HEKTAŞ’ın ÇED Raporunda İznik Gölü Yok Sayıldı.
HEKTAŞ’ın ÇED Raporunda İznik Gölü Yok Sayıldı.
HEKTAŞ, İznik Gölü'ne 150 metre mesafede gübre üretim tesisi kurma projesi ÇED raporunda İznik Gölü'nün yok sayıldığı ortaya çıktı.
Bursa'nın Orhangazi ilçesinde yapılmak istenen gübre üretim tesisine hem çevreciler hem de bölge halkı karşı çıkıyor. Çünkü kurulmak istenen tesis, İznik Gölü'ne 150 metre mesafede yer alıyor.
İZNİK GÖLÜ 150 METRE MESAFEDE
Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun (OYAK) bir iştiraki olan HEKTAŞ Ticaret Türk A.Ş de Bursa’nın Orhangazi ilçesinde İznik Gölü’ne 150 metre mesafede kimyevi gübre üretim tesisi kurmak istiyor.
Tesis, tarım ürünleri etken madde üretimi, tehlikesiz atıktan bakır sülfat üretimi ve kimyevi gübre üretimi yapacak. HEKTAŞ, Muradiye Mahallesi’nde halihazırda OYAK bünyesinde bulunan arazileri kiralamıştı. Araziler, tapu kayıtlarında tarla, bahçe olarak görünüyor.
Şirket, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren tesisini buraya taşımayı planlıyor. Ayrıca Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tesisin yapılacağı alanın 3. derece arkeolojik sit alanında bulunduğu belirtiliyor.
ÇED RAPORUNDA YOK SAYILDI
HEKTAŞ, tesis için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvurusunda bulundu. ÇED raporunda, “Proje alanı, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde belirtilen alanlar kapsamında yer almamaktadır” ifadesi yer aldı. Oysa proje alanı, su kaynağı olan İznik Gölü’ne 150 metre mesafe uzaklıkta.
Çevreciler, ÇED raporunda bu ifadenin kullanılmasının nedeni olarak 2018 yılında sulak alanların korunmasına ilişkin yönetmeliklerde yapılan değişikliğe işaret ediyor.
YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİYLE SULAK ALANLAR KORUMADAN ÇIKARILDI
Ekim 2017’de ‘İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik’ yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikle içme ve kullanma suyu sağlayan barajlar, kuyu suları gibi su kaynakları korunma altına alındı. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle mevcutta olan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ndeki bazı maddeler Şubat 2018’de iptal edildi.
İptal edilen maddelerde göller, dereler, sulama göletleri ve denizler gibi bütün su kaynaklarının korunması yer alıyordu. Bu maddelerin iptal edilmesiyle göl, dere, sulama göleti ve deniz gibi su kaynakları, ‘sulak alan’ korunması dışına çıkarılmış oldu. Göl, dere, sulama göleti ve deniz, içme ve kullanma suyu olarak geçmediğinden ‘İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliği’nce de korunma altında bulunmuyor.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde bazı maddelerin iptal edilmesine karşı 2019’da dava açan avukat Erol Çiçek, “Mevzuatta gerçekten bilerek hukuki boşluk açılmıştı” diye konuştu.
2022’de davayı karara bağlayan Danıştay, yönetmeliğin tüm yeraltı ve yüzey sularının korunmasını kapsadığını ifade etti. Çiçek, İznik Gölü için benzer durumun Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni için verilen ÇED raporunda olduğunu da belirtiyor. Çiçek, Fırat Nehri'ne 400 metre uzaklıktaki altın madeni içme ve kullanma suyu havzası mutlak koruma alanında kaldığını, ancak ÇED raporunda nehrin yol sayıldığını söyledi.
'GÖL SUYU SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİ VE TEHLİKELİ HALE GELECEK'
Çiçek, İznik Gölü'nün 'ÇED gerekli değildir' kararı alınan Albayrak Grubuna ait Varaka Kağıt fabrikası gibi birçok tesis tarafından yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Çiçek, "İznik Gölü'nün su seviyesinin minumum işletme kotu olan 83,30 metre altına düştüğü DSİ tarafından açıklandı. Dolayısıyla hem göl seviyesi hem de yeraltı suyu tahsisi açısından havzada güvenli çekim limitleri aşılmış durumda. İznik Gölü'nün su kalitesi her geçen gün kötüye gidiyor. Göl suyu 3. sınıf su kalitesine, tarımsal ilaç kirliliği açısından ise 4. sınıf su kalitesine düştü. Böyle giderse, göl suyuyla sulama yapılması bile sağlık açısından riskli ve tehlikeli hale gelecek" diye konuştu.
‘İZNİK GÖLÜ, ÖZEL KORUNMA ALANI İLAN EDİLSİN’
Tesis hakkında halkı bilgilendirmek amacıyla düzenlenen Halkın Katılımı Toplantısı 25 Nisan Perşembe günü Orhangazi'de gerçekleştirildi. Çevrede tarım alanlarının olması ve İznik Gölü’nün zarar görmesi nedeniyle tesisin yapılmasını istemeyen çevre platformları ve bölge halkı, CİMER’e başvuruda bulundu. Şikâyet dilekçesinde tesisin bölgeye ve Marmara Bölgesi’nin ikinci büyük gölü olan İznik Gölü’ne vereceği zararın göz önünde bulundurularak iptal edilmesi ve İznik Gölü’nün “T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından özel korunma alanı” ilan edilmesi istendi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.