Macaristan’da 12 yıldır iktidarda olan Başbakan Viktor Orban’ın Fidez partisi, açıklanan seçim sonuçlarına göre, bizdeki gibi 6 muhalif partinin kurduğu koalisyona karşı galip gelmiştir.
Bu galibiyet, batının, 6’lı muhalif koalisyonu maddi ve manevi desteğine rağmen elde edilmiştir. diyen Viktor Orban ayrıca, "Bu galibiyet Ay’dan bile duyuldu” ifadesini kullanmıştır.
Ekonomik göstergeler dışında bizimle büyük benzerlik gösteren Macaristan’daki seçim sonuçları bizdeki 6’li ittifaka, Millet İttifakı'na bana göre şunları hatırlatıyor:
CUMHUR
Cumhur İttifakı’nın “ouroporos” yılanı gibi kuyruğunu ısırıp kendine zarar vereceğini beklemeyin.
Cumhuriyetin kurumlarını küçük düşürmeye, etkisizleştirmeye çalışan bir anlayışı yenmek; kaybedilmiş bir kuşağı yeniden kazanmak için seçim gününe kadar etkin, yetkin ve baskın bir propaganda sürdürmelisiniz.
Altı partili Millet İttifakı, anketlere bakarak, “Bizler, kesin zafere gidiyoruz,” diye henüz hak etmediğiniz arabanın şoför mahalline geçip gösteriş yapmayın. Demokrasinin, hakkın, hukukun, adaletin sizlere verdiği bütün yasal silahları kullanarak mücadele edin.
Yeni seçim kanunundaki tuzakları, demokrasi dışı uygulanabilecek durumları iyi belirleyip gerekli önlemleri alın.
İktidardaki Cumhur İttifakı gücünü demokratik kurallar çerçevesinde kullanacağını sanmayın. Devletin tüm olanaklarını kendi lehine, sizlerin aleyhine kullanabilir durumdadır, unutmayın.
Referandum da sayın Kılıçdaroğlu İstanbul'daki Kars - Ardahan - Iğdır dernekleri yöneticilerine, 19 Mart 2017 tarihin de Bostancı Grant otelde yemek verdi. O yemeğe katılan katılımcılardan sorular aldı. Ve bu soruları yanıtladı.
Ben de bir soru sordum. Sayın genel başkanım, 16 Nisan 2017 de vatandaş olarak hayır oyumuzu verdik, saat 17.00 de sandıklar açıldı. Hayır oyları fazla çıkmaya başladı. 18.00 den sonra ki durum ne olacak diye sormuştum.
Sayın genel başkanım hukuk devletiyiz dedi.
Ne yazık ki gördük ki saat 18.00 de
Mühür’süz oy pusulalarını ve zarfları geçerli kabul ettiren bir anlayıştan demokratik bir seçim süreci beklemeyin. Üstelik "Atı alan Üsküdarı geçti" sözünü de kullanmıştı.
Her yürüyen, yürümeye çalışan insana çelme takılacağını bilin.
İktidardaki Cumhur ittifakı, maddi gücünü yoksulluğu tavan yapmış, ekmeğe muhtaç bırakılan kişilere para vererek oy satın almak için kullanabilir, unutmayın.
İstanbul’daki belediye başkanlığını kazanan Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını vermeyip, sonuçları iptal ettirmiş bir anlayıştan her tür hukuksuzluk beklenir.
Geleceği daha sakat hale getirmemek için, bir apartman dairesine 10 - 20 ya da daha fazla seçmen yazılmasının önüne nasıl geçileceğini, yazılırsa bunların oyunun nasıl hukuk yoluyla iptal edileceğini düşünün.
İller arası, ilçeler arası nüfus hareketlerinin önüne nasıl geçileceğinin hesabını yapın, umutları daha da ateşleyin.
Sadece yoksulluğu bahane edip durmayın, milliyetleri, gelenek ve görenekleri, dil değerlerini, bölgesel özellikleri de kullanarak halkın yanında olmayı deneyin. Bu dönem kimsenin dışlanacağı bir dönem değildir.
HDP' yi gözardı etmeyin.
Sandık görevlisi olmayan sandık bırakmamak, okullarda olabilecek hukuksuzlukları ve olumsuzlukları ilgili birimlere ulaştıracak, çözüm üretecek gözlemciler bulundurmak için hazırlıklarınızı şimdiden yapmalısınız.
Zaman kısa; İki kulağını dört yap, iki gözünü dört değil on dört aç. Çalışmaları sadece genel başkan değil, İl, ilçe ve belde örgütleriyle top yekûn yapın.
Halkı, güçlünün yanında olmaya iten, onu yok olma duygusundan kurtaran söylemler geliştirin.
Bu düzen yöneticilerinin ve savunucularının yaptığı günahların kefaretini ödemeye gerek duymayacağını bilin, ona bunun bedelini ödetmek için muhalif olan herkes ile iyi geçinmeyi ihmal etmeyin.
Emeklileri!
En canlı kesim olan gençleri, çok ama çok canlı tutun!
Herkese, özellikle gençlere umut aşıla ve sandığın güvenliğini sağla!
Bu düzenin yöneticileri, bütün suçluları bu seçimin galibi olmak için af edip Millet İttifakı'na karşı kullanabilirler unutmayın!..
MİLLET
Ey Millet ittifakı!
Yağmur gibi yağan zamları durdurmakla,
Halkın, bozulmuş ekonomisi ve sinirlerini onarmakla,
Aşağılanmış, itilmiş, kakılmış, dövülmüş kadınları korumakla,
Atatürk ve devrim kanunları aleyhine işlenmiş suçlarla,
Dincilerin –dini kullanarak yarar elde edenler- din dışı uygulamalarını engellemekle hiç ama hiç ilgilenmeyen bir yönetim anlayışını mağlup etmek istiyorsan, galibiyetinizin sesini Ay’dan duyulmasını istiyorsanız bu önerilere kulak verip, gereğini yapmalısınız.