en çok payı eğitime ayırdıklarını iddia etse de yüz binlerce eğitim emekçisi yıllardır açlık sınırına yakın, yoksulluk sınırına uzak bir yaşam sürdürüyorlar" ifadelerine yer verildi.
"DURUM VAHİM BOYUTLARDA"
Eğitim emekçilerinin büyükşehirlerdeki yüksek kiralar nedeniyle barınma sorunu yaşadığı aktarılan açıklamada, yüksek gıda fiyatları sebebiyle de sağlıklı beslenemedikleri belirtildi.
Açıklamada, "Faturalarımıza yansıyan gerçek enflasyon, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız hayat pahalılığı resmi enflasyonun çok üzerinde. Çeyrek altın üzerinden bakıldığında eğitim emekçileri geçtiğimiz 10 yılda ciddi anlamda yoksullaştı. Eğitim-öğretim sürecinin emektarları olan yardımcı hizmetliler, memurlar, idari ve teknik personel açısından bakıldığında durum çok daha vahim boyutlardadır" ifadeleri kullanıldı.
Öğretmenlerin, hizmetli ve memurların aldıkları maaşın insanca yaşam seviyesinin altında kaldığı ifade edilen açıklamada şunlar vurgulandı:
"Yıllardır geçimlerini büyük ölçüde borçlanarak sürdüren, kredi ve borç batağına saplanan toplumun geniş kesimleri gibi, eğitim ve bilim emekçileri de yaşanan ekonomik dalgalanmadan fazlasıyla etkileniyor."
Eğitim-Sen’in taleplerinin bazıları ise şu şekilde:
• MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat artırılmalı, OECD ortalamasına çıkarılmalı.
• Eğitimde yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim yatırımlarına ayrılan pay artırılmalı.
• Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı.
• Eğitim ve bilim emekçilerinin önemli bir sorunu olan artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli.
• Ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı.
• Sosyal yardımlara ihtiyaç kadar artış yapılmalı.
• Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmeli.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.