petshop
Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

Ali Fuat Bilir
Köşe Yazarı
Ali Fuat Bilir
 

“SÖYLEDİĞİNİ YAP YAPTIĞINI SÖYLE”

Geçen haftaki yazımı “KALIBININ ADAMI OLMAK” başlığı ile bu sütunlarda değer verip okuma nezaketi gösteren siz kıymetli dostlarla buluşturmuştum. Yazının başlığını seçerken birkaç kere düşündüm, değiştirdim, tekrar aynı başlığa döndüm. Tüm yaşamımı birkaç kez film şeridi gibi gözümün önünden geçirdim. Emin olun bunu yapmak iyi oluyor, inanın bana da iyi geldi. Geçmişte yaşadıklarınızın muhasebesini yapmak insanı doğrulara daha kolay taşıyor. Dünden bu güne yaşamımızın herhangi bir evresinde yolumuzun kesiştiği biri çıkıp önce sen kendine bak der mi? der. 58 yıllık yaşamımızda mutlaka eksiklerimiz olmuştur. Bende bu toplumun bir parçasıyım. Bu ülkede ayrık ya da benzeşerek değil, her yönüyle konjonktürel tüm gelişmeleri bütün hücrelerimde, iliklerimde hissederek yaşadım, yaşıyorum. Hayatım boyunca her kim olursa olsun aldıklarımla, verdiklerimle, ürettiklerimle, tükettiklerimle, toplum değerlerine kattıklarımla o başlıkta kendi açımdan hiçbir şekilde sıkıntı görmedim. Politik temel dolgum, aldığım değerler gereği hesap verebilir doğrularım var ve yanlışlarımdan bir hayli fazla. Konuya dönersek geçen haftaki başlık ve yazı istediğim kadar olmasa da beklediğim seviyeye yakın, epeyce bir okuma sayısına ulaştı. Başlığın içeriği, konusu ve hedefi itibariyle kısmen karşılık bulduğuna şahit olup mutlu oldum. Bundan cesaret alıp sizlerin hoşgörüsüne sığınarak tekrar yazmaya karar verdim. Bu haftaki yazımı hangi konu üzerinden oluşturayım diye düşünürken son günlerde çevremizde gelişen olaylar, direkt olarak yaşamımızı etkileyen konuları kafamdan geçirdim. Hayat çok hızlı akıyor. Gündem değişiyor. Siyaset kirli yüzünü kadın cinayetinde, çocuk istismarında, demokrasi düşmanlığında, toplumu ayrıştırmada, öğretmenlik meslek kanununda, farklı düşünenleri ötekileştirmede, emeği sömürmede top yekûn iş birlikleriyle kendini göstermeye devam ediyor. Hala ekonomik kriz ve yoksulluk çarşıda pazarda cirit atıyor. Birçoğumuz iş yaşamında kalite standardı diye bir sistem duymuştur, bununla ilgili eğitimler de almıştır. O sistem “Yaptığını yaz, Yazdığını yap” der. Bu söylemdeki amaç hatasız, uygun maliyetle, kalitesi yüksek standardı yakalamış ürün elde etmektir. Ben bunu biraz kendimce güncel yaşamımıza da denk düşen şekliyle “Söylediğini yap, Yaptığını söyle” olarak değiştirdim ve bu haftaki yazımın konusuna başlık yaptım. Hani bir atasözümüz var sık kullanılan “At izi it izine karıştı” diye. Bu günlerde bütün izler birbirine karıştı. Ancak hangi iz hangi izle istediği kadar karışsın doğru bakarsanız tüm izlerin sahiplerini tanırsınız. Bu ülkede Cumhuriyetin kazanımları sayesinde Vali olmuş atanarak seçilmişin 2023 yılı için Yüz yıllık bir hesaplaşmadan bahsetmesi, donarak ölen bir vatandaşımızla ilgili Devletin Valisinin!!! “aklen maluldür yardım kabul etmedi” açıklaması ile sorumluluktan kaçmaya çalışması durumun