Kötü olarak nitelendirdiğimiz filmler, klişe olduğu için mi kötüdür, yoksa gerçekten olumlu tek bir yönü olmadığı için mi? Bir filmi 'güzel' yapan şey nedir? Bu sorunun cevabının kişilerin zevklerine göre değişir tabi ki. İnsanların özel zevkleri, yaşam tarzı, hayal dünyası, bir filmi iyi bulup bulmamasını etkiler. Ama herkese umut veren, kimi zaman kendinden bir parça bir şeyler bulduğu, kimi zaman ağladığı, kimi zaman güldüğü filmler vardır sonuçta.
Bende böyle hisler uyandıran filmlerden bir tanesini sizlerle paylaşmak isterim.
Life is Beautiful ismiyle anılmasına rağmen orijinal ismi La Vita e Bella olan İtalyan yapımı bir filmdir. Hayat Güzeldir olarak Türkiye’de vizyona girmiş olan filmin dram, komedi ve romantik türlerini harmanladığı için dönemin en dikkat çeken filmlerinden birisi olduğunu söyleyebiliriz. 1997 yapımı filmin ülkemizde 1999’da vizyona girmiş. Filmin yönetmen koltuğunda oturan Roberto Benigni başarılı bir yapımı ortaya koymuş. Hayat Güzeldir filmi sizi geçmişe götürecek müthiş bir konsepte sahip. Filmin konusu 1930’ları kapsıyor ve o dönem Yahudi toplama kamplarının son derece ateşli olduğu yıllardan söz ediliyor. Ana kahramanımız ise Guido isimli bir Yahudi. Kendisi İtalya’da hiçbir şeyi umursamadan bir kitap dükkânı açıp hayatta kalmayı sürdürüyor. Bir gün aşk kapısını çaldığında ise onu geri çevirmiyor. Güzeller güzeli bir kadınla evlenip bir çocuk yaparak ailesini daha da sağlam bir temele oturtuyor. Ancak dönemin politik şartları gereği Almanya işgallere başlıyor. İlk hedeflerin başında da İtalya geliyor. Yaşadıkları kasabayı işgal etmeden evvel Guido hem kendisi hem de ailesi için bir plan yapıyor.
Yahudi toplama kamplarına gidecek olan kişi hem kendisi hem de oğlu olacağı için varını yoğunu ortaya koyuyor. Almanlara karşı bir taktik geliştirerek yaşanan her şeyi bir oyuna çeviriyor. Bir tankla yapılabilecek ve bu oyunu kazanarak oğlunu da kendisini de kurtarabilecek efsane bir hareketle karşılaşıyoruz.
Çok “spoiler” vermeden birazcık konusundan bahsetmeye çalıştım. Life is beautiful bir filmden çok daha fazlasıydı. Bugüne kadar izlediğimiz savaş filmlerinde sadece kan, acı ve gözyaşı vardı. Ama 'La Vita e Bella' filmi. Nazi Kamplarında yaşanan vahşeti, vahşet sahneleri olmadan da bize ağlamadan ya da kan görmeden izleyebileceğimiz, üstelik yer yer gülebileceğimiz bir savaş filmi verdi.
Filmi izleminiz ve yorumlarınızı benimle paylaşmanız dileği ile herkese mutlu hafta sonları…