Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik açmazın kısa zamanda aşılamayacağı ortaya çıkmış, mevcut hükümetin bu doğrultuda bir çabası olmadığı anlaşılmıştır. Yönetenlerin yönetemez, yönetilenlerin yönetilen olduğu "milli kriz"in derinleştiği bir çalkantılı sürece girmekteyiz. Artık geniş halk kitlelerinin tepkisini AKP-MHP kliği yönetememekte halk "seçim sandığı"nı beklemektedir.
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli partisinin ciddi oy kaybı yaşadığını farketmiş, seçim barajının düşürülmesi çabası içine girmiştir. AKP-MHP hükümetinin hazırladığı seçim yasası muhalif küçük partilerin canına ot tıkamakta, aynı ittifak içinde olsalar dahi tek tek aldıkları oylar sayılmaktadır. Bu operasyon Deva, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti gibi partilerin milletvekili çıkarmasını olumsuz etkiliyecektir. MHP, lidere bağlı parti olduğu için seçimlerde AKP'ye katılıp Erdoğan'ın vereceği kadar vekile razı olacağı açıktır. AKP' nin tek derdi 1.parti olmaya devam etmektir. AKP-MHP ittifakı tek parti halinde seçime girerse %35 oy alacaklarını ve birinci parti olacakları temelinde politika belirleyecektir. %70 muhalif yapının olması onların umrunda olmayacaktır, çünkü ATI ALAN ÜSKÜDAR'ı geçmiş olacaktır.
Türkiye'de muhalefetin ve geniş halk güçlerinin CEPHE'sel birliktelik kurma alışkanlığı olmadığı için, burjuva partileri ve faşist ittifaklar yıllarca Demokrasicilik oyunu oynamış "haramilik" düzeni kurmuştur. Son yerel seçimlerde Oligarşi'nin bu oyunu tutmamış, burjuva diktatörlüğü CHP'nin başını çektiği muhalif millet ittifakından ve HDP seçmesinden ciddi darbe yemiştir.
Yeni seçim yasasının yasallaşmasından sonra erken seçimin yapılamayacağı anayasayla sabittir. Buradan anlaşılıyor ki, muhalefetin Cumhurbaşkanlığına kazanacağını Erdoğan kabullenmiş, AKP'nin 1.partiliğini zorlamakta 20 yıldır elde ettiği kazanımlarını korumayı planlamaktadır. Tüm bu plan ve projelere karşın muhalefetin durumu nedir? Yıllarca faşist düzene karşı mücadele eden anti-fasist cephenin durumu nedir? Ağır sömürü ve soygun düzeninin mağduru emekçi kesimlerin umut olarak sarılacağı DEVRİMCİ program ve Örgüt var mıdır?
CHP lideri Kemal Bey'in kurduğu demokrasi masası kabul görmüş siyasetin kadroları buna göre mevzilenmeye çalışırken meclise gönderilen partiler ve seçim yasası yeni durum yaratmıştır. Şu ana kadar yaşanan süreç CHP lehine gelişmekte idi. CHP ittifakın lider partisi ve Kemal Bey'in bu birlikteliğin fedakar öncüsü olarak kabul gördüğü için bunun Erdoğan'ı rahatsız etmesi bu ikiliyi açık rakip haline getirdi. CHP 'nin görece oy artırması kaçınılmaz olmuştur. Ancak, şu anda en büyük parti oy vermeyeceğim ve kararsızım diyen siyasetten ümidini kesmiş ciddi bir kesimdir. Genç nesil yönetilmekten bıkmış sürekli ötelenmekten yıkmış kendi kaderlerini kendilerinin belirlemelerini istemektedir. Erdoğan'a ve sisteme karşı oluşan tepkiden muhalefet de nasibini almakta güven vermemektedir. CHP, halkın güvenini kazanması için dar grupçu, hizipci, BEN merkezli kariyerist kadrolardan arınıp, Sosyal-Demokrat kimliğe bürünmek zorundadır. Kemal Bey'in çalışkanlığı yetmemekte parti içi demokrasi ve ÖN SEÇİM olmazsa olmaz hale gelmektedir.
Kocaeli siyaseti Türkiye'den farklı değildir. AKP'nin genelde ve yereldeki ezici hakimiyeti İzmit'te delinmiş bu gedik hızla büyümekte AKP çok güvendiği Kocaeli'nde de hızla çöküş yaşamaktadır. İzmit'te %22'lere kadar gerileyen seçmen desteği diğer ilçelere yayılmakta AKP-MHP kliği Kocaeli'nde kaybetmektedir.
Genel seçimlerde AKP %30 oyla 5 vekil gönderebilmekte, MHP 1 olan vekilini kaybetmektedir. CHP genç yönetimine ve değişimi başaramamış olmasına rağmen seçmen nezdinde kabul görmekte, yorulan örgütlerini yeniler ve gençleştirme Kocaeli genelinde Birinci Parti olmaya doğru gitmektedir. Bugünden yarına kesin konuşmak bu siyasi konjonktürde doğru olmasa dahi süreç hükümetin aleyhinde işlemektedir.
Herkesin merak ettiği bu pazar seçim olsa ne olur sorusudur. AKP % 32 ile 5 vekil, CHP %28 ile 5 vekil (4-5), İYİ PARTİ %11 ile 1 vekil,HDP ve SOL İTTİFAK %10 ile 1 vekil, MHP % 5 oyla vekil çıkaramıyor, kalan bir vekili İYİ PARTİ veya HDP ve SOL İTTİFAK kazanacaktır. Bu tahminlerimiz CHP'nin ön seçim yapması durumunda geçerlidir; eğer ön seçim yapmazsa 4 vekilde kalacaktır.
Cumhurbaşkanlığını ve genel iktidar hükümranlığını kaybeden AKP-MHP bloğunun elinde bulunduğu yerel belediyelerin de biran önce kurtarılması önem kazanacak, erken yerel seçimler yapılacaktır. Bu durum yeni ittifakları ve yeni örgüt yapılarını beraberinde getirecektir. 2023 Türkiye siyaseti ve partileri çok farklı değişimlere gebe olacak.
HER ŞEY İŞTE O ZAMAN ÇOK GÜZEL OLACAK.