Lise Öğrencilerinden MEB'in Proje Okul Kararına Tepki.
Lise Öğrencilerinden MEB'in Proje Okul Kararına Tepki.
Öğrenciler MEB'nın "proje okul" uygulaması kapsamında aldığı yeni kararları protesto ederek düzenledikleri eylemde Yusuf Tekin'e sert tepki gösterdi.
"Türkiye'de 7'den 70'e insanlar artık bir tepkiyi ortaya koymaya çalışıyor. Burada artık gerçekten de herkes hukuk devleti için son raddede olduğumuzun bilinciyle hareket ediyor." Bu sözler Kadıköy Anadolu Lisesi'nde yapılan eylemde mezunlar adına konuşan Avukat Uğur Can Demirci'ye ait. Türkiye'de haftalardır düzenlenen protestolarda dile getirilen hak, hukuk, adalet talepleri bu kez liselerde yankı buluyor. İstanbul'dan, Ankara ve İzmir'e, Mersin'den, Sinop'a, Edirne'ye ülke genelinde pek çok okulda lise öğrencileri derslere girmedi, oturma eylemleri düzenledi. Nedeni ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) "proje okul" uygulaması kapsamında aldığı yeni kararlar.
MEB, 8 Nisan'da açıkladığı "2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme" sonuçlarına göre, bu liselerde görev yapan birçok öğretmeni, kendi talepleri dışında görevden alarak norm fazlası statüsüne geçirdi.
Protestolar alanlara taşındı
Cuma gününden itibaren öğretmenlerinin görev yerini değiştirmesine tepki gösteren öğrencilere destek ise büyüyor. Protestolar lise bahçelerinden dışarı da taşındı. Lise öğrencilerinin yanı sıra pek çok mezun, veli ve vatandaş da hükümetin eğitim politikasına karşı alanlara çıktı. İstanbul Beşiktaş Meydanı'nda bir araya gelen lise öğrencileri, "Öğretmenime dokunma" pankartı açarak yaşananlara tepki gösterdi.
Meydanda toplanan öğrenciler, "Öğretmen siyasetin esiri değildir", "Torpil okulda öğrenciler sokakta", "Projeniz değiliz", "Liselileri MESEM'de öldürmeseydiniz daha kalabalık olacaktık" yazılı dövizler taşıdı. Liselilerin eylemine üniversite kortejleri de destek verdi. "Anneler burada evlatlarının yanında" dövizi taşıyan anneler ise öğrencilere destek için alandaydı. Bu eylemle aynı saatlerde İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde de aynı taleplerle bir eylem düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin öğle saatlerinde proje okullarındaki öğretmen atamalarına karşı liselerde yapılan protestolar için "Tamamı politik manipülasyon çabası" ifadelerini kullanmıştı.
Öğrencilerden Bakan Tekin'e yanıt
Beşiktaş Meydanı'nda düzenlenen protestoda yapılan açıklamada öğrenciler Yusuf Tekin'e yanıt verdi. Lise öğrencileri adına okunan açıklamada, "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ne öğrencilerin ne de öğretmenlerin haklarını koruyan, nesillerin daha iyi bir geleceğe sahip olmaları için çaba sarf eden bir bakan değildir. Tek amacı sendikalaşma isteyen öğretmenleri sindirmeye çalışmak, özel okullardaki öğretmenleri kölelik koşullarına mahkum etmek, köklü liselerdeki nitelikli eğitimi kesintiye uğratmak, geleceğe dair hiçbir umudu olmayan liseliler yetiştirmek olan bir kişi eğitimden sorumlu olmamalı" denildi ve şöyle devam edildi:
"Var olan umudumuzu kaybediyoruz. Haftada beş gün gittiğimiz okullarımıza koyun sürüsü muamelesi görüp her çocuğun hakkı olan nitelikli eğitimden mahrum bırakılıyoruz. Tüm bunlar gözlerimizin önünde yaşanırken Yusuf Tekin ve ondan önceki bakanların gözümüzde bir meşruluğu yoktur. Hiçbir zaman da olamayacaktır."
Kadıköy Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Pertevniyal, Vefa Lisesi, Şişli Anadolu Lisesi, Ankara Gazi Anadolu Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi ve Çanakkale Fen Lisesi gibi Türkiye'nin akademik başarısıyla öne çıkan liselerde düzenlenen eylemlerde MEB'in bu uygulamasının hiçbir objektif kritere dayanmadığı, tamamen siyasi ve idari takdirle şekillendiği ve eğitimde niteliği düşüreceği savunuluyor. DW Türkçe'ye konuşan Kadıköy Anadolu Lisesi'nden emekli olan bir öğretmen, "Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız onun eğitimine bombayı koyabilirsiniz. Şu anda yaptıkları şey bu. Senelerdir de bunu yapıyorlar zaten. Pırıl pırıl gençlerimizin okuduğu okullarda maalesef bu zihniyetin çöreklendiği malumumuzdur. Ama şu sırada yaptıkları şey son derece tehlikeli. Artık Türkiye'nin geleceğini tamamen yok etme amaçlı" diyor.
"Amaçları daha aciz hissettirmek"
Bakanlığın uygulaması 2016'dan beri devrede. Peki neden tepki bu kez bu kadar büyük oldu? DW Türkçe'ye konuşan Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu bunu şöyle yanıtlıyor: "Tek başlarına bu ülkenin çok önemli temellerini sarsmak için çalışıyorlar hala. Ve de bu zamanda yapılması da çok ilginç. Tamamen güç gösterisi ve ben yaptım oldu şeklinde milleti biraz daha aciz hissettirmek. Bir nevi tacizi göstere göstere gözümüze sokmaya çalışıyorlar." Başka biri ise ekliyor:
"Buna karşı koyacak tek güç bir olmaktır, birleşmektir. Bu tehlikeye karşı duran hangi görüş olursa olsun bir araya gelmeli ve yığınlar halinde engel olmalıyız. Yani bu duvarı yıkamayacakları kadar çok yığılı bir duvar oluşturmalıyız."
Mezunlar, bu tür okullarda nesilden nesile aktarılan dayanışma ruhunun korunması gerektiğini vurguluyor. "Okulun kültürel birikimine tehdit" Avukat Uğur Can Demirci Kadıköy Anadolu Lisesi mezunları adına DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, uygulamanın sadece idari bir işlem değil, aynı zamanda okulun kültürel birikimine yönelik bir tehdit olduğunu söylüyor. Demirci, "Buradaki rotasyon uygulaması aslında kendine has kültüre sahip liseler için bir yıkım çalışması. Mezunlar arası dayanışma, abilik-ablalık ilişkileri ve okulun kültürel aktarımı hedef alınıyor. Bu yapılar ortadan kaldırılarak öğrenciler, istenilen ideolojik yönlendirmeye açık hale getirilmeye çalışılıyor" diyor. Kadıköy'deki eyleme Moda sakinleri de destek verdi. Bir vatandaş neden eyleme katıldığını şöyle açıklıyor:
"En baştan bir dizayn söz konusu eğitim üzerinde. Okulların kalitesini düşürmek, kendi düşüncelerindeki öğretmenleri buraya yerleştirmek istiyorlar. Sürekli bir hak arama yoluna gitmek zorundayız. Kadıköy'de, Şişli'de, Saraçhane'de her yerdeyiz."
Bir diğeri ise şöyle diyor: "Çünkü ülkedeki bilimsel temelli okulların yok edilmesi, onun yerine düşünmeyen çağdaşlıktan uzak okulların çoğalması, İmam Hatipler gibi okulların çoğalması amaçlanıyor. Amaç bu."
"Tercihlerimin hiçbirine atanamadım" Şişli Anadolu Lisesi'nde de öğrenciler dersleri boykot etti. Okul bahçesinde düzenlenen eylemde "Ben bir öğretmenimi savunup geliyorum", "Dikkat boyun eğmek omurga sorunu yaratır", "Öğretmene sahip çıkmak ödev değil onurdur" dövizleri taşındı. Eyleme okulun mezunları ve vatandaşlar da destek verdi. Ataması gerçekleştirilmeyen öğretmenler de DW Türkçe'ye konuştu. Öğretmenler MEB'in proje okul atamalarında kriterlerin belirsizliğinden ve siyasi saiklerle hareket edildiğinden şikayetçi.
Basına konuşan Şişli Anadolu Lisesi'nde görevli bir öğretmen, sistemin keyfi işlediğini vurguluyor. "Tayin istemek zorunda bırakıldık" diyen öğretmen, şu ifadeleri kullanıyor: "10 tane tercih yaptırdılar. Tercihlerimin hiçbirine de atanamadım. Atanamadığım gibi benim kendi okulumdaki kadro şu an boşta. Boşta olan kadro ile atanamıyorum."
Aynı okuldan başka bir öğretmen ise Şişli Anadolu Lisesi'ne sınavla atandığını, ancak bunun hiç dikkate alınmadığını, puanına bakılmadan atamasının gerçekleştirilmediğini anlatıyor. "Türkiye tarihinde ilk kez oluyor" "Neye göre atandık ya da neye göre atanmadık? Buna dair hiçbir bilgi bize verilmiyor ve şu anda zorla tayin ediliyoruz" diyen öğretmen ekliyor:
"Yerimize atanan kişilere baktığımızda çoğunlukla iktidar yanlısı sendikanın öğretmenlerinin ya da hiç sendikaya üye olmamış öğretmenlerin atandığını gördük. Ve görevlerinden alınıp ataması yapılmayan öğretmenlerin çoğunluğunun muhalif sendikadan olduğunu görüyoruz. Bu da tabii aklımızda bir sürü soru işareti yaratıyor. Proje okullarında da acaba bir kadrolaşmaya mı gidiliyor? Kendi kadrolarını yerleştirmek için mi boşaltıyorlar? Çünkü bu şekilde bir atama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez oluyor."
Eğitim Sen'e göre de öğretmenlerin kıdemi, hizmet puanı ya da mesleki yeterliliği dikkate alınmaksızın yapılan atamalar eğitimde liyakat ilkesini zedeliyor. Sendika, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren karşı çıktıklarını ancak taleplerinin yanıtsız kaldığını vurguluyor. Eğitim Sen, Ankara 2 Nolu Şube'nden bugün yapılan açıklamada, "Her gün saat 17.00'de sembolik olarak yarım saat nöbet tutacağız. Mağdur olan öğretmenlerimizin, sesi olmaya devam edeceğiz" denildi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.