petshop
Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

TİP: "Türkiye Artık Kanun Devleti Değildir."

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 10.12.2024 - 21:39, Güncelleme: 10.12.2024 - 21:39
 

TİP: "Türkiye Artık Kanun Devleti Değildir."

TİP, grupları olmayan partilerin söz haklarının kısıtlı olması sebebiyle bütçe ile ilgili görüşlerini basın açıklamalarıyla yapacaklarını duyurdu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) grupları olmayan partilerin söz haklarının kısıtlı olması sebebiyle bütçe görüşmelerinde getirecekleri eleştirileri basın açıklamalarıyla yapacaklarını duyurdu.Türkiye'nin en sorunlu alanının yargı olduğunu belirten TİP, "Türkiye’de yargıya dair pek çok şey söyleyebiliriz. Hepsi doğru ya da yanlış çıkabilir. Ancak Türkiye’nin değil hukuk bir kanun devleti bile olmadığı tespitine hiç kimse itiraz edemez. Sıradan bir baskı aracı olarak örgütlenmiş bir yargı eliyle kurulu suç düzenine taraf olmayan herkes vatan, millet, dava, bayrak, ezan söylemleriyle terörist ilan edildi" dedi. TİP'in basın açıklamasının satır araları şu şekilde: "CHP'den bir söz talebimiz artık yok" "Geçmişte bu dayanışmayı gösteren CHP’nin, yeni genel başkanının katıldığı bir yayında, siyasi tutumuna dönük eleştirel pozisyon takınmamız nedeniyle nezaket sınırlarını da aşan biçimde Meclis kürsüsündeki konuşma haklarımızı bize lütfettiğini ifade etmesi üzerine bu yıl kendilerinden bir söz talebimiz olmadı. Bundan sonra da olmayacak.O yüzden bu yılki bütçe görüşmelerinde söyleyeceklerimizi basın toplantıları aracılığıyla duyuracağız. Bugün 10 Aralık İnsan Hakları günü. Ve Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin gaspı hala kesintisiz devam ediyor. Yaşam hakkına dönük ihlallerin yanı sıra sokak eylemlerinde, gözaltı merkezleri ve hapishanelerde işkence yaygın ve sistematik olarak sürmekte. Kadınlar bir cins kırımın mağduru olarak öldürülmeye devam ediyor. Sokak hayvanları yasal güvenceyle katlediliyor. Sendikal hakları için mücadele eden işçilerin işsiz bırakılması da önlenebilir nedenlerle gerçekleşen iş cinayeleri de cezasızlıkla ödüllendiriliyor. "Muhalif herkesin sesi kısılmak isteniyor" Avukat Selçuk Kozağaçlı ezilenin, hakkı yenenin savunmasını üstlenmesinin diyeti olarak hala tutuklu. Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Osman Kavala İHAM karalarına, Hatay halkının iradesiyle seçtiği millletvekili Can Atalay AYM kararlarına rağmen hapiste tutulmaya devam ediyor. Kayyım atamalarıyla halk iradesi bir kez daha gasp ediliyor. "10 Aralık'a denk gelmesi talihsiz bir tesadüf" Gazeteciler hapsedilmeye ya da haberleri nedeniyle yargı taciziyle karşılaşmaya devam ederken adına “Etki Ajanlığı Yasası” denilen bir düzenlemeyle Saray iktidarına muhalif herkesin sesinini kısılmasının, hapise konulmasının yolu açılmaya çalışıyor. Böyle bir tablonun egemen olduğu bugün, Meclis’te Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri yapılıyor. Adalet Bakanlığı bütçesinin 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne denk gelmesi talihsiz bir tesadüf olsa gerek. Çünkü temel hak ve özgürlükleri düzenleyen insan hakları kavramı neyi gerektiriyorsa Adalet Bakanlığı bunun tam tersini temsil ediyor. Adalet Bakanlığı yurttaşların haklarına ulaşmasının önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiş durumda.Çünkü memleketin en sorunlu alanı olan yargı, gücü elinde tutana muhalif herkesi yutan ve yutacak olan bir kara delik haline dönüşmüş durumda. Türkiye’de yargıya dair pek çok şey söyleyebiliriz. Hepsi doğru ya da yanlış çıkabilir. Ancak Türkiye’nin değil hukuk bir kanun devleti bile olmadığı tespitine hiç kimse itiraz edemez. Sıradan bir baskı aracı olarak örgütlenmiş bir yargı eliyle kurulu suç düzenine taraf olmayan herkes vatan, millet, dava, bayrak, ezan söylemleriyle terörist ilan edildi. Yurttaşların insan olmaktan kaynaklı temel hak ve özgürlükleri ihtiyaca göre kolaylıkla yok sayılan bir teferruat seviyesine düşürüldü. Hukuk devletinin şartı sadece iktidarı elinde tutanların değil de tüm yurttaşların kendisini güvende hissetmesidir. Eğer bu güven hissi yoksa hukuk devleti de yoktur. Muhalefetin siyasi rakip değil düşman olarak algılandığı ve yargının iktidarın emrinde bu algıya uygun kararlar aldığı, idarenin topyekün bir mobilizasyon içinde davrandığı bir rejimde asgari demokrasi ve hukuk normları da kalmamıştır. "Türkiye artık kanun devleti de değil" Türkiye hiçbir zaman bir hukuk devleti olamamıştı ama son birkaç yıldır artık yasa devleti de değildir. Yasalara ve kurumlara dayanan bir devlet hiç değildir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı siyasi iktidarın temsilcilerinin demagojisinden ibaret olan memlekette, yargıya da iktidara uyumlu hâkim/savcı sınıfı egemen oldu. Sahip oldukları makam ve mevkileri liyakatla değil biat ile elde ettiklerinden yargı bağımsızlığını “hukuktan bağımsız olmak” diye değerlendiren, masumiyet karinesini “hukuktan mahrumiyet karinesine” dönüştüren, emirle soruşturma/dava açıp talimatla karar veren kuklalardan müteşekkül bir hakim/savcı düzeni. Türkiye’de, üzerlerinizdeki cüppelerin, insan hayatından ve özgürlüğünden yapılmış olduğunu bilen ve asgari hukuk normlarını uygulayacak cesarete sahip yargı mensubu yok denecek kadar az. Yani hukuktan; hak, adalet, vicdan ve liyakati çıkardığınızda geriye kalan ne ise Türkiye yargısı şu an odur. Bu yüzden yargıda yer tutmuş ve eksiklikleri noksanlık yaratmayacak olan nice insan var ki kendilerinden maaşlarını çıkardığınızda geriye hiçbir şey kalmıyor. Yargı böyle olunca da devlet kurumlarının tarikat/cemaatlere teslim edildiği, lumpen çetelerinin sokaklara salındığı, korunup kollanan mafyanın devletleştiği, anayasanın tanınmayıp yasaların uygulanamaz hale geldiği, doğal kaynakların sermaye talanına peşkeş çekildiği, halkın birbirine düşman cephelere bölündüğü, para için bebeklerin bile öldürüldüğü, soyguncunun, talancının, vurguncunun korunup kollanırken hepimizin içinde çürüdüğü bir haysiyetsizlik rejimi ülkeye egemen oldu. Ama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç içinse her şey çok normalmiş gibi hayat devam ediyor. "Filistin diye ağlayıp 'İsrail ile neden ticaret yapıyorsunuz?' diye soran gençleri tuttuklattı" Filistin diye, İslam diye ağlayıp, “Erdoğan’a İsrail’le neden ticaret yapıyoruz?” diye soran gençler daha geçen hafta tutuklanmadı mı?Yargıya güven endeksinde Türkiye’nin yerini gösteren çalışmaya öfkelenen bakana hatırlatmakta fayda var: Türkiye’de yargıya yönelik güven sorununun kaynağı, hukuk devletinin taşıyıcısı olmamasıdır. Memleketin can acıtan esas meselesi hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir yargı düzeninde adaletin tesisidir. Adaletin olmadığı yerde ülkeyi yönetenlerin hiçbiri masum değildir. Son olarak bütçenin geneline ilişkin yapacağımızı değerlendirmeyle bitirmek isterim"
TİP, grupları olmayan partilerin söz haklarının kısıtlı olması sebebiyle bütçe ile ilgili görüşlerini basın açıklamalarıyla yapacaklarını duyurdu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) grupları olmayan partilerin söz haklarının kısıtlı olması sebebiyle bütçe görüşmelerinde getirecekleri eleştirileri basın açıklamalarıyla yapacaklarını duyurdu.Türkiye'nin en sorunlu alanının yargı olduğunu belirten TİP, "Türkiye’de yargıya dair pek çok şey söyleyebiliriz. Hepsi doğru ya da yanlış çıkabilir. Ancak Türkiye’nin değil hukuk bir kanun devleti bile olmadığı tespitine hiç kimse itiraz edemez. Sıradan bir baskı aracı olarak örgütlenmiş bir yargı eliyle kurulu suç düzenine taraf olmayan herkes vatan, millet, dava, bayrak, ezan söylemleriyle terörist ilan edildi" dedi.

