Siyaset ve "Zübüklük" Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olmaya başlamıştır. 12 Eylül 1980’den sonra siyaset kurumundaki çürüme ayyuka çıkmış, politik örgütler ve partiler artık kişilerin geçim kaynağı haline gelmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki çöküş ve dejenerasyon taşraya ve ilçelere inmiş sosyal hayatta ve ekonomik hayat tamamen menfaati dayalı hale gelmiştir. 1980 sonrası siyasetin demagojiye dayalı bir şekilde yapılmasından kaynaklı olarak en iyi yalan söyleyen kişiler, en iyi ayak oyunları yapmayı bilen canbazlar, partilerin yerel örgütlerinin hakimi olmuş; tamamen "Zübükler" belirleyici olmaya başlamıştır
Siyasetin pahalılaşması ve siyasetçilerin gerek yerel gerekse merkezi yönetimlerden de para elde etmek isteği artmış, bu amaç uğruna her yolu mübah saymaya başlanmıştır. BU çürümenin mimarı Turgut Özal'dır.
Özal'a "memurlar geçinemiyor, maaşlarına iyileştirme gerekiyor" diyen gazeteciye "benim memurum işini bilir” demesi bu rüşvet ve yolsuzluk politikasının hükümet politikası olacağının sinyalını vermiştir.
Ekonomik alt yapıda uygulanan üretim ilişkilerine ve artı-değer sömürü sistemiyle çelişen siyasal yapıların hızla tasfiyesine başlanmış, memura rüşvet almaları önerilirken, vilayetlerde bu konuda görev bölüşümleri yapılır olmuştur. Ehliyet, silah tuhsatı, tapu harcı avantası v.s. trafik ve harfiyat kamyonları gibi birçok konuda hükümete bağlı resmi kurumlarda rüşvet ve suistimaller yapıldığı gibi bu gibi gayri meşru işlere tevessül etmeyen dürüst vatandaşlara enayı gözüyle bakılır olmuştur.
Özal ile başlayan köşeyi dönen “makbul” vatandaş anlayışı Tansu Çiller ile ve Mesut Yılmaz'la devam etmiş, bu hastalık CHP'de siyaset yapan "ZÜBÜK" lerin de iştahını kabartmış. Sarıgül'ler gibi belediyelerde hırsızlığa, menfaat elde etmeye devam edilmiştir. AKP döneminde bu pik yapmıştır. Bugun ticaret hayatında veya hizmet sektöründe, ihalelerde, belediyelerde hırsızlık, yolsuzluk yapıldığı dile getirilmemektedir. Daha da ileri gidilerek yargıda, bakanlıklarda, kamunun her kurumunda bu zihniyet yaygınlaşmıştır. Devlet "ZÜBÜKLER"in eline geçmiş, Türkiye'nin ekonomik altyapısı siyasi erki ele geçirmiş olan bu güçler tarafından YAĞMALANMAKTADIR.
Gelelim bizim Zübüklere: Sosyal-demokrat partilerde de bu hastalıklı elemanlar vardır. Kendilerine sol, sosyal-demokrat, sosyalist, Kemalist, Devrimci veya değişik ünvanları layık gören bazı MENFAAT ŞEBEKELERİ iktidara alternatif olan bu partide kişilere bağlı BEN merkezli oluşumlar kurmuşlar, Sosyal-demokratlık maskesi altında her türlü "ZÜBÜKLÜKLERİ" yapmaktadır.
Kocaeli ZÜBÜKLERİN KALESİ'dir. Bu alçaklar neler yapıyorlar.
a) CHP’li olmayanları delege seçimlerinde kullanılmak üzere bir sürü üyeler yapıp örgütü ele geçirmeye çalışıyorlar.
b) Partinin genel politikalarını uyguluyormuş gibi görünüp aslında hiçbirini uygulamıyorlar, yalan yanlış tutanaklar tutup bir üst kademelere gönderiyorlar.
c) Hiçbir şekilde değişim ve gelişimden yana tavır almıyorlar,statukoyu koruyup partide hakim oldukları il veya ilçeyi seçimlerde kendi elemanlarını yönetim kademelerine yazabilmek için işgal altında tutuyorlar.
d) Parti içi demokrasiyi ve ÖN SEÇİMİ hiç sevmezler. Çünkü bunlar tarikat-Cemaat gibi yapılara benzeyen, hizipçi, klikçi yapılardır. Normal CHP üyesi veya solcu yerine menfaatlarına uygunsa SAĞCI yapıları desteklerler.
e) Bu zübük parti üyeleri mikro milliyetçiliği ve tarikatçılığı temel alırlar. Örneklerini hepimiz biliyoruz.Etnik ayrımcılık,bölgecilik,mehsepcilik gibi tüm bu yapılar ZÜBÜKLÜKTÜR.
Bu hastalıklar CHP Kocaeli örgütlerinin genlerine kadar işlemiştir. Bu anlayıştan bir an önce kurtulunmazsa ÇÖKÜŞ devam edecektir.
Kocaeli'nde "ZÜBÜKLÜK" en çok İzmit ilçesinde yaygındı. Ekipçilik, hizipçilik bu gün de devam etmekte, seçilen CHP örgütlerinin yöneticileri sanki halk tarafından seçilmiş gibi havalara girip, racon kesmektedirler. Hiçbiri demokratik şekilde ÇARŞAF LİSTE ile seçilmedikleri halde listesine bir şekilde girdikleri örgüt başkanlarını yanlış yönlendirmekteler. Bu ZÜBÜKLERİN en büyük özellikleri sanki kendileri sorumlu değilmiş gibi eksik olduklarını düşündükleri bir alt kademeyi HALLETME becerileri.
Ankara'da Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisinde ise; CHP Kocaeli Örgütü'nün kellesini koparmak veya CHP İlçe Örgütüleri'ni görevden almak, disiplin sopası ile tasfiye etmek peşindeler. CHP Kocaeli İl Örgütü'nde ise bu ZÜBÜK arkadaşlar beğenmediği veya eksik gördüğü ilçeyi görevden almak veya disiplin marifetiyle önünü kesmek. İlçe yönetimiyse mahalle sorumlularını tasfiye etmek kendi hizibinin ,ekibinin önünü açma hastalığı.
Yönetici arkadaşlar hiçbiriniz demokratik bir şekilde aşağıdan yukarıya üyelerin iradesiyle seçilmediniz. ZÜBÜKLÜK yaparak bir alt kademeyi tasfiye etmek yerine onlara yardımcı olmayı tercih edin.
Unutmayın! Osmanlıdada padişahlar kendi ailesini, kardeşlerini HALLEDİYORDU ama HALLEDENLER HEP HALLEDİLMİŞTİR.
TÜRKİYENİN SİYASİ TARİHİ BU ÖRNEKLERLE DOLUDUR. ZÜBÜKLERE GEÇİT VERMEYELİM.