M.Emin Akın: "1994 Dönemi dinin siyasete alet edildiği bir dönemdi"
M.Emin Akın: "1994 Dönemi dinin siyasete alet edildiği bir dönemdi"
Gebze CHP’nin sevilen isimlerinden olan Mehmet Emin Akın, 1989-1994 yılları arasında Gebze Belediye Başkanlığı döneminin değerlendirmesini yaparken, günümüz belediyecilik anlayışı üzerine açıklamalarda bulundu.
Gebze CHP’nin sevilen isimlerinden olan Mehmet Emin Akın, 1989-1994 yılları arasında SODEP'ten Gebze Belediye Başkanlığı yapmış, aynı zamanda emekli öğretmen olan Mehmet Emin Akın, Gebze’de geniş kesimler tarafından sevilen bir isim.
Akın, biz o dönem insana değer veren bir Belediyecilik anlayışıyla ortaya çıkıyoruz dedik. 1994’den sonra bu bozuldu. İnsanlar ötekileştirilmeye başlandı. Belediye’den yüzlerce insanın işine son verildi. Gebze bu acı günleri de yaşadı. 1994’den sonra özellikle Belediye personeli arasında bir ötekileştirme başladı. Liyakata bakmadılar. Siyasete baktılar. Bizler siyaset anlayışına göre adam kayırmadık. Biz bu anlayışla çalışmadık. Benim dönemimde layıkıyla çalışan yerinde duruyordu. Müdürler arasında hepsi benim partilim değildi ama çalışan partili olsun olmasın görevini yapıyorsa orada kalacaktır. Biz bu anlayışı getirmiştik ve bu anlayış 1994 seçimleriyle birlikte birden bire yok oldu. Ve bu ötekileştirme Gebze’ye de yansıdı. Belediyeyle kalmadı. Toplumsal barışı bozdular. Biz Gebze'de toplumsal barışı sağlayacağız dedik ama ne yazık ki o değerlerin hepsi kenara koyuldu. Sadece kendi siyaset anlayışları doğrultusunda çalıştıkları için Gebze o süreçte çok şeyler kaybetti. diye konuştu.
" 1994 Dönemi dinin siyasete alet edildiği bir dönemdi"
1994 toplumun değiştiği, Kutsal dinimizin siyasetin içerisine sokulduğu, siyasete alet edildiği, sürecin başladığı bir dönemdi. Adaya ve parti programına bakarak oy verilmedi. Biz Dinimizi temsil eden partiye oy veriyoruz dediler yani 94 yılı böyle başladı. Biz dinimizi siyasete sokmadık. Onu kirletmek istemedik. Dini siyasete sokarsanız siyaseti dinsel olarak yaparsanız onun ilkelerini kirletmiş olursunuz. Biz böyle düşüncede değildik. Bizler yapacaklarımızı, yapmak istediklerimizi belediyecilik anlayışımızın ne olduğunu anlatıp program sunuyorduk. Biz o programlarla iş başına gelmek istiyorduk. Ve 94 yılı dinin siyasete alet edildiği bir dönemdi ve bu sebeple seçimi kaybettik.
"Partime karşı bir vefa borcum var"
Partimden hiç kopmadım. Partimin bütün etkinliklerine katıldım ve katılmaya da devam ediyorum. Bu benim partime karşı olan bir görevimdir. Ama ben çok insan biliyorum aday oluyor ve bu adaylık süreci biterken tamamen bırakıp gidiyor. Böyle bir partili anlayışını kesinlikle reddediyorum. Ben bu partimin sayesinde Belediye Başkanlığı yaptım. Partime karşı bir vefa borcum var o vefamı ben ölünceye kadar bu partime ödeyeceğim. Madem bu ilkelerde birleştik bunun için mücadele etmeliyiz. Parti adına, parti politikalarının adına kişiye saygı duymalıyız. Parti adına çalışmalıyız.
“Benim parti adayım Sosyal Demokrat Halkçı Belediyecilik anlayışını kavramış olacak”
En önemlisi çıkarcı olmayacak. Kendi çıkarını düşünmeyecek. Toplumun çıkarını düşünecek. Bizim partimiz içerisinde bu vasıflara haiz arkadaşlar mevcut. Ve o süreç geldiğinde de ömrüm yeterse bu ilkelerle onu savunacağım. Böyle bir adayın çıkması için uğraş vereceğim.
“Bugün başkan olsaydım Gebze'deki trafik sorununu çözerdim”
Yıllardır çözülemeyen bir trafik sorunu var. Öncelikli olarak bunu çözerdim. BEKSEM gibi bir topluluk kurmak isterdim. İnsanların toplumsal olarak oralarda barışmasını, yaşamlarını kolaylaştırmalarını sağlardım. Yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum.
“Başkanlık Döneminde pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok”
Yapabilseydim kırsal kesimin bütün temel sorunlarını bitirmek isterdim. Çünkü artık Gebze küçük bir kent değil. Metropol bir kent. Hizmetleri çoğalan büyüyen bir kent. Biz önce kırsal kesimin hizmetinden başladık. Alt yapıya çok önem verdik. Bizim anlayışımızda alt yapısı olmayan bir kentin üst yapısı olmaz. Gösteriş olsun diye göstermelik hizmet hiçbir zaman yapmadım. Kalıcı olmasını istedim.
“O dönemde yaptığım parkların adlarını değiştirdiler”
O süreçte çok park yaptım. Bunlardan bir tanesi Gebze Belediyesi Demokrasi parkı. Bunun ismini değiştirdiler. Demokrasiyi çok gördüler. Dostluk parkının adını değiştirdiler. Yine Uğur Mumcu parkını değiştirdiler. Bizden önceki Belediye koyduğu için değiştirdik dediler. Ve şimdi bu park beton. Neden çünkü yandaşına para kazandırmak için. Diğer bir park Bahriye Üçok parkı. Biz bu parkı Belediyemizin kendi elemanlarıyla yaptık. İhaleyle yapmadık. Bunlar yapılmış bir parkı değiştirmek için ihale yaptılar. Ve büyük paralar ödediler. O zamanın parasıyla 5 Trilyona Bahriye Üçok parkını betonlaştırdılar. Ağaçları kuruttular. Yeşili yok ettiler. İnönü çamlık parkının adını değiştirdiler. Bunlar Gebze adına çok üzücü şeyler. Dilerim bundan sonra daha derli toplu bir Belediyecilik anlayışı olur. Bu düşünceler bana göre topluma zarar veren ve ayrıştıran düşünceler. Biz toplumu barıştırmak istiyoruz. Ve onları nefretle kınadığımı da söylemek istiyorum.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.