Toplumlarda ekonomik ve sosyal yaşamda işler iyi gitmeyince DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM çağrıları ayyuka çıkar. Diyalektiğin temel kuralı olan “değişimin evrenselliği” insanlığın gelişimindeki esas kutup yıldızı olmuştur.
Toplumların gelişiminde; devrimlerin, değişim-dönüşüm taleplerinin birebir rolü vardır. İnsanlığın ve doğanın evrimci nicel birikimi devrimci nitel sıçramalarla patlar ve ekonomik, sosyal, siyasal, askeri sistemler oluşur. İlkel toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum ve sosyalist toplumların oluşumunda; ekonomik alt yapıdaki devinimlerin neticesinde, siyasi üst yapıdaki değişimlerle devrimler oluşur.
Birçok devrimler; politik devrim, darbe, işgal, ihtilallerle oluştuğu gibi bu değişimler sosyal dönüşümlerle en üst seviyeye çıkar. CHP ve Türkiye siyasetinde rol alan partilerin işleyişi 12 Eylül cuntacılarının ve onların koyduğu siyasi partiler yasası ve seçim yasası artık topluma dar gelmektedir.
Seçmeniyle, üyesiyle CHP tabanı; CHP’nin yeni yönetimine verdiği avansa rağmen; ÖN SEÇİM konusundaki bir ileri iki geri ikircikli tutum nedeniyle, beklenen DEMOKRATİK DEĞİŞİMİ yapıp yapamayacağı hususunda iyi niyetli, temkinli, gergin ve endişeli bir bekleyiş içindedir!
Gelelim Kocaeli demokrasi güçlerine ve onun lokomotifi olan CHP Kocaeli örgütlerine. Her şeyden önce CHP’de örgüt 30 kişilik İL kurulları veya 17 kişilik İLÇE kurulları değil; 25-28 bin kişilik CHP üyeleridir. Üyelerinden kopuk, elle yazılan delegelerle oluşturulan yapılar örgüt değildir.
Bütün yenilgilerin nedeni partideki hiyerarşik yapının oluşmasını üyeden kaçırma hizipçiliğidir. Bu yapı Kocaeli CHP’yi uzunca süredir yönetmekte; üyeler maraba olarak görülmektedir. Bu yapının tamamen dağılması ve delege sisteminin rafa kaldırılması gerekmektedir.
Tüm örgütler ve yöneticiler üyelerin onayı ile seçilmelidir.
Mevcut yönetimlerin örgütün ve tabanın özlemlerine sırt çeviren, kulak tıkayan tutumu; 31 Mart 2024 seçimlerinde Kocaeli CHP’nin ilçelerde ve büyükşehirde başarı şansını törpülemekte ve riske atmaktadır!
Seçmen alışkanlıkları, ölçme ve değerlendirme sonuçları ve İl, ilçe örgütlerinin yöneticilerinin Ön Seçim istemez tavırları bu kanaatin oluşmasına neden olmaktadır.
CHP Kocaeli üyeleri; Ön Seçim için açık tavır koyarken bu üyeleri temsil etmesi gereken yönetimler, koltuklarının gücünü parti içindeki hasımlarına karşı kullanmaktan geri durmamakta ve AKP-MHP faşist kliğiyle mücadeleyi hiç önemsememekteler.
Körfez ve İzmit gibi birkaç İlçe başkanı/yöneticileri ve Körfez ilçede Nurcan Kuşçu, Büyükşehir’de Keramettin Gençtürk gibi birkaç aday dışında kimse; gelen heyetlere “Ön Seçim istiyorum” diyememiştir!
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkanlığına aday olan Sayın Kerametti Gençtürk’ün ÖN SEÇİM isteyen tavrı ve aday olarak ismi geçen ağır topları sandığa ve yarışa çağırması çok önemlidir.
HODRİ MEYDAN diyen Keramettin Gençtürk’ü kutluyoruz.
Kocaeli’nde tek belediyeye sahip olan CHP’nin İzmit Belediye Başkanını Büyükşehir’e hazırlaması en mantıklı hareket olacağı orta yerde dururken taraflarda hiçbir hareketin olmaması manidardır.
Kamuoyu Keramettin Gençtürk, Fatma Kaplan Hürriyet, Haydar Akar (Harun Yıldızlı), Hurşit Güneş vs gibi CHP Kocaeli’nin ağır toplarının Ön Seçim sandığında demokratik yarışını bekliyor.
CHP’de ÜYESİNDEN KORKANLAR SİYASET YAPMASIN.
Kocaeli’nin 12 ilçesinde durum nedir. Güvendiğim kanallardan aldığım ölçme sonuçlarına göre; CHP Türkiye genelinde %28,5 görünürken Kocaeli genelinde %27 ölçülmekte. AKP Türkiye genelinde %32 iken Kocaeli’nde %35 görülmekte. Ancak yerel basına ve kent burjuvazisinin tüm pompalamasına rağmen Tahir Büyükakın %37’yi aşamamaktadır.
Tahir Bey’i pompalayan yerel ve ulusal basındaki %52-54 rakamları tamamen yalandır.
CHP içindeki “AKP kötü ama Tahir İyi” propagandası 5. kol faaliyetidir, İHANETTİR!
Kocaeli Büyükşehir adaylığının oluşumunda DEMOKRATİK BELİRLEYİCİLİK sağlanırsa muhalefetin başkan adayı büyükşehirde kafa kafaya yarışabilir; İzmit, Darıca, Gölcük, Karamürsel, Derince ilçelerinde seçimleri kazanılabilir. Dilovası’nda AKP-MHP faşist cepheye kaybettirebilir, Körfez ilçede çok güçlü çıkış yakalana bilinir.
Tüm ilçelerde Belediye meclis üyelerinin seçimlerinin Üyelerin katılacağı Ön Seçimle belirlenmesi sağlanırsa 1989’daki Erdal İnönü’nün “Limon gibi sıkacağız, Süpüreceğiz” sloganıyla elde ettiği başarının sağlanması mümkün olabilir.
Bu kış çok ağır geçecek, Mart ayında yapılacak olan seçimlerin kışı donmuş olarak çıkaran Türkiye halkı iktidara ağır tokat atabilir; bu süreçleri halkçı ve devrimci politikalarla yönetebilecek muhalefet başarılı da olabilir…
Ama bunun için; kendi hizip çıkarlarını, partinin, kentin ve ülkenin geleceğinin üzerinde görmeyen, sorumluluk sahibi ve enerjik örgüt yönetimleri şarttır!