CHP, bir önceki yüzyıldan kalan ülkesinde politik devrimini yapmış ekonomik- sosyal dönüşümünü tamamlamış ender partilerden biridir. Kuruluş aşamaları masa başlarında olmamış savaş meydanlarında işgale karşı direnen komutanların kanla kurdukları nevi şahsına münhasır bir partidir. 1920’li yılların dünyasında ve Osmanlı bakiyesinin hırpaladığı Anadolu ve Rumeli topraklarında yaşıyan halkların işgalcilere karşı oluşmuş tepkiyi,direnme eğilimini örgütleyen Kuvva-i Milliyenin ta kendisidir. Çanakkale kahramanı ve birçok cephede emperyalistlere vuruşmuş, halkın SARI paşa diye bağrına bastığı Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyet Halk fırkasıdır. CHP, Türkiye devriminin liderliğini yapmış Devrimci ilkeleri temel alan sosyalist enternasyonal üyesi, halkçı, sosyal-demokrat partidir.
Kemalist devrim, küçük burjuvazinin ( asker-sivil-köylü-yoksul halk ) en Devrimci kanadının Anti-emperyalist tavrıdır. M. Kemal Atatürk Demokratik toplum düzenini Türkiye halkının önüne hedef olarak koymuş, bunu muassır medeniyet seviyesi olarak formüle etmiştir. Türkiye'nin çağdaş ülkeler seviyesine ulaşmasını stratejik hedef olarak öneren Atatürk bunun yolunun Cumhuriyet rejimiyle olacağını ve bu hedefe varabilmek için CHP’nin önderlik yapmasını açıkça ilan etmiştir. M.Kemal Atatürk Türkiye halkına ve gençliğine, Cumhuriyet rejimini ve CHP’yi korumayı, sahip çıkmayı vasiyet etmiştir.
2022 Türkiyesinde yaşanan, ekonomik, sosyal ve siyasal krizden en az hasarla çıkmanın tek yolunun Atatürk ilkelerini öne çıkarmaktan geçtiğini ve bununda önderliğini CHP’nin yapabileceğini biliyoruz. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu uzunca bir süre devletin bürokrasisinde yer almış, devlet geleneğini bilen Atatürk ve devrimlerinin izinden giden çok önemli siyaset adamıdır.
1960, 1970, 1980 yıllarında yaşanan Amerikancı askeri faşist cuntalar tarafından talan edilen Türkiye ekonomisi ayak durmaya dayanamaz hale gelmiştir. Ekonomik alt yapı artık bu siyasal üst yapıyı taşıyamaz hale gelmiştir. Anti- demokratik anayasaları faşist yasalar ve kurumları hukuk diye, TBMM’nin açık olup ANAP, DYP, MHP, AKP gibi partilerin ve hükümetlerin uygulamaları demokrasi diye topluma yutturulmuştur. Son 42 yıldır uygulanan rejimin adı "gizli faşizm" dir. Zaman zaman nispi demokratik hakları ortadan kaldıran, olağanüstü hal rejimleri ve sivil sıkıyönetimlerin uygulandığı demokrasi diye lanse edilen "hilkat garibesi" bir rejimdir.
20 yıldır hükümet olan AKP rejimi ülkenin tüm varlıklarını talan etmiş, cumhuriyet rejiminin kurduğu fabrikaları ve üretim araçlarını kendi yandaşlarına dağıtmış, hazine ve merkez bankasına çökmüş, halkımızı yoksullukla pençeleşir hale gelmiştir. Milyonlarca yoksul emekçi halk bir parça ekmeğe, bir tas çorbaya muhtaç hale getirilmiştir. Türkiye tarihinin en başarısız hükümeti AKP-MHP kliğidir.
Kendini çeşitli seçim oyunlarıyla başkan seçtikten Erdoğan, Demokrasicilik oyunu oynamakta, yandaşlarına kamunun olanaklarını aktarmakta, kendi ailesi saraylarda yaşarken geniş halk kitleleri açlık, sefalet ve geleceklerinden umutsuz şekilde çile çekmektedir. TBMM’nin yetki ve sorumluluğunun içini boşaltan Erdoğan, uyguladığı rejimle demokratik hukuk devletinin canına ot tıkamıştır. AKP-MHP kliği seçmen desteğini kaybetmiş baskıcı yasalarla yerel belediyelerde kayyum terörü uygulamakta, halkın seçtiği belediyeleri kayyumlarla yönetiyor ve halkın demokratik tercihlerine hakaret ediyor. ABD’nin maşası, Pentagon'un yetiştirmesi FETO-Totocu çetelerle iş tutmuş, yargıyı, emniyeti, orduyu bu çetelere açmış, milli güvenliğimizi uluslararası istihbarat örgütlerinin elinde oyuncak haline getirmiştir.
Bugün 2022 Şubat itibariyle sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde 6 Genel Başkanın katıldığı demokrasi masası kurulmuş, geleceğin demokratik parlamenter sisteminin kural ve kurulları belirlenir hale gelmiştir. Bu demokrasi cephesine demokrasiden yana olan tüm kurumlar ve yapılar katılmalıdır. Türkiye Cumhuriyetinde bugün demokrasinin sınırları AKP-MHP kliğine kadar daralmıştır. Emperyalizmin uzantıları, uluslararası holdingler ve onların CEO’lerinin kâr ve yaşam cenneti olan ülkemiz, bizler için cehennem haline gelmiş, en basit demokratik talep ve haklar baskıyla sindirilmeye başlanmış, adeta faşist baskı yasaları ve sivil sıkıyönetimlerle yönetilen bir ülke haline gelmiştir.
Nitekim FETO, PKK sanki bir güçmüş gibi lanse edilerek OLAĞAN üstü hal altında yaşamaya mecbur bırakılmaktayız. Bu baskı ve zulüm düzeninden kurtulmamız gerekiyor, bununda yolu demokrasi cephesiyle olacaktır. CHP lideri Kemal bey bu birliğe uzun zamandır önderlik yapıyor ve Türkiye'nin emekçi halk güçleri ona inanıyor güveniyor. Evet; Sayın Kılıçdaroğlu başarı siyaseti uygularken Türkiye'yi ve CHP’yi dönüştürüyor, gelecek halk iktidarının nüvelerini bugünden ekiyor. Halkın sorunlarını çözmeyi ve beklentilerini yönetmeyi önceleyen CHP lideri toplum tarafından kabul görüyor. Kabul görür olmak siyaset sahnesinde önemlidir, ancak değişim için ve BAŞARI için kabul görmek yetmiyebilir. Olmazsa olmaz olmak gerekebilir.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Demokratik Parlamenter Sisteme geçiş sürecinde OLMAZSA OLMAZ olmuştur. Bu sürecin başarılı olabilmesi için Kemal Bey'in Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. CHP seçmeni ve demokrat kamuoyu Sayın Kemal Kılıçdaroğluna gönül rahatlığıyla oy verecektir. Kemal KILIÇDAROĞLU'NUN Cumhurbaşkanlığı adaylığı OLMAZSA OLMAZ olmuştur.