vahametini ve hangi değerlerimizi kimlere teslim ettiğimizin açık göstergesidir. Cumhuriyet ve Demokrasi ve haliyle Türkiye tehlike altında değil tamda içindedir. Benim görüşüme göre Samsun’daki Anıta saldırı ile bu tür söylemler planlıdır, tek merkezden talimatlıdır. Bu coğrafyada bu nadasa yatmış tehlike on yıllardır var olmaya devam ediyor. Bu zihniyet Cumhuriyet ve demokrasinin nimetlerinden yararlanarak seçilmiş yönetenlerin koruması altında artık serbestçe kendini ifade edebiliyor. Hal böyle iken Cumhuriyetin değerlerini savunması gerekenler sizce ne yapıyor. Kendilerine bırakılan iki önemli mirası koruyup kollamak ve daha ileriye taşıma yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mı? Bence hayır. Kısır çekişmeler, erki eline geçirenin yönetimde kastlaştığı bir düzen yıllardır devam ediyor. Demokrasiyi savunanlar üyesinin seçme seçilme hakkını erteliyor hatta kullandırmıyor. Tüzüğe kendi yazdıklarının bile çevresinden dolaşmaya kadük bırakmaya çalışan bir yapıya tanık oluyoruz. Her hangi bir yere aday seçimlerinde bile eleştirdiği kesimlerle aynı seviyeye gelebilmiş değil. Hiç olmaması gereken etnik ve inanç temelli ayrımcılıklar türevleriyle birlikte tüm yapılara işlemiş. Üyeleri arasındaki cenazelere katılımlarda bile seçici ve ayrıştırıcı davranıyorlar. Şeklen kurdukları çalışma komisyonlarında bile bu açıkça görülebiliyor. Türkiye siyasetindeki NEPOTİZM hastalığına iliklerine kadar bulaşmış durumda. İçinde yer aldığımız kesime olan bakış açımızı böyle kısaca özetledikten sonra bu coğrafyanın halklarını tüm yönleriyle özgürlüklere barış ile buluşturacağına inandığım kesimlere de şunu söylemem gerekiyor. Kendi içine kapanmış yapılarla güncellikten şimdilik uzak ütopik söylemlerle hedeften daha da uzaklaşıyor, geniş mevzilerde seyrek kalıyorsunuz. Birlikte yaptığımız ortak kısıtlı eylem ve mitinglerde attığımız sloganlara önce bizler inanmalıyız. “Birleşe birleşe kazanacağız, Ya hep beraber Ya hiç birimiz” sloganlarını atarken önce buna bizim inandığımızı tıpkı 2019 yerel seçimlerindeki somut örnekleriyle göstermeliyiz. Bu coğrafyada geniş bir kesimin yaşama dair kaygıları var ve bu kaygı artarak devam ediyor. Kurulu sömürü düzeninin çarkları ve emperyalistlerle işbirlikleri gittikçe yükseliyor. Başkanlık sistemi sıkıştı. Yaşanan yoksulluk mutlu azınlığı tehdit etme noktasına yakınlaşmış durumda. Zihniyet kendini var etmek için renk değiştirmeye çabalıyor. Taşıdıkları mandacı miras buna izin verse de güçleri yetmiyor. Bizim gibi düşünenler için şimdi gelinen yer inandığını korkmadan söyleme, söylediğini yapma zamanı. Aramızdaki kuzu postlu kurtları deşifre etme ayırma zamanı. En yakın yol arkadaşının emeğinin üzerine yatanlar şüphesiz halkın umudunu da çalar. Velhasıl konu uzun zaman kısa. Zaman birlikte olma zamanı.  Yoksulluğu yenme zamanı. Halkın gerçek umudu olma zamanı. Zaman umudu yükseltme zamanı. Mücadelede safları sıklaştırma zamanı. Zaman söylediğini yapma zamanı.
Ekleme Tarihi: 06 Şubat 2022 - Pazar