TİP'in basın açıklamasının satır araları şu şekilde:

"CHP'den bir söz talebimiz artık yok"

"Geçmişte bu dayanışmayı gösteren CHP’nin, yeni genel başkanının katıldığı bir yayında, siyasi tutumuna dönük eleştirel pozisyon takınmamız nedeniyle nezaket sınırlarını da aşan biçimde Meclis kürsüsündeki konuşma haklarımızı bize lütfettiğini ifade etmesi üzerine bu yıl kendilerinden bir söz talebimiz olmadı. Bundan sonra da olmayacak.O yüzden bu yılki bütçe görüşmelerinde söyleyeceklerimizi basın toplantıları aracılığıyla duyuracağız.

Bugün 10 Aralık İnsan Hakları günü.

Ve Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin gaspı hala kesintisiz devam ediyor. Yaşam hakkına dönük ihlallerin yanı sıra sokak eylemlerinde, gözaltı merkezleri ve hapishanelerde işkence yaygın ve sistematik olarak sürmekte. Kadınlar bir cins kırımın mağduru olarak öldürülmeye devam ediyor. Sokak hayvanları yasal güvenceyle katlediliyor. Sendikal hakları için mücadele eden işçilerin işsiz bırakılması da önlenebilir nedenlerle gerçekleşen iş cinayeleri de cezasızlıkla ödüllendiriliyor.

"Muhalif herkesin sesi kısılmak isteniyor"

Avukat Selçuk Kozağaçlı ezilenin, hakkı yenenin savunmasını üstlenmesinin diyeti olarak hala tutuklu. Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Osman Kavala İHAM karalarına, Hatay halkının iradesiyle seçtiği millletvekili Can Atalay AYM kararlarına rağmen hapiste tutulmaya devam ediyor. Kayyım atamalarıyla halk iradesi bir kez daha gasp ediliyor.

"10 Aralık'a denk gelmesi talihsiz bir tesadüf"

Gazeteciler hapsedilmeye ya da haberleri nedeniyle yargı taciziyle karşılaşmaya devam ederken adına “Etki Ajanlığı Yasası” denilen bir düzenlemeyle Saray iktidarına muhalif herkesin sesinini kısılmasının, hapise konulmasının yolu açılmaya çalışıyor. Böyle bir tablonun egemen olduğu bugün, Meclis’te Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri yapılıyor. Adalet Bakanlığı bütçesinin 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne denk gelmesi talihsiz bir tesadüf olsa gerek. Çünkü temel hak ve özgürlükleri düzenleyen insan hakları kavramı neyi gerektiriyorsa Adalet Bakanlığı bunun tam tersini temsil ediyor.

Adalet Bakanlığı yurttaşların haklarına ulaşmasının önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiş durumda.Çünkü memleketin en sorunlu alanı olan yargı, gücü elinde tutana muhalif herkesi yutan ve yutacak olan bir kara delik haline dönüşmüş durumda. Türkiye’de yargıya dair pek çok şey söyleyebiliriz. Hepsi doğru ya da yanlış çıkabilir. Ancak Türkiye’nin değil hukuk bir kanun devleti bile olmadığı tespitine hiç kimse itiraz edemez.

Sıradan bir baskı aracı olarak örgütlenmiş bir yargı eliyle kurulu suç düzenine taraf olmayan herkes vatan, millet, dava, bayrak, ezan söylemleriyle terörist ilan edildi. Yurttaşların insan olmaktan kaynaklı temel hak ve özgürlükleri ihtiyaca göre kolaylıkla yok sayılan bir teferruat seviyesine düşürüldü.

Hukuk devletinin şartı sadece iktidarı elinde tutanların değil de tüm yurttaşların kendisini güvende hissetmesidir. Eğer bu güven hissi yoksa hukuk devleti de yoktur. Muhalefetin siyasi rakip değil düşman olarak algılandığı ve yargının iktidarın emrinde bu algıya uygun kararlar aldığı, idarenin topyekün bir mobilizasyon içinde davrandığı bir rejimde asgari demokrasi ve hukuk normları da kalmamıştır.

"Türkiye artık kanun devleti de değil"

Türkiye hiçbir zaman bir hukuk devleti olamamıştı ama son birkaç yıldır artık yasa devleti de değildir. Yasalara ve kurumlara dayanan bir devlet hiç değildir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı siyasi iktidarın temsilcilerinin demagojisinden ibaret olan memlekette, yargıya da iktidara uyumlu hâkim/savcı sınıfı egemen oldu.

Sahip oldukları makam ve mevkileri liyakatla değil biat ile elde ettiklerinden yargı bağımsızlığını “hukuktan bağımsız olmak” diye değerlendiren, masumiyet karinesini “hukuktan mahrumiyet karinesine” dönüştüren, emirle soruşturma/dava açıp talimatla karar veren kuklalardan müteşekkül bir hakim/savcı düzeni.

Türkiye’de, üzerlerinizdeki cüppelerin, insan hayatından ve özgürlüğünden yapılmış olduğunu bilen ve asgari hukuk normlarını uygulayacak cesarete sahip yargı mensubu yok denecek kadar az.
Yani hukuktan; hak, adalet, vicdan ve liyakati çıkardığınızda geriye kalan ne ise Türkiye yargısı şu an odur. Bu yüzden yargıda yer tutmuş ve eksiklikleri noksanlık yaratmayacak olan nice insan var ki kendilerinden maaşlarını çıkardığınızda geriye hiçbir şey kalmıyor.

Yargı böyle olunca da devlet kurumlarının tarikat/cemaatlere teslim edildiği, lumpen çetelerinin sokaklara salındığı, korunup kollanan mafyanın devletleştiği, anayasanın tanınmayıp yasaların uygulanamaz hale geldiği, doğal kaynakların sermaye talanına peşkeş çekildiği, halkın birbirine düşman cephelere bölündüğü, para için bebeklerin bile öldürüldüğü, soyguncunun, talancının, vurguncunun korunup kollanırken hepimizin içinde çürüdüğü bir haysiyetsizlik rejimi ülkeye egemen oldu. Ama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç içinse her şey çok normalmiş gibi hayat devam ediyor.

"Filistin diye ağlayıp 'İsrail ile neden ticaret yapıyorsunuz?' diye soran gençleri tuttuklattı"

Filistin diye, İslam diye ağlayıp, “Erdoğan’a İsrail’le neden ticaret yapıyoruz?” diye soran gençler daha geçen hafta tutuklanmadı mı?Yargıya güven endeksinde Türkiye’nin yerini gösteren çalışmaya öfkelenen bakana hatırlatmakta fayda var: Türkiye’de yargıya yönelik güven sorununun kaynağı, hukuk devletinin taşıyıcısı olmamasıdır. Memleketin can acıtan esas meselesi hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir yargı düzeninde adaletin tesisidir. Adaletin olmadığı yerde ülkeyi yönetenlerin hiçbiri masum değildir. Son olarak bütçenin geneline ilişkin yapacağımızı değerlendirmeyle bitirmek isterim"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort