petshop
Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

AB Raporunda Türkiye'ye Ağır Eleştiriler Var: Dışişleri'nden Tepki

Gündem 13.10.2022 - 11:11, Güncelleme: 13.10.2022 - 11:11
 

AB Raporunda Türkiye'ye Ağır Eleştiriler Var: Dışişleri'nden Tepki

Aday ülke Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerin yöneltildiği AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'na Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.
Avrupa Birliği Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu yayınlandı. Aday ülke statüsündeki Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerin yöneltildiği raporda, 'Türkiye'nin demokratik kurumlarının işleyişinde ciddi eksiklikler bulunduğu' belirtildi. Raporun hazırlanma sürecinde demokratik gerilemenin ve başkanlık sistemindeki yapısal eksikliklerin sürdüğü kaydedilen raporda şöyle denildi: "Avrupa Konseyi ve organlarının temel tavsiyeleri henüz ele alınmadı. Parlamento, hükümeti hesap verebilir kılmak için gerekli araçlardan yoksun. Anayasal yapı; yürütme, yasama ve yargı arasında sağlam ve etkili bir kuvvetler ayrılığı sağlamaksızın, yetkileri cumhurbaşkanlığı düzeyinde merkezileştirmeyi sürdürdü. Etkin bir güçler ayrılığı mekanizmasının olmaması, yürütme organının demokratik hesap verebilirliğini seçimlerle sınırlı kılmaya devam ediyor." Euronews'in haberine göre Temmuz 2018'de olağanüstü halin kaldırılmasına rağmen, hükümet yetkililerine olağanüstü yetkiler veren ve olağanüstü halin kısıtlayıcı unsurlarından bazılarını muhafaza eden bazı yasal hükümlerin yürürlükte kaldığı belirtilen raporda, OHAL İnceleme Komisyonu'nun, olağanüstü hal döneminde KHK ile ihraç edilen kamu çalışanlarına ilişkin dosyaların incelenmesini henüz tamamlamadığı hatırlatıldı. Yargının, terörle bağlantılı olduğu iddia edilen suçlarla ilgili olarak, TBMM'deki muhalefet partilerinin üyelerini sistematik olarak hedef almaya devam ettiği dile getirildi. Seçimlere ve siyasi partilere ilişkin yasal çerçevenin sorunlu olmayı sürdürdüğü aktarıldı. Seçim barajının yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşürüldüğü anımsatılan raporda Türkiye'nin, AGİT ve Venedik Komisyonu tarafından yapılan diğer tavsiyeleri henüz ele almadığı ilfade edildi. Hükümetin muhalefet partilerine mensup belediye başkanları üzerindeki baskısının yerel demokrasiyi daha da zayıflattığı, muhalif belediye başkanlarının idari ve adli soruşturmalarla karşı karşıya kaldığı, Güneydoğu'da yerel demokrasinin ciddi şekilde engellendiği belirtilen raporda, Güneydoğu'da zorla görevden alınan belediye başkanlarının yerine hükümet tarafından kayyum atandığı dile getirildi. Raporda, "Sivil topluma ilişkin konulardaki ciddi gerileme devam etti. Sivil toplum kuruluşları artan baskıyla karşı karşıya kaldı ve ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri kısıtlanarak özgürce faaliyet gösterme alanları daraltıldı" denildi. Asker, polis ve istihbarat servislerinin hesap verebilirliğinin çok sınırlı kaldığı belirtilen raporda, güvenlik kurumları üzerindeki parlamenter denetimin güçlendirilmesinin gerektiği yer aldı. Türk yargısında 2016'dan bu yana gözlemlenen ciddi gerilemenin raporlama döneminde de sürdüğü, yargının sistemik olarak bağımsız olmaması ve hakim ve savcılar üzerindeki aşırı baskıya ilişkin endişelerin devam ettiği kaydedildi. Darbe girişiminin ardından görevden alınan hakim ve savcıların birçoğunun beraat etmiş olmasına rağmen sadece 515'inin görevlerine iade edildiği hatırlatılan raporda, hakim ve savcıların göreve alınması ve terfilerinde tarafsız, liyakate dayalı, standart ve önceden belirlenmiş kriterlerin bulunmamasının endişe kaynağı olmaya devam ettiği dile getirildi. Türkiye'nin yolsuzlukla mücadele konusunda, alması gereken mesafe olduğu belirtilirken raporlama döneminde de ilerleme kaydetmediği vurgulandı. Yolsuzluk konusunda şöyle denildi: "Ülke, uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak yolsuzlukla mücadele organlarını oluşturmadı. Yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının bulunmaması, yolsuzlukla kararlı bir şekilde mücadele etme iradesinin eksikliğine işaret etmektedir. Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyelerinin çoğu uygulanmadı. Sonuç olarak, yolsuzluk yaygın ve endişe kaynağı olmaya devam ediyor" İnsan hakları ve temel hakların kötüleştiği belirtilen raporun devamında, OHAL sürecinde getirilen tedbirlerin birçoğunun hala yürürlükte olduğu anımsatıldı. "Türkiye'nin, başta Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları olmak üzere, bazı AİHM kararlarını uygulamayı reddetmeye devam etmesi, yargının uluslararası standartlara ve Avrupa standartlarına bağlılığına ve Türkiye'nin hukukun üstünlüğünü ve temel haklara saygıyı teşvik etme taahhüdüne ilişkin ciddi bir endişe kaynağıdır" ifadelerine yer verilen raporda, Kavala davasında verilen kararın uygulanmaması nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından Şubat 2022'de Türkiye aleyhine başlatılan ihlal prosedürünün, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olarak taahhüt ettiği insan hakları ve temel özgürlükler standartlarından uzaklaştığının bir başka göstergesi olduğu aktarıldı. AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'nda, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusunda, son yıllarda gözlemlenen ciddi gerilemenin devam ettiği kaydedildi. "Gazetecilere, insan hakları savunucularına, avukatlara, yazarlara, muhalif siyasetçilere, öğrencilere, sanatçılara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı ceza davaları açılmaya ve bu kişiler mahkum edilmeye devam etti" denildi. Türkiye'nin 'tek taraflı dış politikasının', özellikle Suriye ve Irak'taki askeri eylemlerinin ve AB'nin Rusya'ya yönelik kısıtlayıcı tedbirlerine uyum sağlamaması nedeniyle, Ortak Güvenlik ve Dış Politikası kapsamındaki AB öncelikleriyle çelişmeye devam ettiği değerlendirmesinde bulunuldu. Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinilen raporda gerilimin bir süre azaldığı ancak son dönemde yeniden artış eğiliminde olduğu vurgulandı. Raporda, "Türk savaş gemileri, Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'ndeki araştırma faaliyetlerini yasa dışı olarak engelledi" ifadesine yer verildi. Üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme kabiliyetiyle ilgili olarak, "Türkiye'nin AB müktesebatına uyumu çok sınırlı kalmaya devam etmiş ve oldukça plansız bir temelde sürdürülmüştür" değerlendirilmesine yer verildi. Merkez Bankası'nın önemli ölçüde siyasi baskı altında kaldığı dile getirilen raporda işlevsel bağımsızlığının yeniden tesis edilmesinin gerektiğinin altı çizildi. Raporda, sonuç olarak, birçok alanda AB müktesebatıyla mevzuat uyumu konusunda daha fazla çalışma yapılmasının gerektiği vurgulanırken "Tüm alanlarda, uygulama ve yürütmenin önemli ölçüde iyileştirilmesi gerekmektedir. Düzenleyici kurumların bağımsızlığının sağlanması ve idari kapasitenin geliştirilmesi, Türkiye'nin daha fazla ilerleme kaydetmesi için kilit önem taşımaktadır." ifadelerine yer verildi.   Türkiye'den AB Komisyonu Raporuna Tepki Dışişleri Bakanlığı, AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'nda Türkiye hakkındaki değerlendirmelerine ilişkin, "AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz." ifadesini kullandı. Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonunun yayımladığı 2022 yılı Türkiye Raporunun, AB’nin Türkiye'ye yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdiği, raporda aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği, bu belgenin AB’nin Türkiye’ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneği olduğu aktarıldı. Açıklamada, "Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum-Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtmasının, raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayılması ve Türkiye ile KKTC’nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesinin raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya koyduğu kaydedilen açıklamada, AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığı hatırlatılarak, AB’nin bu şekilde hareket etmesinin hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Bakanlık, açıklamasında, "AB mevcut jeopolitik sınamaları dikkate alarak, Türkiye’yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli" ifadelerine yer verdi.
Aday ülke Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerin yöneltildiği AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'na Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.

Avrupa Birliği Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu yayınlandı. Aday ülke statüsündeki Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerin yöneltildiği raporda, 'Türkiye'nin demokratik kurumlarının işleyişinde ciddi eksiklikler bulunduğu' belirtildi.

Raporun hazırlanma sürecinde demokratik gerilemenin ve başkanlık sistemindeki yapısal eksikliklerin sürdüğü kaydedilen raporda şöyle denildi:

"Avrupa Konseyi ve organlarının temel tavsiyeleri henüz ele alınmadı. Parlamento, hükümeti hesap verebilir kılmak için gerekli araçlardan yoksun. Anayasal yapı; yürütme, yasama ve yargı arasında sağlam ve etkili bir kuvvetler ayrılığı sağlamaksızın, yetkileri cumhurbaşkanlığı düzeyinde merkezileştirmeyi sürdürdü. Etkin bir güçler ayrılığı mekanizmasının olmaması, yürütme organının demokratik hesap verebilirliğini seçimlerle sınırlı kılmaya devam ediyor."

Euronews'in haberine göre Temmuz 2018'de olağanüstü halin kaldırılmasına rağmen, hükümet yetkililerine olağanüstü yetkiler veren ve olağanüstü halin kısıtlayıcı unsurlarından bazılarını muhafaza eden bazı yasal hükümlerin yürürlükte kaldığı belirtilen raporda, OHAL İnceleme Komisyonu'nun, olağanüstü hal döneminde KHK ile ihraç edilen kamu çalışanlarına ilişkin dosyaların incelenmesini henüz tamamlamadığı hatırlatıldı.

Yargının, terörle bağlantılı olduğu iddia edilen suçlarla ilgili olarak, TBMM'deki muhalefet partilerinin üyelerini sistematik olarak hedef almaya devam ettiği dile getirildi.

Seçimlere ve siyasi partilere ilişkin yasal çerçevenin sorunlu olmayı sürdürdüğü aktarıldı.

Seçim barajının yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşürüldüğü anımsatılan raporda Türkiye'nin, AGİT ve Venedik Komisyonu tarafından yapılan diğer tavsiyeleri henüz ele almadığı ilfade edildi.

Hükümetin muhalefet partilerine mensup belediye başkanları üzerindeki baskısının yerel demokrasiyi daha da zayıflattığı, muhalif belediye başkanlarının idari ve adli soruşturmalarla karşı karşıya kaldığı, Güneydoğu'da yerel demokrasinin ciddi şekilde engellendiği belirtilen raporda, Güneydoğu'da zorla görevden alınan belediye başkanlarının yerine hükümet tarafından kayyum atandığı dile getirildi.

Raporda, "Sivil topluma ilişkin konulardaki ciddi gerileme devam etti. Sivil toplum kuruluşları artan baskıyla karşı karşıya kaldı ve ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri kısıtlanarak özgürce faaliyet gösterme alanları daraltıldı" denildi.

Asker, polis ve istihbarat servislerinin hesap verebilirliğinin çok sınırlı kaldığı belirtilen raporda, güvenlik kurumları üzerindeki parlamenter denetimin güçlendirilmesinin gerektiği yer aldı.

Türk yargısında 2016'dan bu yana gözlemlenen ciddi gerilemenin raporlama döneminde de sürdüğü, yargının sistemik olarak bağımsız olmaması ve hakim ve savcılar üzerindeki aşırı baskıya ilişkin endişelerin devam ettiği kaydedildi.

Darbe girişiminin ardından görevden alınan hakim ve savcıların birçoğunun beraat etmiş olmasına rağmen sadece 515'inin görevlerine iade edildiği hatırlatılan raporda, hakim ve savcıların göreve alınması ve terfilerinde tarafsız, liyakate dayalı, standart ve önceden belirlenmiş kriterlerin bulunmamasının endişe kaynağı olmaya devam ettiği dile getirildi.

Türkiye'nin yolsuzlukla mücadele konusunda, alması gereken mesafe olduğu belirtilirken raporlama döneminde de ilerleme kaydetmediği vurgulandı.

Yolsuzluk konusunda şöyle denildi:

"Ülke, uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak yolsuzlukla mücadele organlarını oluşturmadı. Yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının bulunmaması, yolsuzlukla kararlı bir şekilde mücadele etme iradesinin eksikliğine işaret etmektedir. Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyelerinin çoğu uygulanmadı. Sonuç olarak, yolsuzluk yaygın ve endişe kaynağı olmaya devam ediyor"

İnsan hakları ve temel hakların kötüleştiği belirtilen raporun devamında, OHAL sürecinde getirilen tedbirlerin birçoğunun hala yürürlükte olduğu anımsatıldı.

"Türkiye'nin, başta Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları olmak üzere, bazı AİHM kararlarını uygulamayı reddetmeye devam etmesi, yargının uluslararası standartlara ve Avrupa standartlarına bağlılığına ve Türkiye'nin hukukun üstünlüğünü ve temel haklara saygıyı teşvik etme taahhüdüne ilişkin ciddi bir endişe kaynağıdır" ifadelerine yer verilen raporda, Kavala davasında verilen kararın uygulanmaması nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından Şubat 2022'de Türkiye aleyhine başlatılan ihlal prosedürünün, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olarak taahhüt ettiği insan hakları ve temel özgürlükler standartlarından uzaklaştığının bir başka göstergesi olduğu aktarıldı.

AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'nda, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusunda, son yıllarda gözlemlenen ciddi gerilemenin devam ettiği kaydedildi.

"Gazetecilere, insan hakları savunucularına, avukatlara, yazarlara, muhalif siyasetçilere, öğrencilere, sanatçılara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı ceza davaları açılmaya ve bu kişiler mahkum edilmeye devam etti" denildi.

Türkiye'nin 'tek taraflı dış politikasının', özellikle Suriye ve Irak'taki askeri eylemlerinin ve AB'nin Rusya'ya yönelik kısıtlayıcı tedbirlerine uyum sağlamaması nedeniyle, Ortak Güvenlik ve Dış Politikası kapsamındaki AB öncelikleriyle çelişmeye devam ettiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinilen raporda gerilimin bir süre azaldığı ancak son dönemde yeniden artış eğiliminde olduğu vurgulandı.

Raporda, "Türk savaş gemileri, Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'ndeki araştırma faaliyetlerini yasa dışı olarak engelledi" ifadesine yer verildi.

Üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme kabiliyetiyle ilgili olarak, "Türkiye'nin AB müktesebatına uyumu çok sınırlı kalmaya devam etmiş ve oldukça plansız bir temelde sürdürülmüştür" değerlendirilmesine yer verildi.

Merkez Bankası'nın önemli ölçüde siyasi baskı altında kaldığı dile getirilen raporda işlevsel bağımsızlığının yeniden tesis edilmesinin gerektiğinin altı çizildi.

Raporda, sonuç olarak, birçok alanda AB müktesebatıyla mevzuat uyumu konusunda daha fazla çalışma yapılmasının gerektiği vurgulanırken "Tüm alanlarda, uygulama ve yürütmenin önemli ölçüde iyileştirilmesi gerekmektedir. Düzenleyici kurumların bağımsızlığının sağlanması ve idari kapasitenin geliştirilmesi, Türkiye'nin daha fazla ilerleme kaydetmesi için kilit önem taşımaktadır." ifadelerine yer verildi.

 

Türkiye'den AB Komisyonu Raporuna Tepki
Dışişleri Bakanlığı, AB Komisyonunun 2022 Genişleme Raporu'nda Türkiye hakkındaki değerlendirmelerine ilişkin, "AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz." ifadesini kullandı.

Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonunun yayımladığı 2022 yılı Türkiye Raporunun, AB’nin Türkiye'ye yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdiği, raporda aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği, bu belgenin AB’nin Türkiye’ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneği olduğu aktarıldı.

Açıklamada, "Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum-Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtmasının, raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayılması ve Türkiye ile KKTC’nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesinin raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya koyduğu kaydedilen açıklamada, AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığı hatırlatılarak, AB’nin bu şekilde hareket etmesinin hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Bakanlık, açıklamasında, " AB mevcut jeopolitik sınamaları dikkate alarak, Türkiye’yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli" ifadelerine yer verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort