Size güzel bir fıkrayla anlatayım.
Tarih öğretmeni çocuğa sormuş: "Oğlum, Kartaca Savaşını kimler yaptı?"
Çocuk: "Valla-billâ ben yapmadım hocam" deyince tarih hocası sinirlenmiş, sınıfın kapısını çarparak çıkmış. Matematik hocasıyla burun buruna gelmiş.
Matematik hocası: "Hayrola hocam? Bu ne sinir?"
“Sorma..." demiş tarih hocası. "Çocuğa Kartaca Savaşını kimler yaptı dedim. Valla-billâ ben yapmadım hocam, dedi. Nasıl sinirlenmiyeyim?"
Matematik hocası: "Bunlar böyledir hocam. Hem yaparlar, hem de inkâr ederler." deyince, tarih hocası sinirden düşer, bayılır.
Müdürün odasında kolonyayla kendine getirilir. Müdür sorar: "Hayrola hocam? Ne oldu ki fenalaştınız?"
"Sormayın müdürüm" der tarihçi. "Derste çocuğa "Kartaca savaşını kimler yaptı? dedim. Valla-billâ ben yapmadım demez mi? Sinirle sınıftan çıkarken matematik hocamız sordu. Durumu anlatınca bunlar böyledir, hem yaparlar, bir de yapmadım derler, deyince bayılmışım."
"Hocam, şu üzüldüğün şeye bak." der, müdür. "İki satır yazı yazarım Milli Eğitim Bakanlığı'na, kimin yaptığını hemen ortaya çıkartırım."
Tarih hocası hastanelik olur. 15 gün hastanede yatıp tedavi görür, bir ay raporlu olarak taburcu edilir.
Evinde dinlenirken postacı sarı bir zarf getirir. Tarih hocası merakla açar zarfı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gelmiştir, resmi yazı.
"Bu yıl, gerekli tahsisat olmadığından, Kartaca Savaşları yapılamayacaktır. Bilgilerinize." yazmaktadır..
İşte ülkeyi yönetenlerin ve ülkenin hali tam da budur! Muallimi cahil, Devleti zahir, Hırsızı mahir, Milleti vurdum duymaz.