“SÖYLEDİĞİNİ YAP YAPTIĞINI SÖYLE”

Geçen haftaki yazımı “KALIBININ ADAMI OLMAK” başlığı ile bu sütunlarda değer verip okuma nezaketi gösteren siz kıymetli dostlarla buluşturmuştum. Yazının başlığını seçerken birkaç kere düşündüm, değiştirdim, tekrar aynı başlığa döndüm. Tüm yaşamımı birkaç kez film şeridi gibi gözümün önünden geçirdim. Emin olun bunu yapmak iyi oluyor, inanın bana da iyi geldi. Geçmişte yaşadıklarınızın muhasebesini yapmak insanı doğrulara daha kolay taşıyor.

Dünden bu güne yaşamımızın herhangi bir evresinde yolumuzun kesiştiği biri çıkıp önce sen kendine bak der mi? der. 58 yıllık yaşamımızda mutlaka eksiklerimiz olmuştur. Bende bu toplumun bir parçasıyım. Bu ülkede ayrık ya da benzeşerek değil, her yönüyle konjonktürel tüm gelişmeleri bütün hücrelerimde, iliklerimde hissederek yaşadım, yaşıyorum. Hayatım boyunca her kim olursa olsun aldıklarımla, verdiklerimle, ürettiklerimle, tükettiklerimle, toplum değerlerine kattıklarımla o başlıkta kendi açımdan hiçbir şekilde sıkıntı görmedim. Politik temel dolgum, aldığım değerler gereği hesap verebilir doğrularım var ve yanlışlarımdan bir hayli fazla.

Konuya dönersek geçen haftaki başlık ve yazı istediğim kadar olmasa da beklediğim seviyeye yakın, epeyce bir okuma sayısına ulaştı. Başlığın içeriği, konusu ve hedefi itibariyle kısmen karşılık bulduğuna şahit olup mutlu oldum. Bundan cesaret alıp sizlerin hoşgörüsüne sığınarak tekrar yazmaya karar verdim.

Bu haftaki yazımı hangi konu üzerinden oluşturayım diye düşünürken son günlerde çevremizde gelişen olaylar, direkt olarak yaşamımızı etkileyen konuları kafamdan geçirdim. Hayat çok hızlı akıyor. Gündem değişiyor. Siyaset kirli yüzünü kadın cinayetinde, çocuk istismarında, demokrasi düşmanlığında, toplumu ayrıştırmada, öğretmenlik meslek kanununda, farklı düşünenleri ötekileştirmede, emeği sömürmede top yekûn iş birlikleriyle kendini göstermeye devam ediyor. Hala ekonomik kriz ve yoksulluk çarşıda pazarda cirit atıyor.

Birçoğumuz iş yaşamında kalite standardı diye bir sistem duymuştur, bununla ilgili eğitimler de almıştır. O sistem “Yaptığını yaz, Yazdığını yap” der. Bu söylemdeki amaç hatasız, uygun maliyetle, kalitesi yüksek standardı yakalamış ürün elde etmektir. Ben bunu biraz kendimce güncel yaşamımıza da denk düşen şekliyle “Söylediğini yap, Yaptığını söyle” olarak değiştirdim ve bu haftaki yazımın konusuna başlık yaptım.

Hani bir atasözümüz var sık kullanılan “At izi it izine karıştı” diye. Bu günlerde bütün izler birbirine karıştı. Ancak hangi iz hangi izle istediği kadar karışsın doğru bakarsanız tüm izlerin sahiplerini tanırsınız. Bu ülkede Cumhuriyetin kazanımları sayesinde Vali olmuş atanarak seçilmişin 2023 yılı için Yüz yıllık bir hesaplaşmadan bahsetmesi, donarak ölen bir vatandaşımızla ilgili Devletin Valisinin!!! “aklen maluldür yardım kabul etmedi” açıklaması ile sorumluluktan kaçmaya çalışması durumun vahametini ve hangi değerlerimizi kimlere teslim ettiğimizin açık göstergesidir.

Cumhuriyet ve Demokrasi ve haliyle Türkiye tehlike altında değil tamda içindedir. Benim görüşüme göre Samsun’daki Anıta saldırı ile bu tür söylemler planlıdır, tek merkezden talimatlıdır. Bu coğrafyada bu nadasa yatmış tehlike on yıllardır var olmaya devam ediyor. Bu zihniyet Cumhuriyet ve demokrasinin nimetlerinden yararlanarak seçilmiş yönetenlerin koruması altında artık serbestçe kendini ifade edebiliyor.

Hal böyle iken Cumhuriyetin değerlerini savunması gerekenler sizce ne yapıyor. Kendilerine bırakılan iki önemli mirası koruyup kollamak ve daha ileriye taşıma yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mı? Bence hayır. Kısır çekişmeler, erki eline geçirenin yönetimde kastlaştığı bir düzen yıllardır devam ediyor. Demokrasiyi savunanlar üyesinin seçme seçilme hakkını erteliyor hatta kullandırmıyor. Tüzüğe kendi yazdıklarının bile çevresinden dolaşmaya kadük bırakmaya çalışan bir yapıya tanık oluyoruz. Her hangi bir yere aday seçimlerinde bile eleştirdiği kesimlerle aynı seviyeye gelebilmiş değil. Hiç olmaması gereken etnik ve inanç temelli ayrımcılıklar türevleriyle birlikte tüm yapılara işlemiş. Üyeleri arasındaki cenazelere katılımlarda bile seçici ve ayrıştırıcı davranıyorlar. Şeklen kurdukları çalışma komisyonlarında bile bu açıkça görülebiliyor. Türkiye siyasetindeki NEPOTİZM hastalığına iliklerine kadar bulaşmış durumda.

İçinde yer aldığımız kesime olan bakış açımızı böyle kısaca özetledikten sonra bu coğrafyanın halklarını tüm yönleriyle özgürlüklere barış ile buluşturacağına inandığım kesimlere de şunu söylemem gerekiyor. Kendi içine kapanmış yapılarla güncellikten şimdilik uzak ütopik söylemlerle hedeften daha da uzaklaşıyor, geniş mevzilerde seyrek kalıyorsunuz. Birlikte yaptığımız ortak kısıtlı eylem ve mitinglerde attığımız sloganlara önce bizler inanmalıyız. “Birleşe birleşe kazanacağız, Ya hep beraber Ya hiç birimiz” sloganlarını atarken önce buna bizim inandığımızı tıpkı 2019 yerel seçimlerindeki somut örnekleriyle göstermeliyiz.

Bu coğrafyada geniş bir kesimin yaşama dair kaygıları var ve bu kaygı artarak devam ediyor. Kurulu sömürü düzeninin çarkları ve emperyalistlerle işbirlikleri gittikçe yükseliyor. Başkanlık sistemi sıkıştı. Yaşanan yoksulluk mutlu azınlığı tehdit etme noktasına yakınlaşmış durumda. Zihniyet kendini var etmek için renk değiştirmeye çabalıyor. Taşıdıkları mandacı miras buna izin verse de güçleri yetmiyor.

Bizim gibi düşünenler için şimdi gelinen yer inandığını korkmadan söyleme, söylediğini yapma zamanı. Aramızdaki kuzu postlu kurtları deşifre etme ayırma zamanı. En yakın yol arkadaşının emeğinin üzerine yatanlar şüphesiz halkın umudunu da çalar.

Velhasıl konu uzun zaman kısa.

Zaman birlikte olma zamanı.

 Yoksulluğu yenme zamanı.

Halkın gerçek umudu olma zamanı.

Zaman umudu yükseltme zamanı.

Mücadelede safları sıklaştırma zamanı.

Zaman söylediğini yapma zamanı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (6)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
YAKUP YILMAZ
(06.02.2022 17:08 - #191)
Kalemine, yüreğine sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
K.GÜMÜŞ
(06.02.2022 17:15 - #192)
Tebrikler eline emeğine sağlık. Maalesef menfaat için yapılan işlerde söylediğini yapmama, veya yaptığını söylememe daha çok işlerine geliyor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet SOLAKOĞLU/İZMİT
(06.02.2022 20:12 - #193)
Üstadım, çok düşüneceğiz ve düşündüğümüzü hayata geçireceğiz.Başka kurtuluşumuz yok.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yavuz Erkal
(07.02.2022 11:04 - #194)
Sürükleyici , harika bir yazı olmuş, tebrik ediyorum…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ertekin aytekin
(08.02.2022 11:49 - #198)
Kalemine yuregine saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ertekin aytekin
(08.02.2022 11:49 - #199)
Kalemine yuregine saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort